Bilgisayar artık 50 yaşında. Yani çocukluk çağını atlattı. Peki siz bilgisayarın nasıl çalıştığını biliyor | musunuz? Bugün çoğumuzun yakından tanıdığı bilgisayar — 50 yaşına erişmiş durumda. Alman bilgisayar ön- - cüsü Konrad Zuse, 1941 yılında Z3 adını verdiği ilk (henüz elektromekanik) “serbest programla- nabilen hesap makinesi”'ni yapmıştı. 1943 yılın- da Pennsylvania üniversitesi'nde ilk elektronik bil- gisayar olan ENIAC'la ilgili çalışmalara başlan- dı. O günlerden bu yana teknoloiik gelişme dev adımlarla ilerledi. bu gelişmenin bugünkü sonuç- larını görmek isteyen kişi için, AMIGA 500, 1000 ya da 2000'e bakmak yeter: Ucuz, son derece ve- rimli, herkesin kullanabileceği kişisel bilgisayarlar. 1977 yılında Commodore firması ilk kişisel bil- gisayar olan PET”i piyasaya sürdü. Tabii o zaman henüz kişisel bilgisayar adlandırması kullanılmı- yordu. Benzer küçük bilgisayarlar kısa bir süre sonra Apple (Apple II) ve Tandy (TRS 80) tara- fından da üretildi. Bu ilk ““özel kullanım için bil- gisayar''ların fiyatları 5000 Mark”'ın altındaydı. Bu fiyatlar bugünkü ölçülerle pek ucuz değil, ama o dönemde büyük sansasyona neden oldular. Çün- kü bu makineler de insanların yüzbinlerce hatta milyonlarca Mark kıymetinde olduğunu bildikle- ri makineler gibi, gerçek birer bilgisayardılar. PET”'ten bu yana gelişme durmadı. LAMBADAN TRANSİSTÖRE Bugün AMIGA 500 gibi ucuz bir kişisel bilgi- sayar, çalışma masasının üzerinde, 60'lı yıllarda büyük bilgi işlem merkezlerinde çalışanların gu- rur duydukları bir işlem kapasitesini kullanıcıya sunuyor. Bir AMIGA 500, PET”'e göre en az on kat hızlı, yüz kat fazla belleğe sahip ve ekranında sıkıcı harfler ve rakamlar yerine renkli grafikler kullanabiliyor ve tüm olanakların fiyatı PET'in 1977'deki fiyatının yalnızca birine sunuluyor. Bunun gerçekleşmesi, bilgisayar parçalarında giderek artan bir minyatürleşme ve bileşenlerin fi- yatlarından meydana gelen hızlı düşme sayesinde oldu. İlk bilgisayarların merkezi elemanları lam- balardı. Bazı:okurlarımız bu kaba cam silindirle- ri eski radyolardan ya da pahalı Hi-Fi aplifika- törlerden tanıyorlardır. İlk bilgisayarlar, bu lam- baların binlercesini içerdiklerinden, son derece bü- yük, pahalı ve çok akım harcayan aletlerdi. Bu akımın büyük bölümü lambalar tarafından ısıya dönüştürüldüğünden, her bilgisayarın yanında bir de soğutma ünitesi kullanılması zorunluydu. Kısa süre sonra lambanın yerine geçebilecek bir parça geliştirdi: Transistör. Bu olağanüstü parça lambadan çok daha küçüktü, çok daha az ısı açı- ğa çıkarıyordu ve sık sık bozulan lambalara göre çok daha dayanıklıydı. Teknisyenlerin de fazla uğ- raşmalarına ve çekinmelerine gerek yoktu, çünkü bilgisayar devrelerinden çıkarılan lambaların ye- rine transistörleri monte etmek son derece kolaydı. 16 Bilgisayarı Tanıyor musunuz? makinesi, B00 5 büyü, kullanmaya yönelik S e lzele MAD S u: u durumunda kısa sürede ZZ N kaybediyor. Bi VA (o (Pd g 6 (— - bilgisayar dünyasına girmenizi sağlayacak temel bilgileri | vermeye çalışacağız.