diği teknoloji, bu büyüyü sağlıyor. Tüm figürler ve gereçler düzenli ola- rak bakıma alınıyor ve denetleniyor. Bu faaliyet, tüm ziyaretçilerin Dis- neyland'ı terketmiş oldukları saatler- de, geceleri sürdürülüyor. Bu mükemmeliği sağlamak için olağandışı olarak tanımlanabilecek bazı yollara da başvuruluyor. Örne- ğin bir ışık dizisinde yanmayan bir ampul bulunmaması gerektiğinden, tamir grupları 100 000'den fazla ampulun herbirini, yanmakta olsalar bile, teorik ömürlerinin yüzde sekse- nine eriştiklerinde değiştiriyorlar. Fazla tedbir göz çıkartmaz. e Bakım hizmetleri bölümünün görevleri nelerdir? Langstrom: Biz her şeyin mükem- mel çalışmasından sorumluyuz. Tesisleri her gece denetleriz ve gündüzleri de ortaya çıkan her- hangi bir aksaklığı düzeltiriz. Do- layısıyla temel görevimiz tüm te- sisleri denetlemek ve doğacak ta- mir olaylarının önceden en aza in- dirmek. e Disneyland”'ın en iddialı bölümü hangisi? dialı bölüm, muhakkak ki Star Tours. Duvarların ardında, kabin- lerin zor hareketlerini sağlayan en modern makineler var. Tüm bu makinelerin bakımlarının çok dik- katli yapılması gerekiyor. Çünkü örneğin hidrolik sistemde meyda- na gelen bir arıza, büyük bir faci- aya yol açabilir. Özel bir uyarı sis- temi sayesinde bu olasılık mini- mum düzeye indirilmiş durumda. Senkronizasyonun mutlak mü- kemmelliğini gerektirdiğinden, Capt'n Eo da oldukça kompleks bir gösteri. Bu gösteride lazer ale- ti ve projektörler çok özel bakım istiyor. Salt mekanik olan kısım- lar ise pek o kadar karmaşık değil. e En büyük korkunuz nedir? Longstrom: Genel bir cereyan ke- silmesi. Tüm makineler, figürler ve tesisler elektrikle çalıştığından, genel bir cereyan kesilmesi bizim Langstrom: Teknik olarak en id- MAKİNE OLARAK İNSAN Bu kadar çok figürün bulunduğu bir yerde kaçınılmaz olarak ortaya çı- kabilecek bir arıza olduğunda, tami- rat büyük bir hızla ve olabildiğince sessiz bir biçimde yapılıyor. Larry Langstrom gülümseyerek bir anısını naklediyor: ““Bir defasında uzay is- tasyonunun kumando merkezindeki bir robot bozulmuştu. Bir sürü ziya- retçi o sırada içeride dolaşıyorlardı ve biz binayı kapatamıyorduk. Fakat her defasında gruplar toplu olarak gezdirildiğinden, robotu tamir edebil- mek için kullanabileceğimiz beş-da- açımızdan bir afet anlamına gelir. e Böyle bir olay hiç başınıza gel- de mi? Langstrom: Evet,bir kez, Yaklaşık iki yıl önce. Çok fırtınalı bir gün- dü. Anaheim'daki santral devre dışı kalıverdi. (Disneyland, Los Angeles'te Anaheim kentinin ya- kınında kuruludur.) Allah'tan © gün parkta çok az kişi vardı ve arı- za da geç bir saatte, akşamüstü sa- at beş civarında oldu. Lambalar birdenbire sönüverince, büyük bir sorunla karşı karşıya kaldık. Böyle bir durum için önceden hazırlan- mış acil durum planlarımız ve her- şiyin disiplinli bir şekilde yürüme- sini sağlamakla görevli bir güven- lik sistemimiz vardı. Bunlara rağ- men ziyaretçilerin tümü parkın dı- şına çıkarabilmemiz üç saatten fazla sürdü. Sevindirici olan tek nokta, kimsenin burnunun bile ka- namaması oldu. e Bu kadar yüksek bir enerji tü- ketiminiz olmasına rağmen neden kendi santralınıza sahip değilsiniz? Langstrom: Bugüne kadar duru- mun böyle olması bizim açımız- dan daha ekonomikti. Fakat son zamanlarda parkın çöp, imha tesi- sinden, en azından kullandığımız enerjinin bir kısmının üretilmesi konusunda yararlanmayı düşün- mekteyiz. Bu parkta her gün, kıs- men yakabildiğimiz 30 ton çöp toplanıyor. kikalık aralar oluyordu. Ziyaretçiler geldiğinde ya saklanıyor ya da robot numarası yapıyorduk” Disneyland'daki yuzden fazla tek- nisyenden herhangi birini gözlediği- nizde, içiniz rahatlıyor. Çünkü hem hatalar çok az oluyor hem de normal bir tamirat için üç kişilik bir ekip en fazla 30 dakika harcıyor. Görünürde herşey mükemmel ça- lışıyor olmasına rağmen, sürekli ye- niden imal ediliyor ve hassaslaştırılı- yor. Park ilk açıldığında yalnızca 18 farklı gösteri noktası vardı. Bugün ise parkta 60 farklı bina, şov ve tesis bu- lunuyor. Varolanlara yeni atraksi- yonlar ekleyebilmek için Disneyland'- ın kendi içinde bir geliştirme bölümü de var. Walt Disney bu bölümü, Disney- land rüyasını teknik uzmanlar yardı- mıyla gerçekleştirebilmek için, 1952 yılında kurdu. O zaman bu bölüme “WED Enterprises” adını verdi. WED, Walt Disney adıyla tarihte sağlam bir yer edinmiş olan bu ada- mın tam adı olan Walter Elias Dis- ney'in başharfleriydi. Bugün geliştir- me bölümünde aralarında sanatçılar, dizayncılar, teknisyenler, mimarlar, rejisörler ve bilgisayarcılar bulunan 500'den fazla uzman görev yapıyor. Mühendisler bütün gün yeni figürler,