12 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

12 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Japonyanın bugünkü en büyük kuvveti birliğidir Yeni Japon başvekili az zamanda bunu temine muvaffak olmuştur Japonyanın son aylarda bir taraf- tan Sovyetlere karşı harekete gelerek Amur nehrindeki ganbotlarına hü- cum ederek batırması ve bu nehrin seyrü sefer kanallarına hâkim Bol şoy ve'Seunulu adalarını zapteyleme- si, diğer taraftan 500 milyon uüfuslu Çin devleti ile harbi göze aldırarak ? Şimali Çindeki siyasi ve sevkülceyş mevkiini sağlamlaştırmak üzere â8- keri harekât yaptırması ve ayni zö- manda: Amerika devletine ve İngiliz imparatorluğuna karşı pervasız bir tavır alması bütün dünyayı hayrette bırakmıştır. Japonyanın gerek harici politika» da, görek askeri harekâtta nagihani en'cesurane hareket ve faaliyette bu- lunmasının sebep ve saikleri gerek Avrupada, gerek Amerikada müte- hassıslar (tarafindan ehemmiyetle tedkik edilmektedir. Başta Nevyorktaki Times güzetesi olarak Amerikan matbuat ve müte- hassıslarının vardıkları netleeye gö- | re yeni Bâşvekil preris Konoyenin Ja- ponyada bütün halkı ve umum sınıf- Jarı ve bahusus siyasi partiler ile ors dünun ve donanmanın başında bu- lunan ümera zümrelerini birleştire- rek son Rüs - Jüpon Harbinde olduğu gibi bütün milleti fikren müttehid bir kütle haline getirmesi Japonya- yı Sovyetlere ve Çine karşı meydan okuyan ve Amerika ile İngiliz imps- ratorluğunu mühimsemiyen bir po Hitika takibine sevk etmiştir. Ptens- Pümümoro' Konoyenin döy- letin dümenini eline aldığındanberi ancak bir buçuk ay olduğu halde memleketin idir ve siyasi vaziyetin- de sağlam bir hava yaratmağa mu- valfâk olmuştur, Başvekilin bu mus vaffakiyeti yalmz söz söylemkle dö- gil, gördüğü işlerle de elde etmiştir. Başvekti olduğu gün yeni Kabinenin politikasını bir beyanığme ile de gil, radyoda söylediği bir nutukla bütün millete dinletmişti. Kurduğu kabineye milletin Her tür- lü smıf ve zümresini ve milli Ka- yatın her şubesini temsil eden Ha-“ kiki liderleri almıştı. Kendisine kalan iş her biri başka bir istikamet tutan Mderleri bir hizaya getirmek olmuş- tur. İktisadi sahada... İktisadi. sahada iş erbabının. tasar- rTufa ve ordunun fazla masrafa ta- raflar olduğunu görünce prens. Ko- noye iş erbabını memleketin. istihsa- Tini genişlelmeğe, orduyu da masraf- larını memleketin iktisadi kudretine uydurmağa sevk etmiş ve senelerden» beri Japonyayı sarsan. bir zıddiyetin önünü. slarak iktisadçılarla askerleri bir hizada yürütmeğe muvaffak ol- muştur. Bundan evvelki kabineler ve bahu- sus general Hayaşinin kabinesi si yasi partilere karşı fena fikir ve şüp- heler uyandırmıştı... Bunlar, husus ve hudgümane emel ve gayelere hiz- met eden muzır birer unsur olarak gösteritmişlerdi. Diğer taraftan partiler ve efkârı mütehammil olmaları ile meşgul ola- cak ayrı bidevlet dairesini vücuda getirmiştir. Ordu erkân yeni Kura efradının ciliz ve kuvvetsiz olmasından son de recede şikâyet ederek bu yüzden dev- letin idaresine Mücüm Gür- büz ve Küvvetli Kura efradının ye tiştirilmesini; temin edecele cide bir devlet müessesesinin kurulması gr. du erkâmtun en büyük endişesini bertaraf etmiş ve bunlarda devlet Mdaresine karşı yeniden itimad uyan» İlrmiştır. Bu müessese ordunun ve Japon Başvekili prers Konoye binaenaleyh memleket müdafaasının belkemiği genç efradın sıhhatlı, zin- de ve kuvvetli olmasını temin için devletin bütün devairi üzerinde nafiz ve Hâkim olacaktır. Ordunun diğer büyük dileği istih- salin çoğallılması idi, Prens Konoye memleketin zirai ve sına. bütün. 1s- tihsalâtını yüze fiç yüz nisbetinde arttırılmasına: karar vermiş ve bu maksatla beş senelik bir plânın ha- Zırlanmasını okararlaşlırmıştır. Ba» kat bu işi Almanya ve İtalyada oldu- ğu gibi bütün memleketin istihsal kuvvetlerinin bir elde toplanmasına taraftar olan sabık Maüliye Nazırı Baboya (bırakmayıp muhafüzakâr olan Hirotaya tevdi etmiştir. Bü suretle Kem ordunun dileği ye- rine getirilmiş, hem de ticaret ve sa- nayi ve sermaye erbabı iktisadi po litiküda eski esas ve ananelerin teme- linden yıkılmıyacağı hakkında temi ve tatmin edilmiştir. Parlâmento: ile münasebatı Ptens Könoye parikmentöyu eski başvekiller gibi hiçe saymadığını' is- bat için yeni meBusan meclisini ağus tosun sonuna tesadüf eden içtima dev resini' beklemeksizin fevkalâde ola rak şimdiden toplanmaya davet et- miştir. Fakat parlâmentonun lüzumsuz meseleler, çıkarmaması' için müzake. resinin on günden fazla sürmemesi- ni ve bu müddet zarfında da yalnız münaziinfih. meseleler ile meşgul olarak bunlüri hal ve fasletimesini şart koymuştur. Pfens Konoye iş başma geçmesini müteakip yerli ve ecnebi gazetecileri nezdine' kabul edip görüştüğü 2x man da kendisinin gayet reslist ok duğunu isbat etmiştir. Başvekil 1932 senesindenberi Japonyanın devlet adamlarını muztarip eden bütün me- Seleleri iki saat içinde gözden geçir- miş ve hiç Birine müphem cevap ver. memiştir, Başvekile göre politikn sahasında: harp zamanında olduğu gibi Bir devs Jet adamı yalnız maddi imkân dahil. Dinde olan şeyleri tahakkuk ettirebi- lir. Japonya ne umumi bir intihap ne ticesine göre idafe edilen Amerika, ne de her şeyi muayyen bir program çerçevesinde halleden Almanya ve İtal yü olmadığını ve Japonyada her meselenin ayrı olarak en ameli yolda halledilmesi icap eylediğini söylemiş- tir. Üniversitede ik Prens Konoye imparatorların mu- hafız bulunan bir aileden yetişmiş” tir. Hayatı gayet sadedir. Alafranga elbise giymez. Sirtırda dalma Japon- kârl manto taşır, İçine de, kuşağa bir hançer sıkıştırılmış, entari giyer. Oturduğu ev deniz kenarmda küçü- | etk bir köşktür. Köşkün yegâne lüksü tek bir oto- 12 Ağustos 037 Perşembe İstanbul — Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi, 13,50: Havadis, 13/03: Muh- telif pille neşriyatı, 14: SON. Akşam neşriyatı: 1830: Plâkla dans musikisi, 1050: Spor müsahabeleri: Biret Şefik tarafından, 20: Südi ve arkadaşları tarafından Türk. musikisi ve halk şarkı- ları, 2030: Ömer Rıza tarafından arabca söylev, 2045; Safiyerve” arkadaşları tara İından Türk musikisi ve balk görkuarı (Saat ayan), 21,15 ORKESTRA: 2318 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı, 2230: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları; 48: BON. Eenebi istasyonların en müntehap programı Milâno (368) saat 22: «Cavalleria Rusti- Cana» operas, Peşte (549) 21: Operet, (468) 2130? 13 Ağustos 937 Cuma İstanbul — Öğle neşriyatı; 1230: Piâk- In Türk musikisi, 1250: Havndis; 15089 Muhtelif pll neşriyatı, 14: SON. Akşam neşriyatı: 1030: Plâkla dâns musikisi, 1930: Radyo'fonik komedi (Doğ Fasıl saz heyeti (Saat ayarı), 7116 KESTRA: 22,15: Ajans ve bors ve 'ertasi günün programı, 2230: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları, 23: SON, Hahcioğlunda Barbut, Eminönü: in Minasyan, Heybeliada: Tomadis, Bü- yükada: Merkez, Fatih: Hamdi, Ka- Tagümrük: Ali Kömal, Bakırköy: İs“ tepan, Sarıyer: Asaf, Tarabya, Yeni- Köy, Emirgin ve Rumelihisarındaki caddesinde Saadet, Üsküdar: Merkez, Föner: Dalatla Hüsamedâ'n, Beyamd mobil alan garajıdır. Prens Konoye tam. bir Japon hayatı sürmekle be- raber garbin.sanat ve zevkine de ya- bancı değildir. Biraderi Tokyonun meşliur senfo- nf orkestrasım' kurmuştur. Halbuki Japon ve garp. müusikileri arasında çokt'derin bir