RİN İSME, all GELECEK MARTA Bir mecliste birkaç öğ- retmen konuşuyordu: — Okudun mu, gazete- ler yazıyor, Martta mek- tahsil vaziyeti ne olacak? Mecliste hazır bulunan Nurettin Artam cevap ver- i: — Ne olacak; mevsim icabı (1) gelecek Marta kalır. YİRMİ SENE EVVEL Sevimliliği ile olduğu ka- dar müşterilerini atlatmak hususundaki mehareti ile de meşhur olan kunduracı (Aris) e, onun yirmi beş senelik müşterilerinden ve şehrimizin tanınmış şahsi- yetlerinden bir hanımefen- di, altı ay evvel ısmarla- dığı iskarpinlerini almak için gelmişti. İskarpinler, pek tabii, henüz hazır de- gildi. Hanımefendi yarı şaka, yarı ciddi: — Sen, dedi, eskiden böyle değildin, hiç yalan söylemezdin (Aris) mukavemet edil- mez tebessümlerinden en tatlısıni takınarak ve şim- di biraz eski halini kaybet- miş olan hanımefendiye cevap verdi : — Siz de yirmi beş sene evvel böyle mi idiniz? AKSİDAVA (Sokrat) öldürülmeğe gö- yanında bir talebesi hıçkıra hıçkıra ağ- lıyordu: (Sokrat), son derece me- tin, sordu. — Niçin ağlıyorsun ? — Suçsuz öldürüldüğüne ağlıyorum |! — Ya suçlu öldürülsey- dim memnun mu olurdun? İY ZN B. SAFA, ANKARA — Mektubunuzu haylı geç cevap- landırdığımız için bizi kusurlu görmeyin! Olanlar malüm; üstelik elimizde cevap bekliyen yüzlerce mektup var. Son mektubunuzu, ilkinden çok daha sağlam bir fikir muvazenesi içinde bulduk; ve satırlarınızda, bir baştan öbür başa, kendi ruhumuza rastladık. Bize yazmakta devam etmenizi ve fırsat olursa bizi görmeğe gelmenizi dileriz. Istırabınız bizimdir. Selâm! B. AVCI, MERSİN — Bizde gördüğünüz sütun, Do- gunun ve Batının kaynağını teşkil eden ilk ve büyük ör- neklerin eserlerinden yaptığımız tercümelere aittir. Buraya ne muasır yazıcıların eserleri girer, ne de okuyucu yazı- ları... Alâkanıza teşekkür ederiz. B. MAZHAR ÖNAD, İSTANBUL — Şimdiye kadar sizinle alâkadar olamamaktan duyduğumuz teessürleri bildirir ve sizi idare yerimizde beklediğimizi arzederiz. B. KEMAL AKÇA, DİYARIBAKIR — Tarafımızdan cevaplandırılmaya bile tenezzül edilmeyen zavallı ve mezbuh bir mukabeleyi, uzaklarda ve kendi kendinize ne güzel anlamışsınız. Diyarıbakıra ait yazılarınız bizi alâkadar eder. Teşekkürler... B. SALÂHADDİN ALOĞLU, URFA — Ameli davâ- larımızın sayısı namütenahi, fakat sütunumuz bir tanedir. Alâkanızdan mütehassis bulunuyoruz. Saygılar... M. A. A,, ANKARA — Gönderdiğiniz yazı örneğinin ruhu ve çerçevesi içinde, başka yazılarınızıda bekleriz. Saygı ve teşekkür. RÜZGÂRLI GECELER Rüzgârlı gecelerde zulmete yelken açan, Sefil bulutlar gibi uzaklara giderim. Ne beni tutan vardır, ne de önümden kaçan, Ey hayalet teknesi, bu kaçıncı seferim ? Terkedince ruhumu koynuna maveranın, Meçhul bir el dolaşır; mustarip cesedimde. Beni örter ve okşar, tadarım inzivanın, Vahşi ürpertisini delik deşik etimde. O meçhul diyarlarda sunulan son kadehler... Benliğimi kemirir gecenin yırtıkları. Mübin SİYRET HABER Bir sabah açınca penceremi, Pembe çiçekler açmış göreceğim Bahçemizdeki bâdemi ; Ve her zamankinden ya güzel sesler. TEK ŞEY Camı kırık penceremden Eserse rüzgâr, öper alnımdan ; Ve göz kırpar lâmbam... ve e yag İşiteceğim i Akan su, esen rüzgâr, öten ku, — Haberin var mı? diyecekler Sulh olmuş /. En Daha ral Hekteryer sabah, Tek şey hissediliyor: Tek şey. Allah... Ahmet DOĞAN 233 Hasan ŞİMŞEK Soldan sağa: 1 — Bir renk, bir millet 2 — Yolculuk, can yakan 3 — Bir uzvumuz, bir harp gemimizin ismi, sonuna bir harf ilâvesile şeffaf bir cisim olur 4 — İsim, damar suyu, güneşin doğduğu yer 5 — Bir erkek ismi, başı- na bir harf ilâve ederseniz yer olur 6 — Bir ölçü, bir ağaç 7 — Hariç, ufak ne- bat 8 — Pis yemiş, in vasıtalarından 9 — İngilizce eğer, taze değil, rabit edatı 10 — Ni- zam,'çoban sazı 11 — Terzi levazımatından, gelir geti- ren yerler Yukarıdan aşağıya : 1 — Yıl, bir cins taş 2 — Dostluk işareti, bir erkek ismi 3 — ağam; bina yapan, nefi edatı 4 — fikir ve mütalea, ei "vi r Bir emir, yaymak, tersi şi- kâr 10 — Arabistanda bir bölge, evin A a Engel, istek. Mecmuayf sağ elinize alarak küçük bir daire etrafında döndü- rünüz. Şekil içinde müteharrik ve gümüş rengi başka bir daire gö- receksiniz. Ai