Yİ ETİCE... rel Yücel yepyeni bir Nİ MRK ww İşte Maarif Meselemiz! denberi, haşmetli bir maarif mesele- miz var: eg if tatbik sahalarında, Topkapı Cumhu- riyet hareketleriyle kademeli... Mesele, bütün cemiyet pilânında bü- tün bir intikal hamlesinin ruhuna bağlı, ve tek cihaz, tek âlet, tek insan üzerinde mevzii kabahatler ilân etmekten çok üstün... En geniş kadrosiyle bütün cemi- şu ana hüküm ler içinde kuşaklandıra- bil mak- ve ermek dilediğimiz cemi abi üzerinde, peşin ve köklü e ion ve e yanaşamadık. e Garp örnekleri arasında, em saplı bir iç ve dış hesaplaşmasına GM Dol ayy, yetiştirme mevzuun- da Ge ana fikir - pilân sahibi olamadık. 4— Garbın, iğ akıl erdireme- diğimiz deri üstündeki şekillerini, pi heyetlerinden kopya etmeğe savaştık. 5— Şekillerden birçoğunu bile, hattâ göremedik. 6— Gördüklerimizi, zâhir göziyle kop- ya etmekte bile, hattâ beceriksizliğe #imile Böyli maarif idaresini, kısır ve celcyanı si ifşa eden bir cihaz o n kur madık. Şim vi gelelim İde muazzam mesele- nin müşahhas tâtbikat sahalarındaki mü“ m. ifadelerine... Maarif -1939 arası ve tam — cer eşi mam Fakat bugün kat a 7-8 senedenberi bu beri bu yara deşilmeğe, bir takım mer- hemler ve lâ- palar altında büsbütün de- le ln di sekiz yılın Maarif Vekili, son- ralkültür Hemi dee sonra (Milli Eği- zianlıyorsun. Bu zat si cihazının başı- na geçtiği zaman, ona yapılan hücumlara karşı, kaleminin nasıl bir müdafa siperi olduğunu hatırlıyorum, Demiş veya demek stemiştin ki: , Necip Fazıl KISAKÜREK — Hasan Âli, benimle ayni nesle mensuptur. Bugünle yarın arasındaki köprüyü kurabilecek biricik ümit nesli bizimkidir. O, sadece bu bakımdan, tec- rübe edilmiş b nesillere göre bir ümit belirtebilir. etili kıskançlık saldı- rışlarından iğreni m! Henüzimtihanı- nın başında bu time ie adamı, hevesle, serde; keyifle batırmaya çalışmakta iş yok... Bekleyelim, imtihanını versin; ya kazanır, ya büsbütün batar Ve, işte bu (Maarif meselemiz) e ait konuşmanın sınırları, hattâ addeleri içinde, Hasan Âli Yücel'e, kendi nesli- nin bir ferdi sıfatiy- le yürüyeceği yolu belirtmek” bakımın- dan, 1939 yılında ve (Son Telgraf) gaze- tesinde bir pilân çizmiştin. Hatta on- dip sonra ir da on si Sür gibi gire ğunu; her halde onun şimdilik bir oi Maarif azırı gibi, maarif yüküne bir de kendi lela yükünü zam- metmediğinden, hiç değilse bu yükü omuz- lamaya çalıştığından, ya bu yükü kaldıra- cağından, yahut altında büsbütün ezile- ceğinden bahsettiğini hatırlıyorum. Öyle mi? Evet, öyle1l.. Sen bu yazı- ları kaleme aldığın vakit, Hasan Âli ğın görüldü. Tabii seneler geçtiği ve ve imtihanını erdiği için, neti- enin sana göre a tık sabit bir Dinin olmalıydı. Bu hu- susta hiç bir şey söylemedin ama, ben ücel hakkında ümidin önünde, kendi akamet ve ıztıraba uğratan bir israf gösteri» Tanzi zirini, ye dâvaya elini uzatamayışı bakımından haklı gösterecek derecede, hale getirdi ne göstermek için, ken- disini, bildiğin 14 madde üzerinde muha- keme edec ir Hele gelecek haftaya kadar bekleyelim !., Bafr tefekkür zinciri H.M. Kafalıoğlu Ve (Herakleitos) Oluş, kaizen un (bioloji) ye bile farzedilemez; üstün gelinecek fenalık bulun- masa fazilet bir işe yaramaz; nasıl ki ateş havanın ölümünü, hava ateşin ölümünü, su havanın ölümünü, toprak suyun ölümünü yaşıyorsa, aynı şekilde, hayvan nebatın anın ölümünü, Tanrılar insanın ölümünü, fazilet reziletin ölümünü ve rezilet faziletin ölümünü yaşar. olan fenalık, fenalık kaybolan ve iyilik nisbi bir fenalıktır. Varlıkla yoklukta olduğu gibi iylik ve fenalık külli âhenk içinde birbirlerine karışırlar. Hasselerin gördükleri şey, durmadan değişiyorsa kati ve yakini bilgi mevcut olamaz. Bununla M0) hasseler tek idrak vasıtamız (değillerdir. Aklımızda vardır. Hasseler duran şeyi değil, geçen şeyi göste- rirler. Yalnız ihsasa dayanan bilgi, aldatıcıdır. Akıl, kalan şeyin bilgisini verir. Ezeli ve ebedi oluşta tek sabit nokta olan ilâhi kanunu. kavratır. Böylece, hissedilen hâdise ile (numen) arasındaki farkı belirten (Herakleitos), İonia f tırmaktadır. Aynı zamanda, bilgi sin. körü körüne dei Gümeli tenkid meselesini, iptidai bir şekilde de olsa yazetmiş bulunuyor. 11