uçurum vardır. Prens Köonoye ötedenberi impara- torların mütemed ve müsteşarı prens | Sâlönjinin yetiştirdiği şakirdlerin en | birincisidir, 22 yaşında. Kyota üni- versitesi. talebesi iken prens Saionji ile tanışmıştır. Sainoji;, Konoyenin (impsratorun muhafizı! bulunun: pederi: pek eski: denberi dostu idi. Dalfa sonra Kano- yenin pederi âyan meclisi reisi o muştu. ların; okuyarak şaşırmış olan genç Konoye'ye milli Japon ruhunu ve Ten ve Jâpon milletinin yükselmesi. ne çalışmak yollarını gösteren prens Satonji olmuştur. Genç Könoye, Kjoto tniversitesin- den Tokyo üniversitesine: naklettik- ten sonra meşhur Marksist âlimler. den Dr. Kavakami'nin tilmizi olduğu halde Marksist esasların isabetine ka» naat getirmemiştir. Ptens Salonji;. Versay" sulh Konfes ransına gittiği zaman ilk defa genç Konoyeyi dünye politikası ile doğru- dan döğruya temas getirmiştir. Da- ha sonru pederindem mevrus olan Ayan âzallığını işgal etmiştir. İki defa İkinci reis olduktan sonra 1933' sene» sinde meclisin reisi olmuştur. Prens Konoye Avrupadaki siyasi mezheblerin: ne olduğunu iyi bilir Bunların Japonyaya hulülünden son: ra Japon milletinin iki cepheye ay- rılmak istediğini görmüştür. Halbukt Japonların ananevi seciyesi ahenk ve vifektır. Prens Könoye bu ananeyi canlladırmış ve Bu sayede Japon yil: leti arasında Hakiki birlik ve tesand dü tesis eylemiştir. Bu suretle dahi- len kuvvet bulan Japoriya bütün dünyaya Karşı Emreket etmektedir. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KANİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur; Tefrika No. 932 > Tıbbıyedeki hürriyet mücadelesine aid şayanı dikkat bir mektup Müh Müdafaa" Vekületi sıhhat işleri dalresi reisi Lümgeneral Mezlüm Boysan- dan bir mektup aldım. Bu mektupta sa- yın tümgeneral Askeri Tıbbiyede mektep Tnyatinde geçen siyasi cereyan ve harekei- lerde şahsi ihtisaslarını, iztiraplârını ahla- yor. Yazmakta oldüğum” (Jön Türkler ve Yal âiz) mebhasindö Tıbbiyenin hürriyet mü- cadelesinde ifa ettiği rolü elime geçmiş eserlere, notlara, alabildiğim (husus! malümata istinat İle sırasile izah etmeğe olaralı pek: K Bu sebepledir ki sayın tümgeneral Boy- sanım mekt malimatin cediyorum. Diyorlar ki: «O senelerde Tibbiye talebesi arasın- di zulüm ve İstibdada karşı hürriyet ve vatan aşkı o derece artmıştı Kİ, sa» rayın ezici, imha edici mütevali ted» birlerine rağmen hemen bütün Tıbbi- yeliler. bir tek vücud, çarpan bir tek yürek halinde Kürriyet heyecanları içinde yaşıyor, bu ülküye Kavuşmağa can atıyorlardı. O'irfan ve kemalât ocağında uğrunda çalıştıkları gayeye varmağa muvaffak olacaklarma. sa- Jâbetle iman eden «mütefenmin: esir- ler» altı yüzü geçiyordu. Yazılarımızda İsimleri geçen arka- daşlarımızla birlikte Pariste çalışan Jön Türklere yardım edebilmek, onla. rın mesaisini daha verimli bir hale getirmek için Her birimiz istikbali mizi, hattâ. hayatımızı istihkar edi- yor, karşımıza çıkacak kara kuvvetle boğuşmağa ahd ve peyman eyliyor- duk. Bü ahd çok. samimi.idi;, candan, gönülden idi, İlk önce Kalbi. kanayan milletin düşüncelerini, isteklerini. yazılarla ve muhtelif yollarla. Abdülhamide o bil- diriyorduk. Bu yazıların bizzat Ab- dülhamidin eline varmasına o kadar. | çok çalışıyorduk, Ki. bunlardan birisi» İ nin onun eline geçtiğine tamamile ka- naat getirmeden bir ikinci teşebbüse girişmiyorduk.. Abdülhamid ile birlikte çalışanlar ra,, onun kara icraatına âlet ve vası- ta olanlara da muttasıl yazıyorduk. ! Onlar zulüm ve İstibdadlarını. art- | tırdıkça bizim de. azmimiz daha. zi- İ yade kuvvetleniyordu.. İleride daha. çok. uğraşabilmek için. tertibab ali yorduk.» Askeri. Tıbbiye talehesinin ruhi ha» letini ve sarfettikleri gayreti.bu.su- retle tesbit eyledikten sonra.tümge- neral Beysan. kendisinin. aylarca mahpusiyetini: leapetliren hadise hakkındaşu izahatı. veriyor. (1). 1323. yılının. 22 kânunuevsel gece- si - kânunusani 1907 - o zamanki “Mibbiye, şimdiki Haydarpaşa lise sinde yat borusu çaldıktan ve her- Kes yattıktan sonrasobada yanan ateşin Korlarından büyük parçalar alınmış; su içinde söndürülerek hav- Inlar içinde saklarmıştı; Bu suretle Suyun rütubetile korlar bir nevi si- yah tebeşir haline getirilmişti. Sabahın alaca karanlığında ha- mam: borusu çalınacağı sırada Manz- Tüm ve Nâzım Şakir efendiler arka- düşlarımın: Kendilerine tevdi ettiği va gençlerinin hürriyet uğrunda. çalış- tıklarımı ve Bundan sonra da çalışa. Mbbiyelilerin ruhlarında vatan ve hürriyet duygularını kökleştirmek idi. Memlekette hürriyet ilân edilince- ye kadar matem alâmeti'olmak üze- re boyunlarına siyafışarpalar bağla- mağa; Yahut siya gömlekler giyme- ğe karar vermişlerdi. Cemiyetin âzası giltikçe artıyor, Yepsi hürriyete” bir an evvel kavuş- mak için bütün varlıklarile çalışacak- larma antlar içiyorlardı. Hal ve man zara kalblerdö Hüzün, fikirlerde ülvi- yet arzediyordü; Mektebin duvarlarım böyle yazı Jarla doldurmak sarayda bir bomba tesirini yapmış, âdeta padişaha karşı bir isyan mahiyetinde telâkki edil miş, büyük endişeler uyandırmıştı. Bu: sebeple mektepte daha sıkı ted- birler alınmağa, kontrollar yapılma» ğa başlanıldı. Her duvar önüne ge © nöbetçileri konuldu. Sınıf zabitleri talebenin resmi, hususi hayatlarile daha çok meşgul oluyorlardı. Askeri mektepler müfettişi Zülüflü İsmall paşa sık, sık mektebe geliyör- dü. Fakat bütün bu tazyiklere, ted- birlere rağmen Zülüflünün mekte be geldiği bir günün gecesinde ha- deme kıyafetine giren bir Tıbbiyeli koridor duvarları önünde beklemek- te olan bir hademe ile nöbet değiş- tirmeğe ve gene duvara Zülüflü İs- mail paşa için pek ağır hakareti ta- zammun eden bir cümle yazmağa muvaffak olmuştu! Çok geçmeden Kumkapılı Kâml, Nuruosmaniyeli. Talât efendiler ile diğer bir talebe tevkif olunarak Top- haneye gönderildiler. Halbuki bu üç efendinin. gönüllerinde hürriyet sev- dası olmakla beraber bu işte medhali yoktu. Cemiyet bu. eföndileri kurtar- mak istiyordu. İlk teşebbilis olarak Esad Kemal ve Mazlüm efendiler kıyafetlerini tebdil ile yağmurlu bir günde bunların ev- lerine gittiler. Ailelerine müteessir olmamalarını, evlerinde oğullarını mahküm ettirebilecek şeyler varsa kaldırmalarını. söylediler. Sonra bu efendilerin. bu işte alâka ve taksiratı olmadığına dair mektep idaresine varakalar isal edilmek yo- Ju bulundu. Nihayet üçü de tahliye olundular. Fakat bir kaç gün. sonra asıl. mürettip. ve fail olan Esad. Ke- mal ve Mazlüm: efendiler (2) yaka- landılar. Tıbbiye mektebinde (kaymakam rütbesinde olan hikmet mualimi ile biri kambur”diye:maruf iki binbaşı ve bir yüzbaşıdan mürekkep bir di. vanı harp kuruldu. Bu divanı Harp'mevkufları bir haf- ta istintak etti; neticede Toplinneye sevklerine karar verdi. Bir gün mektebe gelen sırmalı kor- donlu zabillerle kanun çavuş ve ne- ferleri Esad Kemal ve Mazliim efen- dileri; alıp Töphinneye götürdüler. Nakil esnasmda bir desise yapıl- mak istenilmişti: Esad Kemal efendi Haydarpaşa İs- Kelesinden, Mazlâm efendi Üsküdar yolile Töphaneye gölürülüyordu. Yok da Mazltım efendi arkadaşını sordu: — Bu işte yalmz siz âmil ve medhaldar olduğunuz için o Kurtul (0 Bu hadise ile bunun Akibetlerinden 924 numarali ve 29 temmuz tarihli tefri. kada bahseylemiştim. (2) Bay Ahmed Bedevi notlarında Nâ- zım Şakir efendinin de bu sırada tevkif a Dahseylatığı için tefrikamız-

Bu sayıdan diğer sayfalar: