Sahife 4 Dün saat 12 sıralarında Sirkeci rıh- tımına gelen benzin yüklü Gayret mo- töründe bir infilâk olmuş, birkaç ame- le yaralanmıştı. Bu vaka etrafında tahkikat devam etmektedir. İnfilâkm sebebi henüz anlaşılamamıştır. Mo- törde bulunan Sokoni gaz şirketine ald benzinlerin motörden çıkarılırken varillerin çarpışmasından mütevellid hararetle iştial ettikleri tahmin edili- yor. İnfilâk esnasında motörün maki- nisti Necmi ile Ali, Bekir, Mehmed, Yusuf, Hüseyin, Yusuf ve Nazif adla- rında yedi hamal muhtelif yerlerin- Memleket kıymetli bir evlâdını kaybetti (Baş tarafı 1 inci sahifede) uğramış ve bir çok hürriyetperverler« le beraber memleketten kaçmış ve bi- Mihare dönmüştü. Meşrutiyetten sonra İzmir mebusu olmuş ve mütarekeyi müteakip Bey- oğlu evlenme memurluğunu yapmış, son zamanlarda Beyazıd mebusluğu- na seçilmişti. B. Übeydullahın genç- lik hayatı akla gelmiyetek maceralar- la doludur. Amerikaya yaptığı seya- hat esnasında başından bir çok şey- ler geçmiş, Amerikada keten helvacı- lığı yapmış, pek parasız kaldığı za- manlarda trenlerin altında saklan- mak suretile seyahatini ikmal etmiş- tir. Çok zeki ve hoşsohbet olduğu için arkadaşları kendisini severlerdi. İttihatçılarla beraber tevkifi 328 de Kâmil paşa kabinesi İtti- hatçıları tevkif ettiği zaman B. Übey- dullah da tevkif edilenler arasında bulunuyordu. Günün birinde mev- kufların tahliye edilmesine karar ve- rilmiş ve bu karar bir akşam üzeri kendisine tebliğ edilince B. Übeydul- lah: — Ben bir yere gitmem, çünkü ya- tacak yerim yok! diye cevab vermiş wo geceyi de arzusile hapishanede geçirmişti. Bilâhare hayatının en hoş gecele- rini İttihadçılarla mevkuf bulundu- | ğu hapishane “odasında geçirdiğini söylerdi. Çünkü burada memleketin bir çok tanınmış, münevver simaları bir arada bulunuyor, herkese evlerin- den hapishaneye yemek gönderili- yordu. Bekâr olan B. Übeydullah her gece bir mebusa misafir olmak sure- tile yemek derdinden kurtuluyordu. Geç vakitlere kadar yapılan muhab- betlerde dalma baş köşede bulunur- du. B. Übeydullahın kendisine mahsus zevkleri vardı. Çay pişirmek meraklı. 8 idi. Yaptığı nefis çaylar arkadaşları arasında pek meşhurdu. B. Übeydullah büyük şâir Abdül “sk Hâmidin en yakın dostlarından Motörde infilâk Yedi yaralı vardır, bir hamalın kaybolduğn doğru değil AKŞAM 12 Ağustos 1937 biz den tehlikeli surette yaralanmışlardır. İnfilâktan mütevellid hararet yü- zünden hamalların hepsinin yüzlerin- deki deriler haşlanıp çatlamıştır. Ya- ralılar hastaneye kaldırılmışlardır. Derhal kaza yerine yetişen itfalye- nin gayreti sayesinde ateş süratle sön- dürülmüş ve etrafa sireyetine meydan verilmemiştir. Tahkikat devam ediyor. Dün bir gazete, infilâk esnasında bir hamalın kaybolduğundan bahset- ! mişti. Yaptığımız tahkikat neticesin- | de bu haberin doğru almadığı anlaşıl- mıştır. biri idi. Hâmid hasta bulunduğu son zamanlarında bile B. Übeydullahı görmek arzularına mani olamaz, 0- tomobille kapısının önüne kadar gi- der, hatırmı sorup dönerdi. Hâmid. ölmeden pek az evvel B. Übeydulla- bın da hasta olduğunu görerek çok üzülür ve: | — O da hasta! diye telekhüflerde | bulunurdu. Niçin evlenmemiş B. Übeydullah bütün hayatı esna- sında evlenmemiştir. Kendisi bir ev- lefime aleyhdarı değildi, bilakis ğenç- Miğinde dalma evlenmek arzusile ya- şamış fakat kendi söylediğine göre «buna vakit bulamamıştı.» Çünkü gençlik devirleri siyasi ha- yatın pek karışık olduğu zamanlara tesadüf ediyordu. Hiç kimsenin ne 0- lacağı belli değildi. Ortalık düzeldikten sonra da artık ihtiyarlamış bulunuyordu. Kendisi; «— Bu devirde evlenmem, bir zev- ce değil, bir bakıcı almak olacaktır., bunun için yine evlenemedim.; derdi. | B. Übeydullahın ölümü gerek ken- | disinin akraba ve arkadaşlarını ve ge- rekse uzaktan tanıyanları teessür i- çinde bırakmıştır. Bebekte bir hırsız yakalandı Son günlerde Bebekte bazı hırsiz- lik vakaları olmakta idi, Son olarak da Yeniköy caddesi üzerinde oturan matmazel Herminanın kiymetli altın bileziği, kol saati, dürbünü ve diğer bazı eşya ve parası çalınmıştı. Zabıta ca yapılan tahkikat ve takibat sonun- da; bu hırsızlıkların Ecved isminde 16 yaşlarında bir çocuk tarafından yapılmakta olduğu anlaşılmış ve ço- cuk yakalanmıştır. Ecved sorguya çekilince, yaptığı hırsızlıkları anlatmış, çaldığı eşyayi sattığı yerleri göstermiştir. Eşyalar buralardan alınmış, sahiplerine iade edilmiş, hırsız çocuk hakkındaki tah- kikat da derinleştirilmesine (lüzum görülmüştür. ğ | Amerikada elçilikler önünde Akdeniz paktı (Baş tarafı 1 inci sahifede) vaziyetini sağlamlaştırmak “için de- ğil, fakat İtalyanın cephe ârkasını ve İspanyada yaptığı müdahalenin in- kişafı esnasındaki serbestisini temin etmek maksadiyle teklif edilmiştir.» Pravda gazetesi matbuatın Kont Clano tarafından gelecek İlkteşrinde Ankaraya yapılacak olan ziyaret ile İtalyanın Boğazlar mukavelesine ilti- hakı arasında bir nisbet gördüğüne işaret ederek şu suretle devam etmek- tedir: «Görünüşe göre faşist diploma- sisi, Boğazlar mukavelesini tanımak için, şimdiden genişliğini tahmin müşkül olan bazı tavizler elde etme- ğe çalışacaktır.» Pravda gazetesi, Türkiye - Alman- ya münasebetlerinde birçok gayri müsald işaretlere rağmen eskisi gibi Almanlar için mühim inkişaflar gö- Tülmekte bulunduğunu kaydettikten sonra Türk hükümetinin harici po- Jitikası için esas olarak barışiçin mücadele prensipini kabul ettiğini ve barış davası şleyhindeki maksadlar için Türkiyenin istismar edilmesine müsaade etmiyeceğini birçok defalar beyan ettiğini ve Türk hükümetinin müşterek emniyetin ve tecezzi kabul etmez barış prensipinin taraftarı bu- Tunduğunu ileri sürmektedir Bu ga- zete diyor ki: «Son zamanlardaki birçok hareket- ler Türkiyenin bu sahada mühim ka- zançlar tahakkuk ettirdiğini göster- | mektedir. Türkiye Türk toprakları. nın mütecavizin genişleme yolu üze- | rindeki coğrafi vaziyetinin memleke- tin emniyeti için munzam bir tehdid | olduğunu hesaba kalarak bilhassa müşterek emniyet teşkilâtiyle alâka- dar olmaktadır. Bu siyasi meselede Türkiye, kuvvetli mülekabil menfaat ve iş birliği rabıtalariyle bağlı bulun- duğu Sovyet politikasma yaklaşmak- tadır. Ayni zamanda hiç şüphe yoktur ki faşist memleketler - tecavüz politika- | larını takib ederken Türkiyeden arazi elde etmek yolundaki plânlerını eko- nomik ve kültürel iş birliği gibi muh- telif şekiller altında ve her vasıtaya müracaat ederek gizlemişlerdir. Tarih göstermiştir ki Türkiye bir zamanlar bu plânların farkına varmış ve onla- Ta karşı enerjik bir tarzda mukave- met etmiştir. Hayati menfaatleri mü- tecavizlerin taarruzu karşısında is- tiklâlini muhafaza etmek için Türki- yeyi bütün kuvvetlerini sağlamlaştır- mağa mecbur etmektedir. gözcü bulunmıyacak Vaşington 11 (A.A.) — Âyan mecli- si, ecnebi büyük ve orta elçilikleri bina- ları önüne gözcüler konulmasını men- etmeğe matuf olan kanun lâyihasını tasvip ederek mümessiller meclisine | göndermiştir. Bu kanun Jâyihasını teklif etmiş olan âyan azasından Pittman, bu gibi nümayişlerin milletin sulhünü tehdid etmekte olduğunu beyan etmiştir. Faşistlerle Nazilerin aleyhtarı olan bir takım teşekküller, geçenlerde İtal- ya ve Almanya sefarethaneleri önüne gözcüler koymuşlardır. Alman hariciye nazırı Berline dönüyor Viyana 11 (A.A.) — Bir müddetten | beri Avusturyada bulunan Baron von Neurath, Berline hareket etmiştir. Müreftede inhisarlar binasi Edime (Akşam) — Şarapçılıkla maruf Müreftede yeniden bir inhi- sarlar idaresi için bina ve depo inşası etrafında tetkikler yapılmış olup bu hususta icap eden hazırlıklara baş- lanmıştır, Kiralık konforlu küçük apartımanlar Taksim tramvay caddesi üzerin- de, güneşli ve havadar, kalorifer, sıcak su ve asansörlü bir binada üç ve dört odalı apartmanlar 1 eylülden itibaren kiralıktır, Tak- sim Topçu caddesi 2 numaralı UYGUN apartımanı kapıcısına müracaat, | kemesi kaleminin bulunduğu alt kat- | si dolayısile kaza ihtimali kadar kast İ ihtimalini de Bir Sovyet tayyarecisi stratosferden atladı 9800 metre yükseklikten toprağa 27 dakika sukut neticesinde indi Paraşitei ihtisaslarını bizzat anlatıyor Bundani üç hafta evvel, Sovyet or- dusunun birinci mülâzimlerinden K. Kaytanov, paraşütçülük rekorunu kır- mıştır. Bu tayyareci, stratosfere çıka- rak, dünyadan 10,200 metre yüksek- likte hazırlığa girişmiş ve 9800 met- rTeden kendisini paraşütle aşağı at- mıştır. 27 daki- ka sukuttan son ra, Kaytanov Le- ningrad civarın- da muvaffakiyet- le yere inebilmiş- tir, Bu, mülâzim paraşütle 423 ün- cü atlayışıdır. At- lama fenni bir kontrol altında olmuştur. Mülâzim Kaytanov Kytanov'un bizzat anlattıklarını aşağıya dercediyoruz: — 10,200 metreye yükseldiğimizi otomatik barografta okuduk. İki ok- zijen aleti ile mücehhez olmama rağ- men bir az güçlükle nefes alabiliyor- dum. Ayağa kalkmak üzere davran- dığım vakit biraz mecalsizlik duy- dum. Kâfi derecede yükseldiğimize kanaat getirmiş olduğumdan küçük düğmeye bastım. Arkadaşım olan pilot Skiten'in önünde küçük bir lâmba yandı. Bu, evvelce tayin etik. ğimiz «Hazırlan!» işaretiydi. Bütün vücudümle ayağa kalktım. Kenara oturdum. İkinci bir işaret verdim, Sonra, sisli uçuruma doğru tepetaklak kendimi (o koyuverdim. 100 - 150 metre kadar düştükten sonra paraşütümün halkasını çek- tim. Bir şiddetli darbeyi vücudümde hissettim ve başımın üzerinde bem beyaz paraşütün açıldığını gördüm. Yüzümü himaye eden okzijen mas kesi, yerinde, sapsağlam duruyordu. Nefes almam için, teneffüs cihazıma kâfi derecede gaz geliyordu. Bu su- retle gayetle sakin bir halde 2000 metreye kadar indim. Lâkin burada bir rüzgâr vardı. Beni muhtelif isti- kametlere attı. Bu hal, yirmi dakika devam etti, Bu yükseklikler, daha yukardakilere nisbetle, benim için daha yorcu oldu. Umumi sukut, ya- ni havadan yere düşüşüm 27 dakika sürdü.» Şimdiye kadar stratosfer, paraşüt- çüler için fethedilmez bir saha te- lâkki ediliyordu. Bunun için Sovyet havacısınm bu muvaffakiyeti bilhas- sa dikkati calibdir. Bu havalide tah- tessifır 45 - 50 derece soğuk vardı, Üsküdar adliyesi dün gece yandı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Müddeiumuminin verdiği izahat İstanbul müddelumumisi B, Hikmet, Onat bu sabah kendisile görüşen bir muharririmize yangın hakkında şu | izahatı vermiştir: — Ateş; adliye binasının sulh mah- ta, sokak tarafındaki kaplamanın; zemine isabet eden kısmından çıkmış- far. Bu şekilde başlıyan ateş; kapla- mayı iki metre yüksekliğine kadar yaktıktan sonra bekçi tarafından gö- rülmüş ve zabıta haberdar edilmiştir. Yapılan tetkikatta içeride katiyyen ateş bulunmadığı anlaşılmıştır. Ya- nan yerler sulh hukuk ve ceza mah- 'kemeleri, tebligat dairesi, tabibi adit dairesi, sulh mahkemelerile müddei- umumilik kalemleridir. Bina üç kısım olduğu cihetle yanan yerler bir kısmını teşkil ediyor. Diğer iki kısım kurtarılmıştır... Asliye mah- | kemeleri ve icra daireleri kurtarılan kısımlar meyanındadır. Evrakları ta- mamen muhafaza altına alınmıştır. Müddeiumumi B. Hikmet Onat, ale- şin kasten imi, kazaen mi çıkmış ola- bileceği hakkındaki suale de şu ceva- bi vermiştir: — Ateşin kaplamadan çıkmış olma- gözönünde — bulun- durduk. Ateşi ilk gören bekçi ve polis- lerin malümatlarına müracaat ettik, Bunlar, yangını daha başlangıcında gördükleri için gaz, benzin, bez ve emsaline ait hiç bir koku duymadık- larını beyan ettiler ki bu cihet kast ihtimallerini ortadan kaldırmaktadır. Buna nazaran; geç vakit oraya atıl mış olan herhangi bir sigaranın ahes- te aheste, zaten çürük olan tahtaları tutuşturmuş olmasına, bu sırada da bir kaç kâğıt parçasının ateşi büyüt- müş bulunmasına muhakkak nazarile bakılmaktadır. Maamafih, her iki ihtimal üzerinde de kati bir karar verilmiş değildir. Mahallinde icab eden tahkikata ve tetkikata devam edilmektedir.» Bu akşam Heybeliada Plâj gazinosunda ESKİ HAMAM ESKİ TAS Operet 3 perde 13 Ağustos cuma akşamı Büyükdere Alle bahçesinde Bir hadise Amerika, Brezilyaya 6 torpido muhribi verdi Vaşington 11 — Amerika hükümeti | Brezilyaya altı torpido muhribi ver- miştir. Gazeteciler bunun 1936 Londra deniz mükâvelesine muhalif olduğu hakkında Hariciye Nazırının nazârı | dikkatini çekmişlerdir. Nazır vetdiği cevapta demiştir ki: «Brezilyaya 6 torpido mubribi verii- mesi deniz anlaşmasına muhalif de- ğildir. Bunlar Brezilyanm' esas harp filosuna katılmıyacak, Amerika iste- diği zaman bunları geri alabilecektir. Bunların verilmesi diğer Amerika memleketleri bahriyelilerinin müma- Tese yapmalarını temin içindir.» Casusluk Belçikada bir Alman bu cürümle tevkif edildi Brüksel 11 (A.A.) — Eupen polisi, muhacir olduğunu söyliyerek iki sene- denberi Eupen'de Oturan Alman vaizi Schecklis'i tevkif etmiştir. Vaiz, ca- suslukla itham edilmektedir, Schecklis, oldukça müreffeh bir ha- yat geçirmekte ve motosikletle sık sık Alman hududuna gitmekte idi Bu tevkif hâdisesi hakkında âdliye maka- matı ketüm davranmaktadır. Lehistan 3 Alman rahibi hudud haricine çıkarıyor Varşova 11 (A.A.) — Leh makama- tı yukarı Silezyada oturan Üç Alman rahibinin ikamet tezkerelerini temdiğ etmek istememiştir. Bunlar Pleswitz'li Wenzlaff ile Katoviç'li Echiller ve Sch- neider isimlerindeki rahiplerdir, Fravunun mezarı Nevyork müzesi müdürü de öldü 1922 senesinde Misirda Fravun 'Tutankamonun mezarını açmış olan Lord Karnavon, Aubrey Herbert, Lord Wesbury ve arkadaşları gibi Nevyork müzesi müdürlerinden Winlock ta âradan on beş sene geçtikten sonra Nevyorkta esrarengiz bir hastalık n&- ticesinde ölmüştür. Doktorlar, Winslockun hastalığını bir türlü teşhis ve binnetice tedavi edememişlerdir. Binaenaleyh «Fr&- vunların mezarlarına dokunanlar â3 bir zaman sonra öleceklerdir» diye Fravunlara atfedilen lânet efsanesi bir defa daha tahakkuk etmiş oluyor.