30 Eylül 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

30 Eylül 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER dış politika, bugünkü İktidar tara- fından okısıtlanmak istenen işçi haklan, Devlet Plânlama Teşkilâtı- na kadar giren irtica ve din istis- marı, CHP'yi komünistlikle suçla- yan vaizlerle, CHP'nin gerçekçi po- litikasını kendileri için büyük teh- like olarak gören solun CHP aley- hindeki faaliyetlerinin nedenleri, Ortanın Solu felsefesinin ışığında gün gibi ortaya çıkıyordu Konuşmacılar artık, "Ortanın Solu nedir?" diye sormuyorlar, ça- releri bir bir dile getiriyorlardı. Parti Meclisi ise tenkitleri, tasvip- leri bu açıdan, anlıyarak, inanarak, esprili bir hava içinde dinliyordu. Ortanın Solu ekibinden, emektar bir yeni Üye nihayet dayanamadı, Tamam! Direksiyon orta- nın solunda, sağlam gidiyoruz!" de- di. ". Daha eski ve Ge ihtiyatlıca katılmış bir başka üye ise, — Anlaştık. Durmak” yok!" diye cevap verdi. Doğuya giden yol Kartal İlçesinde toplanan Parti Meclisi, tabii ki, bu genel görü- şe ve rahatlığa ilk andan itibaren ulaşmış değildi. (CHP'liler, Doğu için büyük endişe oduyuyorlardı. Nitekim, gündemde ayrı bir madde olmadığı halde, Genel Sekreter £- cevitin teklifiyle, Doğu sorununun öncelikle konuşulup bir, bildiri ya- yınlanması uygun görüldü. İkinci beş yıllık Plânda. AP İktidarı tara- fından Doğunun ihmal edildiği, bu gidişle, o Anayasamızın emrettiği dengeli yurt kalkınmasının başarı- lamıyacağı açık bir gerçekti. Konu Doğudan açılınca, pek çok vefakâr CHP'li söz aldı. Doğunun CHP zamanında ihmal edilmediği ve son koalisyon hükümetleri za- manında da Doğuya büyük önem verildiği, orakamlarla, örneklerle bir bir dile getirildi. Ne var ki bu- günkü İktidar, Doğunun acıklı du- rumunu gereği gibi göremiyordu. Parti Meclisi üyeleri, bunda derhal fikir birliğine vardılar. Doğuya yar- dımcı olmanın ilk şartı, onu can ve gönülden sevmekti. CHP'liler, Do- guyu seviyorlardı. Komisyonlar ku- racaklar, ikinci beş yıllık Plân uy- gulamasını Oo yakından izliyecekler, Pülümürde olduğu gibi, dâvayı her zaman yerinde göreceklerdi. Ama CHP'lilerin bir de endişeleri vardı: Mustarip Doğu, miting üstüne mi- ting yapıyor, açı ve etkili bir sesle ıstırabını haykırıyordu. Büyük halk topluluklarının bu mitinglerde dile getirdikleri odertler ne kadar ger- ek, bu insanları biraraya getiren heyecan ne kadar samimiyse, bun- ların istismarı da o derece kolaydı. CHP'nin Doğuda düzenlenen bu bü- yük mitinglerle ilgisi, ilişkisi yok' tu. Ancak bu mitinglere, haliyle, di- ger partiler mensupları gibi CHP'- liler de katılıyorlardı. Bu açıdan da, CHP gibi, büyük bir tarihi so- rumluluk taşıyan bir siyasi kuru- luşun, Doğuda olup bitenlerle sa- dece ekonomik ve sosyal (oyönden Ecevit, Kartal toplantısını izliyor Rota çizilirken , AKİS değil, politik yönden de ilgilenmesi, kollarını kendisine içtenlikle uza- tan yoksul vatandaşa iğriyi, doğru- yu göstermesi gerekiyordu. Bitti Meclisi (oOüyeleri yanında, özellikle Genel Başkanla Genel Sek- reter, bu konuyla çok ilgileniyor ve ciddi tedbirler üzerinde dikkatle duruyorlardı. "Bölge ayırımı yok- tur" diyen İktidarın, ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış bu va- tan parçasını öncelikle düşünmesi- ni sağlamak ve onu bu yolda hare- kete getirmek, Büyük Millet Mecli- si açılınca CHP'lilerin başlıca göre- vi olacak; CHP'liler, bu konuda hiç- bir çabayı esirgemiyeceklerdi. Karar alınmış, bildiri yayınlan- mıştır ama, CHP Parti Meclisi üye- leriyle parlamenterler, Doğuya Kar- taldan sevgiler yollamakla yetinme- mişlerdir. İki ay sonraki Parti Mec- lisi Oo Diyarbakırda (toplanacaktır. Parti Meclisi üyeleri, böylece, toplu halde, birçok sorunu daha yakın- dan izleme imkânı bulabilecekler dir. Herşey halk için Genel Merkezin raporu üzerinde n çok duran üye, CHP Parti Meclisinin sevilen üyesi Cahit Za- mangil oldu. Zamangil, zihinlerde herhangi bir istifhamın kalmasına meydan vermek istemiyor ve ikti- dara hazırlanan CHP'nin, toprak re- formu gibi, inandığı öteki reform- ları da elden geçirmesini istiyor. bunlara son şekillerinin verilip ve- rilmiyeceğini ki ediyordu. Or- tanın Solu görüşü, bu rötuşun ne kadarını gerektiriyor, ne kadarım gerektirmiyordu? Bu güzel soruya en iyi cevabı, Genel Merkez üyesi Prof. Turan Güneş verdi. Prof. Güneşe göre, Or- tanın Solu, bir İnsanlık görüşü ve halkçılık anlayışı çerçevesi içinde ele alınmalıydı. CHP, elbette ki, toprak reformu gibi konularda be- lirgin fikirlere, program ve görüş- lere sahipti ama, Ortanın solunu, daima eskimeye "mahküm, sert Çiz- giler halinde ifade etmek her za- man mümkün değildi. Ortanın So- lu, demokratik sistem içinde, insan refahını hedef tutan, bunun için sosyal adalet ve eşitlik imkânlarını temel alan, vatandaşlara fırsat eşit- liği tanıyan, halkçı ve insancıl bir felsefe içinde yeni ihtiyaçlara yeni cevaplar bulan bir görüştü. Ortanın Solundaki bir ki imseye, "Sen iktida- ra gelince neyi, devletleştirecek- sin?" diye soranlara Güneş, o her 30 Eylül 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: