BOŞBOĞAZ Sultan Mahmut, geveğe- liği ve sır tutamamak i tile maruftu. Kimden duysa, o sözü söyleye! menfaatine veya zarar olacağını düşünmeden, bi kalarına anlatırdı. Bir gün musahibi S$ beye sordu: le- ne hin na aş- âit — Kuzum Sait, işittinj ki (Babıâli) de hülâfaya b rer lâkap takılmış. Bülbül Feh- mi bey, Güvercin Ha efendi, Karaçalı Hayri gibi... Ben onlardan saydım lâkabım ne olur an dey ol- u? Musahip hemen kondur- muş: — Lakabı şahaneniz o zaman, Boşboğaz Mahıhut efendi olurdu. AT VE EŞEK Napolyon bir sabah, af binmiş gidiyordu. Bir yanında bir papas peyd landı. Papas bir eşeğe h mişti. İmparatorun bind atın sağ tarafına, yani tüne geçen eşek, bir hg zaman bu şekilde yi devam etti. Napolyon papasa sor — Baba eşek nasıl diyor ? — Atın üstünde gidiy ZAN İsveç kıraliçelerine (Kristin), erkek kılığın Parise bir seyahat yapm! Kıraliçeyi tanıyan ve zi retine koşan asil ve ki madamlar onu yanaklar dan, şapur şupur, öpm başladılar. Bu öpüş ka gası altında bunalan k liçe, şöyle haykırdı: — Asil madamlar, yo beni sahiden mi erkek z nettiniz? MERHAMET Merhum Ağaoğlu Ahı din sol gözü takma Bunu bilmeyen bir muh rir, hâdiseyi duyunca ş le dedi: — Ne diyorsun? Tevi keli değil, ben onun y ına en h- n- iği is- yli bla du: gi- or! he- ar- y- ça al- et nız sol gözünde merba gördüm! MUZAFFER DOLUCA, İSTANBUL — Hakkımızd peşin emniyetinizden (!) dolayı size teşekkür etsek, h bir teessür duyar mısınız? Mecmuamıza gelen hiç bir m tup, imzasına bakılıp ona göre muamele görmez. mektup, başından sonuna kadar okunur; Ve cevaba li kati nisbetinde bir kıymet ve ehemmiyet itinasile sırd konur ve cevaplandırılır. Her nüshamızda, ancak 5-6 m tuba cevap verecek kadar yerimiz olmasına karşılık, tada en aşağı 100 mektup aldığımızı bildirirsek ne bu Soldan Sağa : Bunun için de belli başlı bir müddet, sabretmek icap ddi- 1— Bir sayı, bir millet, yor. Artık okuyucu yazıları üzerinde bile ne nisbette € olduğumuzu, sadece muayyen bir ifade seviyesine ulaşinış 2—Arabistanda bir şehir, köylü ayakkabısı 3—Bir hakiki istidatlara sütunlarımızı açtığımızı, her halde fjrk ğ bir harfi etmişsinizdir. Neşretmediğimiz yazıların da tenkidi ve sâjre- sini ii üs İk sile uğraşmağa ve sahiplerine cevap vermeğe imkân büla- ke sönebilerii mıyoruz. Mazur değil miyiz? Dikkat ettinizse, iyi buld sinlet"Gaanlimmi 1 , çak kılıfı 5 —İrat getiren yerlerden, dört köşe 6— Düşmanlık 7 — İlimler, ek 8 — Mahal, Avrupada bir . nehir, tersi cemi edatı 9— mit et, üzerine yat ve uyu, sıfat eki 10—Gramer- de bir bahis, pişman 11— mea bir makam, bir deni Yükle aşağıya : — Çifçi aletlerinden, bir cilt hastalığı 2— Giy- diklerimizden, bir kadın ismi 3— Bir emir, Hindis- tanda > şehir, bir harfin okunuşu4—Kan, bir millet, ekg girinti çıkıntı 5— Manasız ısrar, bir has- ESKİ KAHVELER Suyunda kirazlar oynaşan, Marpucu sırmalı nargile. Ve Kütahya işi, okkalı Tihcahız. İçinden tutam tutam Koku fışkıran, Falıma bakıyorum, falıma: Kabarmış yüreğim, Ama atmışım sıkıntıyı bir tafafa. Ay doğmuş, başıma ay doğuş. Bir müjde var yakında, Şekeri az kahve... mektugta... | talık 6 —Kolaylık 7— Kor- Geliyor, kısmet gelire işti kulu rüya görünce olur, Ve inliyen bir bağlama, vakte kadar. | (Emil Zola) nın bir eseri Sonra ruha dolan, Bir Mevlevi nefesi. Allahı çağıran, Yol yok Uzak bir ezan sesi | Bir devlet var, devlet kapısınflan. Piyango bileti de almalı bu ay; Ibrahim ERGÜLER Zira fincanın dibinde Fakat bir Uzi var galiğa ehemmiyetsiz anjma. 8—Eski alfabede bir harfin okunuşu, Arapların yaptığı iptidai bir ameliyat, bir hayvan 9 — Güzel > eşya ve yolcu tireni, bir edat 10—Ku kaldın Hela deve var; © Hecin defesi. (o yetişmez, bir cins hüküm- Falıma, bakıyorum falıma !f.. dar 11—Parazit bir hayvan, M. Nedim ÖNCÜL © bilgin, ÜMİT o GÖÇSEK Nasıl kayboluyor bulutlar; Salar akıyor, sessiz sessiz? Kimbilir, nereye göçüyor kuşfar? Bizden habersiz. Bir gün pırıldar bahar, Dallarda kuşlar, yaprakta yeşil Tomurcuk açar, çiçek tâzeleşir, Başlar, bitmiyecek şarkılar... Hayata döner insan, Yeniden sürer filiz Ve şikâyet etmez ölülerimiz, Dünyanın huzuru kaçtığından Şükran KURDAKUL Her şey bana ölümü hatırlatıybr : Masadaki saat, duvardaki talğvim. Günahlarımızı yuvamızda bırğıkıp, Biz de kuşlar gibi göçsek Rabjim. Nokta, bu şeklin içinde mi, M. Feridun ERTAŞ O dışında mı 3