miami (Spiker)in ıstırabı Selâhattin GÜNGOR leri yapacaktır. m) bunu düşünmek az ce- saret du anbul radyosunun tecrübe yayımı yap- Beyoğld.. pöütaha- yımın EDAŞ yirmi dakika vardı. Fırsatı kaçırmadım — Sizinle biraz konuşmak isterdim, ba- yan Emel 1.. İtiraza hazırlanır bir vaziyet aldığını görünce : — Fakat, diye ilâve ettim, tahmin ede- bileceğiniz bir mevzu üzerinde değil, bu ko- nuşmamız çok ( orijinal ) olacak ! — e elâ ? selâ, bize ( spiker ) lik mesleğinde çökilen. blkGMr di bahsedebilirsiniz ! — Istıraplar... Ah, evet.. doğru... Bizim işimiz, zevkli olduğu di da ıstırap- lıdır. Ama, bunu başkalarına anlatabilmek ne güçtür bilseniz... Bir (spiker), ne kadar soğukkanlı olursa olsun, ( mikrofon ) karşısına e derhal değişir. Bütün hüviyetini ( stüdyo ) nun kapısı önüne bırakıp içeri bambaşka bir i insan olarak gir , (S er ), dinleyicinin manevi bakımdan esirid r. "Düşünün bir kere, iradenizi kullan- maktan tam manâsile mahrumsunuz. En tabii maz, daha'ne bileyim ben, maddi hareket na- mına ne varsa hiçbirini yapamazsınız. Mikrofon ) o birşey ! Benim bile, bunca ba m a ğer onun önün- de dehşet ir zamanlar olur. ii irim gi aca, m küçü k bir dil sürç- mesi, ee Dai kulağında dev akis- (Spiker) Bayan Emel kırıcı şey m Çalışmağa iemtyayı P evvel âdetimiz- dir, omutlâka bir bardak su başlarken, boğazımıza bir gıcık gelip dayanır. Ne haller geçirdiğimizi artık siz düşünün ! (Mikrofon) başında iken bir (spiker), gö- rünüşte yapa at, adar, hi takip etmektedir. Böyle bir insan için falso yapmamak kolay mıdır ? yavaş, ne çabuk, ne tiz, ne çen ortası Okonuşacaksıhız. Her türlü pürüzlerden temizlenmiş gayet berrak ar se- siniz olacak... Peki ama, ya nezle iseniz ?.. Ya âni bir aksırma ihtiyacını hissetmiş iseniz ? Bütün memleket kulak kesilmiş sizi bekliyor. ( Hoparlör ) den fışkırmış bir aksırık sesini üşünün |. i e tam ikisi e başında iken, bale. me kınlıkla elinizdeki kâğıdın sıra nü biribirine karıştırmak, telâşa al” « Mani » yerine «idare»; «olmuştur » yerine «olma- mıştır » gibi manâ aşa değiştiren kelime yanlışlıkları di gözlerin küçük bir kararması ile hoşa gitmiyecek duraklama- 5 8 ünlerine, Herkesin işini bitirdiği zaman bizim vazifemiz başlar. Milli ve dini bayramlar, mutlak ye günleridir. "Halbuki i, biz o günlerde, diger manlardan daha fazla çalışmaya mecbur e Zamanın kiymetini kimse bizim kadar ölçemez. Boş geçirilmiş birkaç saniye, dinle- yiciye bazan bir asır a uzun görünür. Çalışmalarımız, dakikalarla değil, Minler anla lerinin tiktakları ul. an yiciler... Şimdi size memleket saat âyarını ve- riyoruzl,» ğ ordum : — Yaptığımz büyük yanlışlıklardan biri. nin hikâyesini ağzınızdan dinlemek isterdi E Gazi Mihal, yapıyorum ki, hangi birini hatırlıyacağımı bei tiremiyorum. — Bilakis,., Diye sözünü kestim, e ölçüde yanlışlı arı. en az siz yaparsınız | — Aman öyle demeyiniz. Radyo dinle- yicileri, gazete okyaulardan çok insanlardır. emnu bugüne kadar eyi (spiker ) e Golle BEK a olma- Hem efendim, hata yapmamağa imkân mı vardır ki ?.. Dil sürçmeleri, telâşla ters oku- malar, kelimeyi iyi kavrıyamamaktan ileri gelen türlü yanlışlıklar... — Meslek eee karşılaştığınız en heyecanlı sahne — Anlatayım : Kısa dalga postamızla Farsça havadis veren yaşlı bir zat vardı. ( pis ) başında fazla teessüre kapılırdı. Bir jam, yine Farsça haberler verirken, birdenbire kendini kaybetti, Ve mikrofon ba- şında düşüp bayıldı. Şimdi benim vaziyetimi düşünün. Kendisini nasıl kolundan tutup dişarı çıkardığımın halâ farkında değilim. O, hava ile çabuk kendine geldi ama, benim si- nirlerim uzun müddet düzelemedi. taze Bayan Emel ve muharririmiz — Evli misiniz bayan Emel ? — Evet. — Çotuğ — in bir Di yaşında... — Annesini yanında bulamadığı zaman- lar ne yapıyor ?.. — Hiç, ne yapsın?.. oturup bekliyor. izi mi ? Radyonun başında — Hayır, sesimi !.. Geç kaldığım akşam- lar, a «annemi İste rim | »* diye tutturur- muŞ, önüne getirir, « şim- di ki gi inme » Höriml. Derhal benim sesimi aldıktan sonra, mışıl — Peki bayan Emel... Şimdi size birşey daha sorayım : ( Spiker ) lik, bu kadar ıstı- raplı, bu derece üzücü bir meslek ise, neden ndeki başka bir vazife Miyase ? üldü : Ben size “> egenin Ki bir iş Simin hatırlattım. Ondan bıktığımı, ya- hut onu se Hm bd aa ki vet... Mikrofon müthiş kala Fakat her müt hiş şey gibi, onda da; insanı kendine kuvvetle çeken anlatılamaz bir cazibe var. Bu cazibeye bir kere yakalananlar, kolaylıkla ve hattâ kendi arzularile ondan ayrılamıyorlar. er mesleğin taşıdığı bir nevi büyü meselesi... L5üYük Doku, Sikitmlay3, 5 S7