SİYASI İCMAL: Macar nazırlarının Berlin seyahati İspanyada (Frankonun vaziyete hâkim olması İngiltere tarafından da | kabul edileceği beli olduğundanberi “Avrupanın. politika sahnesinde Orta j Avrupa meselesinin ehemmiyeti art- | mıştır. Şimdi bilyük, küçük devletler arasındaki temas başlıca mevzuu bu mesele teşkil edi- yor. Çikoslovükya Hariciye Nan B. Krofta mebusan meclisinde okuduğu uzun raporda Orta Avrupa devletleri, yani Çekoslovakya, Yugoslavya ve Ro- manya ile Macaristan ve Avusturya ürasındaki minasebattan o mujassa- lan bahsetmiştir. Ağustosta Cenevre- de, eylülde Sinaia'da, daha evvel Tu- nada ve en sonra Pragda Küçük İti- lâf devlet adamları hep bu hususta görüşmüşlerdir. Macaristan. ile yapılan müzakere- lerde bu devletin kendi başına sulh | muahedesinin askeri ahkâmın: Jes- ve müzakerelerde | hetmiyerek Küçük İtilâf ile anlaşmak Rostok, Marburg, Kovno şehirlerin- | © de senelerdenberi ilmi incelemeler ya- Pıldı ve şu neticeye varıldı: Her gün limle ölenlerin çoğu saat 4 ile 5 arasında ölüyorlar, Gece yarısına | doğru ölenlerse pek azdır. İ İlmi incelemeler bu sonuca varmış- tar ama, bu hâdisenin neden ileri gel- diğini izah edememektedirler. Islanmadan giden vapur Buğürlerde 145 tonluk küçük bir yolcu vapuru hiç ıslanmadan iki Ok- yanus aşıp Roterdamdan <Avustral- yaya gidecektir. Bu küçük vapur büyük bir Alman | 'Trahs Atlaritiğinin kıç güvertesine yerleştirilecek ve bu Ilk seferini ku- ” cakta yapmış olacaktır!.. Akıl ile yaş Mahlükatın az veya çok yaşamala- rile akıllı veya akılsız olmaları arasın- da sıkı bir bağlılık vardır. Akılh hay- yanların ömrü uzun; akılsızların kısa- dır. Bu birçok hayvanlarda tesbit edilmiştir. Meselâ papağanın beyin Sıkleti ile vücüd ağırlığı arasındaki nisbet diğer kuşlardan çok farklıdır. Bunun için papağanlar yüz sene ya- suretile silâhlanması üzerinde durul- muştur. Fakat böyle bir anlaşma için Macaristandan, silâhlanmasına mu- İ kabil bazı taahhüdler altıma girmesi istenilmiştir. — Ekalliyetler meselesi üzerinde dahi çok müzakereler yapıl- maştar. Geçen temmuzda Macar h ükümeti | milli hududları haricindeki Macar ekalliyetleri için kendi hududu dahi- lindeki yabancı Ekalliyetlere karşı ver» diği milsaadelerden fazla bir şey iste- mediğini bildirmiştir. Macar Hariciye Nazırı bu ayın do- nda bu esası bir daha tekrar et- miştir. Bu teklif Küçük İtilâf larafın- dan iyi karşılanmıştır. Fakat şimdiye kadar her iki mesele hakkında anlaş- ma yapılamamıştır. Neticede Macar Başvekili ile Hariciye Nazırı hariçte kendi davalarına destek aramak lü- zumunu hissetmişler ve bu maksada Almanyaya gitmişlerdir. Feyzullah Kazan “Ölüm ve Elektrik Bir mühim mokta daha Âlimleri meşgul ediyor: Ölümün çoğaldığı 4 ile | 5 arasında elektrik cereyanları da ço- almaktadır, çünkü o saatlerde elek- trikle işliyen nakil vasıtaları da art- maktadır. Ayni zamana raslıyan bu iki hüdi- senin biribirile alâkadar olup olmadı- ğını tetkik ediyorlar. Fili yuttu bir yılan... Bir balıkçı size: Olta attım, mazsınız. Bakalım Avrupa güâzete- lerinin verdiği şu habere iananacak- musınız? i Hindli “iki balıkçı, - Şuhaddi — gölü kenarında, büyük balık avlamak için, kalın oltalarının uçlarına bü- yük birer iğne, iğnelere de büyük et parçaları takıp suya atmışlar... Bi- rTaz sonra oltaya iri bir şeyin yaka- landığını anlamışlar, çekmişler, çek- mişler, çıka çıka. bir kaplan yavru- su çıkmış. Hayvan oltanın ucundaki eti gö- rünce atılmış ve iğneye yakalanmış... Bu garip avi Şuhaddi köylüleri göz bebeği gibi - besliyorlar ve uğur sayıyorlarmış!... 