<< Hitler bötün Almanla intihabata (Baş tarafı 1 inel sahifede) İçtima salonunda görülen heyecan bir an içinde derin bir sükünete mün- kalib oldu. Hitler yerine oturduktan sonra Rayhştag reisi mareşal Göring meclisi açtı ve Hitler sürekli alkışlar içinde kürsüye çıkarak her tarafta büyük bir alâka ile beklenen nutkur nu irad etmeğe başladı ve ezcümle dedi ki; Mebus arkadaşlar, Sizi bu kısa içtimaa son günlerin hâdiseleri hakkında izahat vermek verdim. Sefalet içinde oları Almanya- nm bu kadar kısa bir müddet zarfin- da nasıl yükseldiğini anlattım. Bu yükseliş o kadar muazzamdı ki buna biz bile inanmak istemiyorduk, Hele bu muyaffakiyetimizi rakiplerimiz hatırlarına bile getirmiyorlardı. Fa- kat Almanyada ayni zamânda yeni bir ideal de doğmuştu. Bazı milletler milf vahdetlerini temin etmişlerdi. Bunu yapamıyan milletler ise bu ga- ye peşinde koşuyorlardı. Umümi harp neticesinde Almanya dahi bu gaye- ye varamıyan milletler sırasına gir- mişti. Umumi harpten evvel de Al- manlar milli vahdeti temin edeme- mişlerdi, Mezhep farkları ve impara- torlukların menfaatleri - buna mani olmuştu. Umumi harb nihayetinde Vilsonun prensiplerine riayetle Alman vahdeti. nin de yerine getirileceği ümid olun- du. Halbuki bu maddeler tatbik olu- nacağı yerde en zalimane usullere müracaatla Alman milleti esarete mahküm edildi. Tabii 20 şubatta da söylediğim gibi Avrupada her tarafı memnun edecek milli hududlar çizil- mesine İmkân yoktur. Fakat öyle mil- li haklar vardır ki bunların verilme- sini menelmek en zalimane bir hare- ket olur, Avusturyadaki Almanların hakkı bu kabil haklardandı, Oradaki 6,5 milyon Almanın bu sarih hakkı reddediliyor, onlara karşı zulüm yap- mak makbul sayılıyordu. Adaleti se- ver gibi görünen Avrupa sulhperver- leri 6,5 milyon Almanın esaretine kar- Ş1 göz yumuyorlardı, Hattâ Almamya- da ne Naziler varken ne de Almanya bu kadar yükselmişken Avusturyada yapılan reyiâmda yüzde 95 ekseriyet- le Almanyaya iltihakn Karar verildiği zaman ekseriyetin bu arzusu zorla menedilmişti. Malbuki Avusturya ha- yat şartlarma malik değildi, büyük bir sefalet içinde yaşıyordu. Bu teter- rüatı nakletmekteki maksadım de etmek değildir, onlar zaten bu gihi hâdiselere karşı hissizdirter. İspanya. da yarım milyon insanın ölmesine karşı hiç ses çıkarmazlar, fnkat Ber. hücum-ederek dedi ki; — Mülliyet hisleri Allah. yapısıdır. Onları hiç bir kimse bozamaz. Asır. lardanberi Milletler Cemiyeti olmadan yaşıyan milletler bundan sonrada binlerce sene gene Milletler Cemiyeti olmadan payidar olabilirler, Almanya zayıf oldukça hududu haricinde kalan Almanlarla ciddi bir surette meşgul olamazdı. Fakat bugün kuvvetlendik- ten sonra hududu haricinde kalan va- davet etti Jiğini bilen bir millet bu harckâla karşı lâkayd kalamaz. Şuşnig uzanan eli reddetti Avusturya dahi esaret altında bur lunuyordu. Onun için bay Şuşnigi, çağırarak kendisine vaziyeti en cid- di surette anlattım. Endişelerimizin ciddiyeti hakkında kendisinde hiç bir şüphe bırakmadım. En vahim netic- Ter doğurabilecek olan hüdiselerden kaldığı takdirde her vasıtaya müra- caat edeceğimi ve adaleti yerine getire- ceğimi bildirdim. Şuşnig'e elimi uzat» tım. O ilk firsatta bu elimi reddetti. Zulme istinad eden Şuşnig benimle yaptığı anlaşmayı bozmağa zaten ka- rar vermiş olacak ki 8 Mart sulkasdı- nı hazırladı. Evvelâ buna inanmak istemedik, Fakat 8 Mart akşamı, Avus- turyadea