12 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

12 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Ağustos 1937 ık GMİNEMA AKŞA Paristen Hollivuta gidenler Artistlerin akın halinde hareketi Fransada endişe uyandırdı Fransadan ayrılan üç Fransız Fransız sinema âlemi büyük bir telâş içindedir. Bu telâşa sebep yeni yetişen Fransız sinema yıldızlarının âdeta hep birden Hollivuta gitmeğe karar vermeleri, Amerikan şirketleri- le mukâveleler yapmalarıdır. Runlar giderlerse Fransız filimetliğinin bü- yük bir buhran geçireceği tahmin ediliyor. zl harpten evvel filimellik en ziyade Fransada terakki etmişti. Dünyanın her tarafında Fransız filim- lerine rağbet ediliyordu. Muhtelif memleketlerde gösterilen filimlerden yüzde yetmiş beşi Fransız filimi idi. Diğer bütün memleketlerin yaptık ları filimler ancak yüzde yirmi beş ka dardı.. Umumi harp bu vaziyeti baştan- başa bozdu. Fransız sinema artisi- lerinin çoğu memleketi müdafaa için cepheye koştular. Stüdyolar kapandı. Amerika bundan istifade ederek bu- gün bütün dünyaya hâkim olan Ame- rikan filim sanatinin esasını kurdu. “İptida Nevyork civarında stüdyolar Yapıldı. Sonra Hollivutta tesisata baş- Yandı Harp seneleri bittiği zaman AAmeri- kada filimellik büyük bir sanat ha- yildım: Solda Germalne Aussey, ortada lini almıştı. Ayni zamanda Alman- yada da mühim bir filim sanati te- easüş etmişti. Harp zamanında t& manen mahsur kalan Almanya ha- riçten filim getirtemediği için yavaş yavaş kendine yetecek kadar filim çe- virmeğe başlamış, dört sene içinde bu sanst çok ilerlemişti. tini yeniden kurmağa kalkışınca bir çok güçlüklerle karşılaştı. Amerikan ve Alman rekabetinden başka vesait- sizlik te başgöstermişti. Bilhassa ar- tist kalmamıştı. Harpten evvelki ar- tistler yaşlı idiler. Dört harp senesi bunları çok yıpratmıştı. Artist azlığı yüzünden Fransız #üimelliği bir türlü ilerliyemiyordu. Bereket bu sırada sözlü filim çıktı. Fransada filim artistinin az olmasına mukabil sahne artisti çoktur. Sözlü #ülim bunların filim artisti olabilme lerine imkân hazırladı. İşte bu tö- rihten sonra Fransada filimeilik ye- ğ Simone Simon, sağda Mireflle Ballin Bu hal yavaş yavaş başka memle- ketlerde de nazarı dikkati çekmeğe başladı. Amerikalılar çok beğenilen bazı Fransız artistlerine tekliflerde bulundular. Charles Boyer, onu mü- teakip Simcne Simon, nihayet Fer- nand Gravey Holliyuta gittiler, Fransızlar iptida bundan memnun oldular. Hollivutta filim çeviren bâş- ka milletlere mensup bir çok artist- ler bulunduğu halde Fransız yoktu. Bir kaç artistin iyi mukavelelerle Hol- Uvuta en âdeta bir gurur duydular. Fakat son zamanlarda Hollivuta giderler çoğalınca herkesi bir telâş aldı. Son haberlere göre ODanieile Darrieux, Annabellia, Mireille Balin, Germaine Aussey, Michel Morgan, Blanchette Bruhoy, Georges Rigaud "Amerikan filim. şirketlerile mukavele yapmışlardır. Bunlardan bir kısmı yola çıkmıştır. Bir kısmı da hareket etmek üzeredir. Bu akının Fransız filim sanatini geriletmeğe sebep olmasından kor- kuluyor. Bunun için Fransada Ame- rikaya gidecek artistlere “boykot ya- pılması fikri ileri sürülmeğe başlan- mıştır, Yurd ve beden terbiyesi, bunlardan biri evin içinde, diğeri evin dışında olması lâzımgelen iki muhtelif faali- yet gibi görünür, Fakat bu fark zahi- ridir. Hakikatte ikisi de biribirini ta- mamlıyan bir.küldür. Beden terbiyesi dediğimiz vakit bun- dan kasdettiğimiz mâna vücudü kuv- vetlendiren, - güzelleştiren, işlek ve canlı bir hale koyan jimnastikler, oyunlar ve sporlardır. Halbuki vücu- de matlub olan bu sağlamlığı bu diri- liği, bu dayanıklılığı vermek için bir disiplin dahilinde muntazam yaşa- mak, yiyecek ve içeceğe dikkat etmek, sudan, havadan, giineşten istifade et- meyi bil menhiy rumak şarttır. Yurd terbi dikmek, yeme mek gibi mahdud kım bilgileri elde ğildir. Yurd te: kızları içtimal hayata hazı içtimai hayatta onun ilk vazifesi ev kadını olmak, iyi zevce larda dikiş dare et- n bir 'n İbaret dı Sağlam ananın sıhhatine itina et- mesi, vücudüne bakması, jimnastik ve spor yapması yalnız şahsı için değil, ondan gelecek nesil için de lâzımdır. Onun tam bir yurd ve tam bir beden terbiyesi almış olması yuvasının Sü deti için şartlır. İşte gerek yurd, gerek beden terbi- yesi her ikisi de hıfzıssıhha esasına istinad ederse biribirini tamamlıyabi- lir. Vücudünün terbiyesini ihmal et- miyen bir bayan sağlam ve afiyette olur. Afiyetli bir kadın hem yurd, hem de analık işlerini iyi görür. Halbuki zayıf, çelimsiz hasta bir kadın isler is- temez çocuğuna ve evine karşı vazife- sini lâyıkile yapamaz. Onun içindir ki genç kızların evde ve mekteplerde yurd ve beden terbiye- sine çok zaman ayırmak ve onların ileride ev kadını ve anne olacaklarını daima düşünmek, daima gözönünde tutmak lâzımdır. İlk mekteplerin her birinde müm- kün değilse bir kaçına mahsus oyun meydanları, ve gene çocuklar için yı- kanma havuzları, jimnastik salonla- rından sonra İlk düşünülecek şeyler- Beden terbiyesi ve hıfzıssıhha" Seni yetişen nesilde birinci safta gelmeli- dir. Jimnastik haftanın muayyen günlerinde yarım saat kadar çocukla- rın kollarını, bacaklarını biraz işlet- mekten ibaret kalırsa ondan hayır gelmez. Yapılan. vücud hareketleri kanın cevelânını, ciğerlerin faaliyeti- ni temin etmeli, vücudün kusurlarını düzeltmeli, adaleleri işlek ve çevik ha- le koymalı, Her çocuk niçin jimnas- tik yaptığını, niçin oyun oynadığını bilmeli. Kız jimnastiklerinin bir hususiye- ti vardır. O da karın adalelerinin tak- viyesi, O adaleler ne kadar işlek ve getirmek te o kadar kolay olur. Beden terbiyesi doğumla başlar der- dünyaya getirecek annenin de kendi vücudünü yaratmak Kudretini haiz bir şekle getirme Zadar olmak, bilgili ve sağlam ana olmaktır. kuvvetli olursa ileride çocuk dünyaya | ler. Fakat unutmamalıdır ki o çocuğu | İ hüs Sahile KADININ YURD ve BEDEN. TERBİYESİ Yazan: Selim Sırrı Tarcan Bir çok kimselerin yanıldıkları bir noktayı da biraz aydınlatmak İste- rim. Evinin bütün işlerini” gören ya» ni yemeğini pişirip dikişini diktikten sonra, ortalığı temizliyen, odaları tari” zim eden,süpüren, sabahtan akşama kadar durmadan çalışan bir kadının mütemadiyen gidip gelmesi, inip çık- sı, iğilip kalkması bir nevi beden terbiyesi sayılmaz mı? Hayatı daimi bir hareket içinde geçen kadının ayrı- ca usul tahtında vücudünü İşletmeye neden lüzum Kalsın? Filhakika “her gün ortalık süpür- mek, toz-almak, eşya taşımak, merdi- venleri bir çök defa inip çıkmak kanm vücudde cevelânma hizmet eder, ada- leleri kuvvetlendirir, vilcudün yağ- lanmasına mâni ol O itibarla" yurd beden terbiyesinin kısmen işini görür. Kısmen diyorum çünkü vücud muayyen işler için. yalnız bir kısım adaleleri faaliyete getirdiğinden isti- iade tam değildir. Hareketler Uümumi- yetle muntazam yapılmaz; o sebeple ev işlerinin sihhi bir faydası olsa da, terbiyevi bir mahiyeti yoktur. Usul İ tahtında yapilan hareketler vücudün her tarafını sırasile ve tâm olarak işle- tir. Muayyen zamanlarda vücudün ihtiyacına göre yapılan jimnastikler tapkı her gün yediğimiz yeme bir gıda mahiyetindedir. Her yi re miktar ve nevi değişir. Hele bu son zamanlarda hareketle musikinin.ahengini mezceden dünya» nın ker tarafında çok rağbet kazanan ritmik jimnastikler zevkle faydayı bir arada sunmaktadır. Musiki ile yapılan Jimnastikler vü- cudü daha az yorar. Nitekim bir çok bayanlar evlerinin işini görürken şar- kı çağırırlar. Hulâsa yirminci asrın kızlarına oturmak yaraşmaz, Onlar zevki hare- kette bulmalı. Bir taraftan evin işle- rini seve seve yapmalı, küçük bir bah- ri varsa toprağı kabartmalı, çiçek- leri sulamalı, diğer taraftan her sa- bah kalkınca veya akşam yatarken bir çeyrek vaktini vücud hareketleri- ne ayırmalı. gün vücudünü sudan geçirmeğe gayret etmeli, güneşi sev- meli, onun mürlu ziyasından kaçın- mamalı ve her gün en az yarım Saat en çok bir saat yürümeli ve bilhassa mümkünse kırda arızalı yani tümsek- li, hendekli, girintili çıkıntılı arazide dolaşmalı. Fırsat düşerse haftanın bir gününde dağarcık sırtta dağcılık yap- malı. Yazın mayıstan teşrinlevvel s0- nuna kadar altı ay denize girmeli, kü- rek çekmeli, tenis, golf, basketbol, vo- leybol oynamelı!, Ne o ya'bu satırları okurken kaşları- nız çatıldı, hem evin işlerini görmek, hem fikir terbiyemize hizmet eden ki- tapları okumak, hem jimnastik yap- mak, hem spor yapmak!. Bunların hepsine zaman nerede bulmalı? Eğer bunu Avrupanın bir çok yerle- rinde yaşıyan Kadınların yaptıklarını gidip görmemiş olsaydım Türk kızla» rına böyle tatbiki mümkün olmıyan bi teklifte bulunmazdım. Biraz ü niyet, biraz da sebat sayesinde bunlar yapılır, haydi öyle ise genç ba- yanlar iş başına! Selim Sırrı Tarcan Balıkesir gaz kursu faaliyetini bitirdi Balıkesir gaz kursuna devam eden memurlar grup halinde Bahkesir 8 (Akşam) — Bir iki aydanberi devam eden ve bütün memurların iştirak ettiği zehirli gaz kursu bitmiş, vali, seferberlik müdürü, erkânharp zabitlerinden birinin hazır bulunduğu bir heyet tarafından imtihanlar yapıl» Hollvuta gitmekte olan genç iki Fransız yıldız: Anmabella ve Danielle Darrieux mış ve herkes muvaffakıyetle-mezun olmuştur. . X A

Bu sayıdan diğer sayfalar: