0 0 BÜYÜK DOĞUYA DOĞRU 9 anahlardan Dördüncüsü: Şahsiyetçilik... © Bütün insanlığı bir sıraya dizseler, o sıranın yüksek- lik bakımından ulaşacağı en büyük had, içinde, en uzun boylu tek şahsiyetin irtifaıdır. © 7/00 milyonluk bir cemiyetin, 700 milyon köşeli bir yıldız gibi, ruh ve akılda en ileri zirvesi, köşeler içinde en fazla çıkıntılı, en ziyade fırlak olanıdır; yani tek şah- siyet üzerinde düğümlü bulunanı... © Şu kadar ki, insan ve cemiyet hayatının namütenahi çapraşık ve girift oluş sırları içinde ve şahsiyetler arasında, şube şube, bu teki veya tekleri sıhhatle tartacak hiçbir te- razi bulunmayacağına göre, dâva, bu teki veya tekleri ele geçirebilip geçirememekte değil; bütün bir zümre adına, sıhhatla tartılması pek kolay olan ana prensibi ele geçir- mektedir. & İşte, bir cemiyette bütün temsil hakkı, mutlak olarak, fikirde, sanatta, ilimde, fende, siyasette, idarede, hulâsa yaratıcı insani verim şubelerinin hepsinde, en uzun çıkın- tılı yıldız köşelerinin, dolayısile en üstün şahsiyetlerindir. © Dünya fikir tarihi içinde çile doldurmuş her soylu kafa, bir bedahet kolaylık ve zarafetile hemen kestirir ki, cemiyet içinde belli başlı bir sınıfa istinat etmeyen hiçbir fikir sisteminin mimari temeli atılamaz; öyleyse bizim sınıfımız, o cemiyet içinde, bir bahçenin ağaçları gibi, en olgun ve örneklik ruh ve kafa yemişile yüklü, üstün şah- siyetler manzumesi... er cemiyet, hak ve imtiyazını tanıdığı sineğin e ve (nasıl?) ını bilecektir; bâtıl ve müflis hak ve imtiyaz adına işçi sınıfının ıstırabını sistemleştir- mişti; imdi, malüm ola ki, bir cemiyette tek mahküm fert kalmaması için biricik hâkimiyet makamı, Allahın, idrak çilesini doldurmaya ve yaratmaya memur ettiği üstün kullar manzumesine bağlı; ve biricik hak ve imtiyaz, idrak ıstırabı- nın kahramanlarına ait... © Gelen her inkilâp, hakkın kendisinde olduğunu iddia eder; bütün tarih boyunca hiç kimse hakka zıd olduğunu söylemiş ve söyleyecek değildir; hakka mahkümiyet ise hâkimiyetin ta kendisi olduğuna göre, bizim şahsiyetçili- ğimiz, hakkın en üstün kaza ehliyetini temsil edenleri hâkim kılma dâvasıdır. © Kudret Sahibinin, ezeli ve ebedi saltanatını inkâra kadar hür yaratmasına rağmen tam ve mutlak irade ve hâkimiyeti altında tuttuğu varlıklar gibi, ilâhi mimarinin, bu ulvi mânaya eş olarak insani mimariye tatbikinden ibaret olan ve gerçek Allahçılıkla sarmaş dolaş bulunan bu yepyeni sistem, şu anda, mustarip ve muhteliç dünyanın rahmindeki kurtarıcı çocuktur ; gelmekte ve gelecek olan, yalnız 0... Gö Bütün bâtıl ve müflis sistemler arasında, biricik doğru ve muzaffer, fakat eksik ve zayıf bir tertip olan demok- rasya ve liberalizma nizamının gerçek tekevvünü, yarın parlamentoların, milletler adına kabul ettiği ve bin bir tezada boğduğu hâkimiyet mefhumunu, hak adına yepyeni bir şuur ve sisteme sokup, kendi içlerinden birer vr kurultayı fışkırttığı gün belli Vee İş de o gül laşılacağız! , YUK DOĞU 1001. Çarçeveder suyistimalidir. (Karne) “KÜN, Ekser Sen uyandın diye gün doğar ; Şu yol, geçtiğin için güzel... Bakmadığın için çirkin şu adam! DEMAGOCYA ZANAATI Necip Fazıl KISAKÜREK Demagocya zanaatı, (karne) hırsızlığından daha şeni bir fikir hırsızı, hiç vesikasıni satar ; demagocya zanaatçısı ise, sahte fikrin, sahte vesi- 4 kasını... ... Fikir, ver değil, bahşiş almaya alışınca, demagocya zanaatının istismar meydanı olur. Ve menfaat kadın gibi, ilk kele im feda eder. iyetle kasasında bir. bü bile bulunmayan hak, eğer demagocya zanaatçısının haksızlık kasasından aldığı 1000 1091 liraya çıkarabilseydi, ona kolaylıkla tükürüğünü yalatabilirdi ; bu da, hakkın asla tenezzül etmeyeceği ayrı bir demagoeya olurdu. ... (Paskal) a Mi vi lâfin gelipindeni bir hadisenin gelişimin. değilse, hakiki ekmeğin sahte karşılığı ırzını teslim eden bir er. ORASI lira maaşı, Bilinmez orda karanlık; Ve mânası aydınlığın. Işık sızmaz bir ormanlık, Bahçesinde ayrılığın. den, onun zahir Su, aksin... Dal gölgen içindir. Ve sen varsın diyedir, lara benzer. Bu dünyada yaşamam... devirde ve 24 saatlik kaftanı içinde yaşamışlardır. Sabahattin Tahsin TEOMAN yürütenler, ii ei tenazura Üzen Olun diye sabte pencere açan- n (kanser) ine tutulacak kadar de kal), bu iz tarifiyle demagocya zanaatçısını anlatmış oluyor. ... İman, ıstırap, vicdan ve halisiyet ukdelerini ruhlarından söküp atmış, fikir ve mâna tahrifçisi, eyyamgüder, d hayatın sefil kadrosunda, uşaklığın sırmalı rin düşünen (Paş- Size doğru koşuyorum, Düşündüklerim sizde varl Ve size aşina ruhum, magocya cüceleri, her Işık dolu karanlıklar. Rıza BEŞER 33