reyilma müracyal olunaca» ğını kati surette haber aldık. Seneler- denberi hiç intihap girmemiş olan bir inemlekette üç gün zarfında nasıl reyiâma müracaal. olunabilirdi? İn- tihap listeleri yoktu. Öyle tertibat alınmıştı ki sorulan suale; «Evet» de- mekten başka çare yoktu. Şuşnig yalandan bir reyiâma isti- nad ederek sözünü bozmuştu. Onun bu hareketi bir ekalliyete uygun ge lebilirdi. Fakat ekseriyet muhalifti. Bu yüzden ihtilâl çıkması ve kan ak» | ması ihtimali çok kuvvetliydi. Ben vatanımı kurtarmak ve onu İspan- yaya benzetmemek için derhal lâzım gelen tedbirleri aldım. Dünyanın ük timatom diye tavsif ettiği şey Avus- turyalıların tazyikine tahammül ede- miyeceğimi bildirmemden ibarettir. Bu sayede tek bir kurşun atılmadan bir damla Kan akmadin üç gün zar- fında vatanım kurtarıldı. Böyle ok ması beynelmilel pasifistlerin zararı- na çıktı (handeler). O güzel memle- ketim felâketten düştü. Verdiğim sert karar sayesinde on binlerce Avustur- yalının Şuşnig'in de hayatı kurtarıl- mış oldu. Bu neticeden dolayı duyduğum saa- detin hududunu ölçebilirsiniz. Tari- he, maziye, Almanyaya ve sevgili va- tanım Ayusturyaya karşı bütün ha- rekâtımın mesuliyetini müdrik bulu- nuyorum. 75 milyon Alman ve onun- la beraber muazzam Alman ordusu İcraatımızı kurmağa zamındırlar. Avusturya meselesinin halli Mer- kezi Avrupadaki gerginliği de orta- dan kaldırmıştır. Yugoslavyanın ve diğer bazı devletlerin bu münasebet- le gösterdikleri dostluk eserine teşek- Daha dört senelik mühlet Yeni, büyük vazifeler karşısında bu- Bana dört senelik mühlet vermiştiniz. Bu müddet zarfında ver- diğim sözleri tuttum, mahcub olma- dum, Yeni Rayhştagdan; dört senelik mühlet daha istiyorum. Bu ikinci dört sene zarfında Alman milletinin, ordu- sunun ve iktisadiyatının en yüksek AKŞAM (Baş tarafi 1 inci sahifede) görüştüm. Üniversile talebesinin ge- çim şeraiti hakkında yaptığı anketle- ri-çok yerinde buldum, çünkü ben de 1912 senesinde sekiz yüz aile için ayni- ni Zürihte yapmıştım. Bu gibi anket- ler hayatı ucuzlatmak için alınacak tedbirlerde mühim: bir rol oynayacak- lardır.» Profesör B. Lorens bundan sonra muharririmizin bir sualine şu cevabı vermiştir: — İsviçrenin, Avrupanın pahalı bir memleketi olduğunda şüphe yoktur. Yalnız İsviçre ile Türkiyeyi mukayese etmek doğru olmaz: Her iki memleke- tin hayat şartları başka, başkadır. Me- selâ; sizin lokantalarınız nisbeten ucuz, fakat otelieriniz çok pahalıdır. İsviçrede lokantada balık yemek bir müşterinin zengin olduğunu gösterir. Burada nefis balıklarınızı herkes yiye- biliyor. Fakat buna mukabil bizde pey- nir, süt ve tereyağı çok ucuz olduğu halde bunlar İstanbulda ateş pahası- nadır. İşte bunun içindir ki İsviçre ile (Baş tarafı 3 üncü sahifede) muşlar, tebessümle karşılanmışlardır. Yahya Kemal öyle değildir, anlaşılı- yor, Asıl bedhahtlığı burada, Onu an- lıyorlar ve kendilerini ezen eserinden kendilerini kurtarmak istiyorlar, Onun yanlarını okurken: «Ben daha iyi Yazarım!» diyemiyorlar; bunun için | de başka kusurlar arıyorlar: «Az ya- zıyorsun! Mil değilsin!» gibi... Yahya Kemal'e edilen hücumlar kıskançlıkla izaha kalkıyorum sanıl. masın. Bu his, kıskançlıktan büsbütün başkadır. Hani kadınlar: «İnsan ken dini beğenmese çatlar» derler. İşte on- Jar da acizlerini anladıktan sonra kendilerini beğenmenin çaresini arı- yorlar. Bir tanesi de geçenlerde; Falih Rıfkı'nın yazılarının kendisininkiler- daha çok okunduğunu inkâr edeme- yince: «.4ma ben ondan daha çok oku- yorum!» gibi bir şeyler söylemedi mi? Samsunda el arabaları icin örnek Samsun (Akşam) — Belediye el ve sahıcı arabalarının tiplerini tespit €derek 1 nisandan itibaren tatbikine karar vermiştir. "Tespit edilen araba tiplerinin eni. (60): boyu (80) sanli- metre olacak nakledilecek eşyanın Azami haddi de 75 kiloyu geçmiye- cektir. Arabaların yaylı ve tekerlek- lerinin lâstikli olması da kararlaştırı!- mıştır. Bundan başka hamallar için el sepett tipleri de tespit edilmiş tir. El ve satıcı srabalarile el sepef- lerinin nümuneleri belediyede teşhir edilecektir. Belediye nakil vasıtalarını idare, “edenlerin bir örnek elbise giymelerini de mecburi tutmaktadır. Bunlar için de örnekler hazırlanmıştır. İTİZAR Y Münderecatımızın çokluğu de layısile (Saray ve Babıâlinin iç yüzü) tefrikamız bugün derceği- rum, Bu millet, bu devlet, yaşasın da- ha büyük Âlmanya.» Avusturyada iğfal edilenlere karşı af ve merhamet Hitlerin bu son sözleri sürekli ai- kışlarla karşılandı. Onden sonra Mec- is reisi Göring kalkarak uzunca nut kunda Rayhıştag meclisini Hitlere te- şekkür etmeğe davet etti. Nutkunda Hitlere hitap ederek Avusturyada iğfal edilmiş olanlara karşı af ve merhamet göstermesini, hüsnü niyetle iltihak et- mek istiyenleri kabul etmesini rica etti aldatılanlara merhamet etmek gerek olduğunu söyledi. Ondan sonra yeni intihabatı bildiren ve Hitlerin etti. Meclis Azası Alman marşını söy“ tandaşlarile daha ciddi bir surette | mertebelere çıkarılacağını vadediyo- | lerken içtimaa nihayet verildi, 19 Mart 1938 rı (Hayatı ucuzlatmakl.ehistan-Lituanya ihtilâfı vahim bir safhaya girdi (Baş tarafı 1 inci sahifede) Lehistanın ültimatomu Kaunas 18 — Eituanya hükümeti, son hudud hâdisesi mühasebetile, 15 martta Lehistana bir nota vermişti. Bu notaya dün akşam cevap almıştır. Lituanya notasında yeni hâdiselerin vakuna meydan vermemek için muh» telit bir komisyon teşkilini ileri sür- müştü, Lehistan cevabında bunu red- detmekte ve muayyen bir takım istek- Terde bulunmaktadır. nın cevabının ne gibi tabirlerle ya- zılması lâzım geldiğini tasrih eylemek» tedir. Lehistanın istekleri arasında iki hü- kümet arasında yeniden siyasi müna- sebat tesisi vardır. Lehistan, Lituanya tarafından kendisine aid sayılan Vil- no şehrini 923 de işgal ile Lehistana ilhak etmişti. Lituanya bu ilhakı ta- ğa kadar müzakerede bulunmuştur. Bu esnada Hariciye siyasi işler umum müdürü Fransa, Sovyet Rusya, İtal- ya sefirlerile İngiliz maslahatgüzarını kabul etmiş, Leh iddiaları hakkında malâmat vererek bunu hükümetleri- ne bildirmelerini rica eylemiştir. Ültimatumun metni Varşova 18 (A&A.) — Polonyanın Litvanyaya verdiği ültimatumun met- ni, bu akşam saat 20,10 da Varşova- da neşredilmiştir. Ültimatumun metni şudur: Polonya hükümeti, 14 mart, tarihin- de Lituvanya tarafından teklif edilen şartları kabul edemez. Zira, bu şart- ler emniyeti lüzumu Kadar garanti eylememektedir. Meseleyi halletmek için, Polonya, hükümetinin noktai na- zara. göre, bir tek çare vardır ve da, kayıtsız ve şartsız olarak normal bir dipomatik münasebetler tesis et- mektir. Bu, sulhü tehdid eden tehli- keleri bertaraf etmek için yegâne çar redir. Polonya. hükümeti, bu husus için, notanın Tallindeki Polonya ciçisi ta- rafından Litvanya elçisine tevdii saa- tinden itibaren 48 saatlik bir mühlet vermektedir. Diplomatik mümessiller, 31 mart- ten evvel tayin edilmelidir. Bu mesele hakkındaki notalar, en geç 19 mart tarihinde, yani mühletin inkızasndan evvel teati olunmalıdır. Bu notaların metni gönderilmiştir. Yukarıdaki tek- Hifler, ne-şekli nede muhteviyatı iti- bariyle bir müzakere ve münskaşa mevzuu teşkil edemez, cevab vermek veyahut her hangi bir ihtirazi kayıd koymak, red gibi telâkki olunacaktır. Bu takdirde Polonya hükümeti, ken- di meşru devlet menfaatini bizzat kendi vasıtaları ile temin edecektir, Havza (Akşam) — Havza Çocuk esirgeme kurumu 53 çocuğu baştan. imzasını taşıyan karamameyi tebliğ İğı giydirmiştir. Ayrıca Merkez ve İstiklâl okulları himaye heyeti de giydirmiştir. Fotoğraf, sevindirilen yoksul ve yetim çocuğu ayni şekilde yetmiş dört çocuğa aittir, biri bildiriyor: Litvanyanın kabine si âzasının ekseriyetinin, Polonya ta- leplerinin bir ültimatum tarzında ve rilmesini doğru bulmamakla beraber, bu taleplerin kabulü lehinde olduğu söylenmektedir. Hariciye Nazırı, bu hususa verilecek kararı yarın diyet meclisinde okuya- caktır. Litvanya reisicumhuru beyanname neşredecek Kaunas 18 (A.A.) — Neşredilen bir resmi tebliğ: Polonyanın esas talebi- ni halka, bildirmiş, fakat. belki de efkârı umumiyede heyecan ve gnle- yanı mucib' olmamak için, (tafsilât vermeklen ve notanın tonuna işaret etmekten tevakki olunmuştur. Halk, tam sükün muhafaza etmek- tedir. Her hangi bir sinirlilik alâmeti bulunabilmesi imkünsızdır. Maamu fih efkârı umumiyenin müttefik kak naati, Litvanyayâ bir hücum beha- nesi elde etmek için bu hüdiseyi çi karmış olduğu merkezindedir. Do- laşan şaylalara göre Relsieümhur, millete hitaben bir beyanname neş- redecektir, Avam kamarasında bir müzakere Kaunas 18 (A.A.) — Lehistanım no- tası Lituanyada büyük bir heyecan uyandırmıştır. Lituanya bu hususta, Sovyet Rusya da dahil olduğu halde, büyük devletlerle istişarede .bulunu yor, Lituanya devletlere mü- racaat etti Paris 18 — Gazeteler Lehistanın Li- tuanyaya verdiği ültimatom hakkında makaleler yazıyorlar. Poti Parizyen dik yor ki: «Lehistan iki memleketin bir- leşmesi işini hazırlamak için zamanın müsaid olduğuna hükmetmiştir. Al manya tarafından teşvik edilmiş olma» sı da muhtemeldir. Lehistan Lituan- yayı yutarsa Memel limanını ele geçi“ Tecektir, Belki de bu suretle Danzigi Almanyaya bırakacaktır. Fakat Sov- yet Rusya, kıskançlıkla nezareti altın- da bulundurduğu bu mıntakaya karşi Lehistamn hücumunu kayıdsızlıkla karşılamıyacaktır.» Peti Parizyenin bir makalesi Londra 18 — Avam kamarasında bit mebus başvekile şu suali sormuştur: «935 senesinde Yunan - Bulgar ihtilâ- fı esnasında Milletler Cemiyeti konse- yi toplanarak harbin önünü almıştı. Lehistan ile Lituanya arasındaki bu- günkü ihtilâfın tedkiki için İngiltere ayni suretle Milletler Cemiyeti konse- yinin derhal toplanmasını istemek ni- yetinde midir?» Başvekli — İngiltere iki alâkadar hükümetle temas halindedir. Milletler Cemiyeti Konseyinin meseleyi tedkik etmesi hakkında ileri sürülen usulün çabuk bir netice vereceğine kanaa- tim yoktur. Maamafih hükümet va- ziyetin inkişaflarını yakından takip et- mektedir, Varşovadaki İngiliz. sefiri Lehistan hükümetine müracaatla İn- giltere hükümetinin bugünkü ihtilâ- fın Lehistan tarafından daha geniş İs- teklerde bulunmak için bir bahane ola» Tak kullanılmıyacağını ümid ettiğini bildirmiştir. Londra 18 — Lituanya sefiri bu 58 ay bir olan