1 Ekim 1986 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 11

1 Ekim 1986 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

için de geçerlidir.. Bilgisayarlar orogramlandıkları her işlevi yeri- ne getirebilirler; ancak program tarafından öngörülmemiş bir du- rumla karşılaştıklarında, işe insa- nın karışması gerekir. Ancak kimi araştırmacılar, ge- lecekte bir tür “bilinç”e sahip ma- kinelerin yapılabileceğini iddia ediyorlar. Bugün için bu imkân daha çok “bilim-kurgusal” bir rü- yadan ibarettir. Yine de bu yolda, kendi bozuk devrelerini belirleyip tecrit ederek yedek devreleriyle işlerini sürdürebilen “deneme-ya- nılmal-bilgisayarlar”ın yapılma- sıyla iİlk adım atılmıştır. Bilgisayar teknolojisindeki ina- nılmaz gelişmeler, bazen çok kar- maşık makineleri ancak “mürit'le- rinin anlayabileceği kanaatini doğuruyor. Oysa bilgisayarlar, özellikle de kişisel bilgisayarlar gi- bi küçük sistemler, herkes tarafın- dan kullanılabilir. Bu bakımdan bilgisayarların gündelik hayatı- mızda hesap makinelerinin tabii bir uzantısı olduğu düşünülebilir. Nasıl ki öğrenciler artık hesapla- rını bir hesap makinesiyle yapıp, zamanlarının daha büyük bir bö- lümünü yaratıcı faaliyetlere ayırı- yorlarsa, bundan böyle sıkıcı ve tekdüze işlerimizin çoğunu bilgi- sayarlara devrederek düşünme- ye daha çok vakit ayırabiliriz. Örneğin, matematik ödevini yapan bir öğrencinin önce prob- lemi kavraması, sonra da hesap- lara koyulması gerekir. İşin bu son kısmının, problemin anlaşılması ve sonucuyla pek bir bağlantısı yoktur. Dolayısıyla bir makineye bırakılabilir. Diyelim ki öğrenci iki kenarını bildiği bir dik açılı Üçgenin hipo- tenüsünü bulmaya çalışıyor. Aşa- ğıdaki bağlantıyı veren Pitagor teoremini kullanmak zorundadır: a) inipotenüs-(1. kenar)? * (2. kenar)? Eğer kenarlar 8 (birinci kenar) ve 4 (ikinci kenar) değerindeyse, sayıları yerlerine koyarak elde edeceğimiz değer: b) Hipotenüs - 82 4-4?-644 16z 80-8.9 olur. Hipotenüsü bulup soruyu ce- vaplamak için öğrenci bir sayının karekökünü bulmak zorundadır. Bundan önceki nesil bu sonucu tablolardan okuyordu; bugünün öğrencisi İse sonucu bilgisayarla- ra soracak. Neden böyle olaca- ğına bir bakalım: Problemin çözümü (a) formülün- dedir; bunu izleyen (b) adımı ise sayısal değerleri bulmak için atı- lır. Birinci adımı atabilen öğrenci problemi doğru olarak kavradığı- ni ve sonuçlandırabileceğini ispatlamıştır. Gerisi sıkıcı ve pek fazla da manası olmayan bir İş- tir, dolayısıyla makineye devredi- lebilir. Şu beş komutun verilebileceği bir makine olsaydı: “İlk kenarın değerini ol ve — karesini hesapla (82)”; “İkinci kenarın değerini al ve hesapla (4?)”; “Bu iki kareyi topla (644 16)”; “Çıkan sonucun karekökünü al ( ; “Bana cevabı ver (8.9)”; Bu durumda öğrenci, birinci aşa- madan sonra ödevini yapmış ol- makla kalmayacak, Pitagor teo- remini gerektiren bütün problem- ler için de bir çözüm hazırlamış olacaktı. Veriler İşte bilgisayar tam da böyle ko- mufların verilebileceği bir maki- nedir. Programlayarak, ona Pita- gor teoreminin nasıl çözüleceği- ni “öğretebiliriz”. Bizim görevimiz, yalnızca ilk defaya mahsus olmak Üzere, ona hangi hesapların na- sıl yapılacağı hakkında bütün bil- gileri sağlamaktır. Ondan sonra, artık makine yapacağı işlemleri biliyor olacağı için, yalnızca ke- narların değerlerini vermemiz, so- nucu hızla elde etmemiz için ye- terli olacaktır. Bir Bilgisayardan Nerede ve Nasıl Yararlanılmalıdır? Ancak bütün bunlardan, bilgi- sayarın her durumda, her tür problemin çözümü için yararlı - olacağı sonucu çıkmamalıdır. Herhangi bir somut durumda, bil- gisayarın yararlı ve kullanışlı ola- bilmesi şu temel şarta bağlıdır: Gereken Tüm Veriler Bilgisayara Verilmelidir Bu görüldüğü kadar beylik bir kural değildir. Bilgisayarı yeterin- ce tanımayan ve ona çok abar- tılmış kabiliyetler yakıştıran kişiler bazen çok tuhaf sorular sormak- tadırlar. Oysa, her şeyden önce şu ha- tırlanmalıdır ki, bilgisayar ancak —— ' TeTselae-le'e' ——— ———0 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: