T anrıkuluna sordum : miz nden makla, Me bika suçlandıranlar İnal dü; kâinat kadar geniş, “ağ sizin çok ileri olmanız- p sustu; gök kadar derin, . Derken mırıldandı: Zaman bir daireye benzer. Tipkı koşu atlarının, etrafında döndüğü kâmil kavis gibi bir direy, e... Meselâ üç devir s0- nunda bitirilecek Zin koşuyu devir fazlasiyle koşan at, 4 9u daire üzerinde, öbür atların geriden gelmektedir ama, bir devir önde olduğu için, 1000 trek daire anin göre 900 metre ileridedir. Ve yüzüme ha gükeğ ka- dar keskin, baktı Modas tl kalıplardan 4 ik amıyanlara geri diyoruz. #skimekte en afı, en çürüklüğünden zi- ya za sskitmekteki *$siz güzelliğiyle (Perikles) in apbtiyar. SA iyeğii aşındıran, Jaynı z ün en güzel insanını İki büklüm kurutan zamanı, Wzvi tezahürler çerçevesinde Vasıtasız müşahede, kolaydır. Fakat içtimai bünyemizin ihti- Yarlayışında onu doğrudan do uya göremeyiz. Bunun Ma, Romanın karşısında İsa v. va, ee) a şeyin idi erdi. aya ımız sınırlıdır. unu bilir ve maddi ye » çaresizlikten doğma b Mevi rıza ve tevekkülün tara- ç a seyrederiz? Ya ye hayatımız? 7 t ki, elden ele teslim nretiyle ebediliğine inandığı- Miz birçok itikat ve e ha- j Yatı da, her şeyin haya gibi, Madler y Je İLERİ ADAM, GERİ ADAM... Necip Fazıl KISAKÜREK yeni şekillere zorlayan müda- kelerimiz - bütün benlik duy- gumuzla içinden eksildiğimiz bir âlemi; sanki yaşıyan,duyan ren kendimizmişiz gibi, biribirimizde fena ve baka bu- marilerin sonsuzluğuna nasıl inanmıyalım? İnanmakta haklı olabiliriz. Fakat göreceğiz ki, kurduğu- muz mimarilerle oyduğumuz kalıpların Üöv amı İçin o mües- seseler etrafındaki sonsuz te- Bu hayat ise ebedi olmaktan uzaktır. Bu hakikata, tarihte birçok cemiyetin, kendilerini haleci tesirlerle göçüşü şahit olduğu kadar, kendi Yendiie, için için a e dabaleğiz göçüş- leri de şahi yleyse pe nedir - ne zaman dediğimiz ve her cismi, her fikri, Kr mes havanına doldurmuş, öğüten kuvvet, dalma önümüzde gi- bisceğisile ebediiğine asia. bileceğimiz eser kalır mı? hır!11 düşmanın kudretini tastik, yünteiğiede eğini kabul ve onunla boğuşmaktan vaz- geçmek si Boğuşma esastır. aman, önünde diz Me ve bütün silâhla- rımızla teslim olacağımız bir ALELÂDELER Faik BAYSAL Ne de çabuk geçti değil mi ? Bir rüzgâr gibi geçti emi hey... Bir türkü gibi geçti da ler, Ayrılık gelip çattı, Anlamadık bile, Belen i bile. Bulutların kıskandığı şehrim, Rüyaların ardında. Sen bir tarafa, ben bir tarafa, Rüzgâr nasıl isterse öyle. Şehrim, neşelerimde nasılsam, Acılarımda da öyleyimdir, Katıksız bir — kadar samimt!, Deniz kadar a Aşıklar gibi deli demmeyislidir. Lâkin midemi bulandırıyor bir şe Dudaklarımdan düşmez “e bu günlerde, Besteliyenin gözü kör olsu Bulamamış mı dah sera nedi a kıv ir? “Gidenler'geri gelen diyor bir şarkı Acep nedendir 93 (3-2 heyüla değil; sırlarını zorla- po verdiği e gla eyip alıko Mayo ve ye ra koyduğunu asla unutmıyaca- ime bir büyücüdür. Öyle bir üyücü ki, öpüştüğü her da- nın aksine, seviştiği her (dok trin) in tersine ve sarmaş- tığı her (tez)'in zıddına gebe Imak âdetidir. O, eşya “Hâdiselerin en M tabıları, meçhuller ve ihtimaller âle- nin en ıssız Mep riyle ii üdi öyle bir manzara karşısında glvenebileceğimiz ari ise odurki, zamanı, vii en hâs çehre ve se- ciyesiyle kavramış ve emrine ş olsun. İşte, aşınmış, yahut henüz sağlam görünen kalıpları bu tedbir göziyle muayene eden v ö e dökeceği yeni bir kalıp varsa, onu bu kaygı ve bilgi Içinde-—hazırlayan, iL ADAM'dı GERİ ADAM: Ya taze bir idrak ve tefsire varmadan eski şekillere körü körüne bağlıdır; yahut t - gi ekil asi kendi önü. Bu her iki geri adam da, düşünmekten korkan, fakat biribirine zıt hareket eden iki softa tipidir. Zamanın hakiki fâtihleri, İs- tikbale o kadar susamışlardır ki, gözlerindeki sonsuzluk ade- sesi önünde, bazan bin sene evvelki hâdiseyi ir GR yapı- şık, bazan da bugüne ait bir Sesleri bin sene geride gö- Şu sözüme mim koy İleriye odeğru göründüğü halde geriye ve geriye doğru göründüğü halde ileriye giden tepelemek mine zamanın dışında kalırl Ebedilik Bntinde hiçbir me- ce, gözlerinin seçemiyeceği kadar Mi olanlara, üstelik geri Tahammül et dostum, taham- mül etl.. Allah bu cüceleri, senin karşına, tahammül ve sabır terbiyesini Ikmal etmen için çıkarıyor. kz KE)