1138 sene evvel bugün Abbasi hilâfeti kuruldu Geniş Arabistan çöllerinde Şazi adak ve hilâfet makamı için dinmeden âkan insan kanmı kâfi bulmuyor, kin-ve nefretle biribirlerini parçalıyorlardı. Üçüncü Yezid'in ölümü üzerine hilâfet makamına geçen. İbrahim. ; cülüsundan iki ay on gün sonra hilâfeti bırakmak mecburiyetinde kalmış- tı. İbrahim zindanda bulunan düşmanlarının hepsini öldürtmüştü. Fakat öldürülenlerin kuvvetli taraftarları İbrahimin akrabasile bütün taraftar- larını kılıçtan geçirmek suretile mukabele ettiler. Bu bile onlari teskin edememişti. Yezid'in cesedini mezardan çıkardılar ve ölüyü şehir kapıla- rından birine asarak teşhir ettiler. Bu suretle halkın netreti ve kinini şid- detlendirmiş olacaklardı. İbrahim yakalanmış zindana atılmıştı. Veziyete hâkim olan Mervan İbrahimin bir gün tekrar kuvvetli bir düşman olarak karşısına çıkmasından korkuyordu: — Onu derhal katledin ve kesik başını sönmemiş kireçle dolu deri bir torbanın içine koyün!.. emrini verdi. Bu emir, yüzlerce mahpusun da sabık halife ile birlikte idam edilmesi suretile pek şiddetli olarak yerine getirildi. 799 yılı 25 kinciteşrii 1138 sene evvel bugü! Binlerce insan, sokaklardan taşıyor, mescidlere koşuyordu; Hepsi simsiyah elbisesini giymişti. Bağırıyorlardı; — Halife, halife... Küfe Abbasiler tarafından işgal edilmiş, kürsüye çıkan Ebu Selleme nutuk veriyordu: — Zalim Emevi hanedanı artık yoktur. Zühdüü takvası, ehliyet ve iktidafı yerinde olan Ebülabbas halife olacaktır. Meydan: — Ebülabbas, tekbir sesleri yükseldi. Ebülabbas.. sadaları ile inledi ve sonra huşu İçinde Ebülabbas, Abbasi halifesi oluyor ve Abbasiler bu suretle Fatimilere ait hilâfeti Emevilerden gasbetmiş oluyorlardı. bir | kaplan yakaladım! Dese tabii inan- | Fransadaki gizli cemiyet Paris 24 — Dahiliye Nezareti neş- rettiği bir beyannamede emniyet ida- resinin birkaç haftadanberi yaptığı tahkikatın Cümhuriyet müesseseleri aleyhine müteveccih bir komplonun meydana çıkarılmasına ve mühim miktarda harp malzemesi yakalanıp müsadere edilmesine medar olduğunu bildirmektedir. Murahhas administratörü B. Delo- nele olan deniz ve nehir yolları ipo- tek sandığı binasında yapılan bir araştıma, askeri mahiyette ve askeri hizmetler nümune ittihaz edilmek suretile vücude getirilmiş olan ve tam bir erkânıharbiye heyeti ile munta- zam kıtaata malik bulunan bir teş- kilât mevcud olduğunu meydana çi- karmıştır. Bu teşkilâtın gayesi, evvelâ bir dik- “İ tatörlük rejimi kurmak, sonra krallığı, yeniden tesis etmekti. Fesatçıların plânı, ihtimamla hazır- Janmıştır. Bunlar, mühim miktarda si- lâha ve herşeyi gözüne âlmış bir çok İ taraftarlara malik bulunuyorlardı. Fe» £ salçılar, bir çok nazırların imzalarının | taklitlerini, ilk işaret üzerine tevkif edilecek nazırlarla parlâmento azası- nın listesini hazır) Hükümetin tayakkuzu bürlatın pro jelerini suya düşürmüş olup daha şim- İKTİSADİ MESELELER: mn Amerikan buhranı ve Türkiye piyasası Son Amerikan buhranı, Türkiye piyasasında henüz tesir yapmamıştır. İ Fakat buhran hakkındaki. habere: | piyasada, bilhassa para piyasasına hissedilecek bir tesir uyandırmıştır. Acaba son Amerikan buhranı 929, cak, dünya iktisadiyatını yeniden taz- yik edecek midir? Borsa ve piyasa mu- hitinde, Amerikan buhranı etrafında konuşulan bahislerde bu sual hatıra gelmektedir. Bu sualin cevabı şu ola- bilir: 929 Amerikan buhranı ani bir surst- İ te olmuştu. O zaman bütün memle- ketler bir dünya buhranına karşı mü- cehhez değildiler, Amerikan borsala- | rında birdenbire patlıyan buhran, | bütün dünyayı sarmıştı. Şimdi vazi- yet böyle değildir. Amerikada vaziyetin bugünkü saf- haya gireceğini tahmin ödenler çok- tu, Daha 'döğrusü, Amerikan buhranı bugünkü safhaya yavaş yavaş girmiş- tir. Bundan başka, bütün memleket- ler, dünyada artacak ulan mevcud buhrana, ve yahud yeniden doğacak bir buhrana karşı kendilerini Koru- yacak tedbirler almışlardır. Nitekim mevcud tedbirler, döviz takyidatı &i- caret anlişmalarındaki sistemlerin de- | ğişmesi “929 Amerikan bulrunundan sonra başlamıştır. Hasılı her memleket İ hava hücumlarına karşı tahaffuz ça- releri; arayıp bulduğu gibi, ekonomik “krize karşı da korunma çareleri bul- muştur, Eğer yeni bir krize karşı mev- cud tedbirleri kâfi addetmek lâzım ge- lirse son Amerikan buhranından pek de endişe elmeğe lüzum yoktu. Maamafih ekonomik buhranların, bilhassa dünya mikyasındaki buhra- hm ileride yapacağı tesirler hak- kında acele hüküm vermek de yariış- tır, Amerikan buhranının bizi ne dere- ceye kadar müteessir edeceğini ve ya- | hud hiç etmiyeceğini şimdiden kati “bir hüküm halinde ortaya koymak doğru değildir. O halde şimdiden müteyakkız day» ranmak, bu yeni buhrandan korun- ma çarelerini araştırmak en faideli bir yoldur. — H. 4, İstanbul Defterdar muavinliği Münhal bulunan İstanbul Defterdar muavinliğine Divanımuhasebat müra- kiplerinden B. İbrahimin tayini emri gelmiştir. Yeni muavin bugünlerde işe büşliyacaktır. Fransız Dahiliye Vekâle- ti bir beyanname neşret- ti. Bir şatoda yapılan araştırmada gizli bir ta- kım mahzenler bulundu diden ehemmiyetli neticeler vermiş olan araştırmalara durmaksızın devam edilecektir. Beş tevkif Paris 24 (A.A) — Paris - Soir gaze- tesine göre dün öğleden sonra adli za- bila, gizlice beş kişiyi tevkif etmiştir. Mevkufların isimleri ilân edilmemiştir. Bu gazeteye göre mevkuflar, geçen go- ce bir araştırma yapılmış olan Vendo- me meydanındaki büyük binanın yer altındaki inşaatında çalışmış olan mi- mar ve müteahhidlerdir. Bir şatoda neler bulundu? Pâris 24 (A.A.) — Ce Soir gazetesi, son tevkiflerle münasebattar olarak sabıtanın müteveffa levazım fabrika- törü François Coty'nin eski şatosunda bir takım araştırmalar yaptığımı yazı- yor. Zabıta, on altı metre yer altında zırhlı bir takım mahzenler ve yirle ta- mamile mozaiklerle döşenmiş olân elek- trik ile tenvir edilmesi uzun koridorları ve bu koridorların müntehasında hari- evvelâ diktatörlük, sonra krallık ilânını istiyormuş ce açılan hiç bir menfezi bulunmıyan ve hususi bir sistemle havalandırılan geniş salonları ihtiva eden yeraltı teşkilâtı meydana çıkarmıştır, Her on metrede murabba şeklinde bir Jevha vardır. Bu levhalar park yolile Sen neh rine isai eden kanalizasyon ile irtibat teminine medar olmaktadır. Ayni gazete, Coty'nin bu malikaneyi satın aldığı zaman ilk işinin şatoyu ta- rihi malümata ve milli kütüphanedeki resmi plânlara göre yeniden inşa ettir- mek olduğunu hatırlatmaktadır. Müs- tahkem şatonun hiç bir sırrının hariç- te şayi olmaması için amele ekipleri ecnebilerden intihap edilmiş ve bunla» ra her on beş günde bir yol verilerek yerlerine başkaları alınmış idi. Bir fabrikatörün tevkifi Dünkü posta ile gelen Fransız gaze- telerine göre, zabıta, ahiren meydana çıkarılan gizli şebekenin şeflerinden bi- ri olduğu anlaşılan fabrikatör Jean Morcaux'yu tevkif etmiştir. Morcaux birçok sınal müesseselerin meclisi ida- re reisliğinde bulunuyor. Ailece şimali Fransada oldukça nüfuzu vardır. Za- bılanın iddia ve tahkikalına göre Je- an Moreaux, sulkastçıların harekete geçecekleri zaman kullanacakları silâh ve mühimmatı depo etmeğe ve bu de- poları kurmağa memur edilmişti. ' Birgenç, beraber yaşa- dığı kadını ağır yaraladı iHâdiseye sebep kadının, gencin kıskançlığın tahrik edecek hareketlerde bulunmasıdır Taksim civarında oturan Refet a- dında bir genç beraber yaşadığı Slra- nuş adındaki kadının vaziyetlerinden son Zamanlarda şüphelenmeğe ve ka- dınla sık sık kavga etmeğe başlamış- tır. Refet, kendisine haber verip mü- saade almadan kadının (evden çık- mamasını tenbih ettiği halde kadın bunları dinlemiyerek gene Refetin kıskançlığını tahrik edecek hareket- | lere devam etmiştir. Dün öğleden sonra Refet evine git- tiği zaman gene kadının evde bulun- madığını görmüş ve biraz sonra ka- dın gelince kavgaya başlamışlardır. ; Kavgada Refet tabancasını “çekerek | Siranüşün üzerine bir kaç el ateş et- Bir şoför 8 ay hapse mahküm oldu Refik adında bir şoför bir müddet evvel bir gece otomobille Kasımpaşa- dan geçerken Müzeyyen adında bir kas dına çarparak yaralamış ve kaçıp Şiş- hanede bir garaja otomobili birakmış- tı, Garaj sahibi Aleksi otomobile bâkın- ca motörle yedek tekerleğin arasında kundaklı bir çocuğun sıkışıp * kalmış olduğunu görmüş, bunun bir kaza €se- ri olduğunu anlıyarak polise haber ver- mişti. Zabıta tarafından yapılan tah- kikat neticesinde şoför Refik'in Kasım- paşada Müzeyyene çarpınca kadının kucağındaki çocuğun sarsıntıdan oto- mobilin üzerine düşerek yedek teker- lek arasına sıkışıp kaldığı anlaşılmış ve şoför yakalanmıştı. Müzeyyen de haslartede ölmüştür. Dün ikinci ceza mahkemesinde yâ- pılan muhakemede şoför Refik'in, dik- katsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebe- biyet suçundan sekiz ay hapsine ka- | rar verilmiştir, üç soyguncu mahküm oldu Dün ağırceza mahkemesinde Üç soyguncunun muhakemesi yapılmış- tır. Demir Ali, Fazıl ve Mihal adında- ki bu üç kişi Mustafa adında bir kö- mürcünün kollarını bağlıyarak para- sını almak istemişlerdi. Suçlular iki- şer sene üçer ay hapse, o kadarda emniyeti umumiye nezareti altında bulunmağa mahküm edilmişlerdir. Tevkif edilen Şakir adında biri be- raet etmiştir. hastaneye giderek Siranuşu muayene etmiştir... Müddelumumi muavinle- rinden B. Feridun Bagana tahkikata el koymuştur. B. Feridun © Bagana Taksim polis merkezine giderek gece geç vakte kadar suçlunun, ve şahidle- rin istievaplarile meşgul Dame bugün bitirilmesi muhte ir, Bir arabanın beygirleri ürktü 2 kisi yaralandı bayı bütün hizlarile sürüklemeğe baş- Jamışlardır. Bu süratli gidiş esnasında Ziya, diz- ginlere bir türlü hâkim Salih ve Hüseyin isimlerinde iki kişi- ye çarparak yaralanmalarına sebebi- yet vermiştir. Hayvanlar neden sonra zabtolunabilmiş, yaralılar tedavi altı- na alınmış, Ziya hakında da takibata göziçilinişiir. Bir tavuk hırsızı yakalandı Polis; son günlerde Üsküdar taraf- larına dadanan bir tavuk hırsızı ya- Kalamıştır. Receb ismini taşıyan hur- 8ız son dafa Kısıklıda Üçpınar sem- tinde madam Takohinin evine girmiş- . tir. Receb; tavuklara yem atmak Sü- retile başına toplamış, bir aralık da iki tanesini boğazlarından - yakalıya» rak savuşmuştur. o Pencereden olan neticeyi gören Takohi bağınb çağır» mağa başlamış civarden geçen bir po- lis Recebin peşine düşerek az Sonra yakalamıştır. Tavuklar madama iade edilmiş, Re- ceb hakkında kanuni takibata giri