6 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

6 Kasım 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

de hazır oObulunması o gerektiği için, öğleye doğru sona erdi. Fakat Gromi- ko, toplantıyı kapatmadan önce, Er- kine : "— Kıbrıs konusunda elbette bi- zim de bildiklerimiz vardır. Fakat siz bu konuşmanızla yeni bir ışık tuttu- nuz" demeyi de unutmadı Can boğazdan getir İki heyet o gün saat 13.00'de, Gromi- ko tarafından verilen öğle yemeğin- de tekrar buluştular. Yemek olağan- dan fazla sürdü. İki Dışişleri Baka- nı birbirlerine veda ettikleri zaman, saat dörttü. Yemek sırasında yapılan konuş- malarda her iki tarafın da karşılık- lı münasebetlerini düzeltmek için tekli oldukları açıkça anlaşılıyordu. Sovyet Dışişleri Bakam Gromiko, yap tığı konuşmada sözü türk-sovyet mü- nasebetlerine getirerek; bunların tam mânasile samimi olması gerektiğini belirtti. Gromikoya göre son zaman larda iki ülke arasındaki münasebet İs- leri düzeltmek için bazı adımlar a- tılmıştı ama, bunlarla yetinilemezdi. Güzel sözler, etkili (o davranışlarla da tamamlanmalıydı, iki taraf da sağ- duyunun sesini dinlerse siyasi kültü- rel ve iktisadi alanlarda ciddi ilerle- meler olabilirdi. Peki ama, Türkiyenin NATO üye- si olması Sovyetler Birliğini eskisi ka da gocundurmuyor muydu? Gromi- konun konuşmasında bu soruyu ay- dınlatacak hiçbir söz yoktu. Fakat aradan yirmidört saat bile geçmeden, Sovyet Dışişleri Bakanlığının bir yet kilisi Moskovadaki obu mecmuanın Başyazarına, Türkiyenin başka ülke- lerle olan bağlarının ve ittifaklarının türk-sovyet dostluğunun gedmesine hiçbir engel teşkil etmeyeceğini açık- ladı. Bu yetkiliye göre, Sovyetler Bir- liği bütün dünyadaki yabancı üslerin kaldırılmasını kendisine bir dış poli- tika ilkesi yapmış. Birleşmiş Milletle- re bu yolda teklifler sunmuştu ama, Türkiyedeki NATO üsleri de nihayet DEMİR PERDE Türkiyenin bir iç işiydi. Bu üsler hakkındaki kararı yalnız Türkiye ve rebilirdi. Geziler ve temaslar tik gün yapılan görüşmelerden sonra türk heyeti, Sovyetler Birliğinde iki gün devam eden bir turistik o geziye çıktı. Sovyet yöneticileri tarafından hazırlanmış olan ve türk heyetince kabul edilen bu Leningrad gezisi mi olarak açıklanmamakla beraber, sovyet hariciyesine zaman kazandır- mak amacıyla düzenlenmişti. Anlaşı- lan bu iki gün zarfında Erkine Kıbrıs konusunda verilecek cevap hazırlana- caktı. TES- Türk heyeti Leningradda oldukça hoş günler geçirdi. Sovyet sanayimden örnekler sunmak mına fabrika ziyaretleri ama, heyetin sıkılmaması hi yerlerin gezilmesi liçe Katerinanın sarayı memişti. Akıl için yol birdir Geçen ayın son gününde Moskovaya giden türk heyeti Sovyetler Birli- ginden nasıl bir sonuçla dönerse dön- sün, ortalıkta herkesin kolayca göre- ceği kadar açık bar gerçek vardır: İkin ci Dünya Savasının sona erdiği gün- lerden buyana türk-sovyet münasebet terine hakim olan gerginlik, artık or- tadan kalkmıştır. Moskovadaki görüş me masası başına oturan her iki ülke diplomatları, birbirlerine uzaktan, ka- ranlıkta göz kırpacakları yerde, bir araya gelip de karşılıklı görüşünce en dikenli meselelerin bile rahatlıkla ele alındığını görmüşlerdir. Bu bakım- dan, uzun yıllardır ilk defa yapılan bu türk-sovyet temasını o yenilerinin izleyeceğinden hiç şüphe edilmemeli- dir. Moskovada İki taraf arasında ele alınan en önemli konu, Kıbrıs olmuştur. o Meseleye bakış (açıları birbirinden Maska olmakla (beraber hem Türkiyenin, hem de Sovyetler Birliğinin bu anlaşmazlık için dü- şündükleri çözüm yolu birbirine pek benzemektedir Her iki ülke de Eno sise karşıdır. Buna ek olarak Tür iye, Adada Kıbrıs türklerinin can ve mal güvenliğini sağlayacak tek çıkar yol olan federal bir düzen ku- rulmasını, Sovyetler Birliği de Ada- AKİS, 6 KASIM 1964 daki ingiliz üslerinin kaldırılmasını istemekledirler.. Sovyetler Birliğinin Adada federal bir düzen kurulmasına karşı hiçbir ciddi itirazı olmadığı gibi, Türkiye de buradaki ingiliz üs- lerinin varlığı için - kendi güvenliği balonundan - hiçbir ciddi sebep gö- rememektedir. Durum böyle olunca, yapılan gö- rüşmeler sırasında Moskovada bir gö rüş birliği kurulursa, buna hayret etmemek gerekir, Kıbrıs üzerinde varolacak görüş birliği, hiç şüphesiz, diğer ortak ilgi alanlarında anlaş- maya varılmasını da sağlayacaktır. Eğer Kıbrıs üzerinde bir görüş birli- ğine varılamazsa, o zaman diğer a- lanlarda yapılacak anlaşmalar da geçici olmaktan okurtulamıyacaktır. Bununla beraber, mademki bir kar- şılıklı konuşma ve görüşme o yoluna girilmiştir, Kıbrıs üzerinde de bu defa olmazsa bile bir dahaki sefere, o da olmazsa onun ardındakinde, ama mutlaka, bir anlaşmaya varıla- caktır. Dünyadaki kuvvet dengesinin baştan aşağı değiştiği şu (günlerde Türkiye ile Sovyetler Birliğinin çin, ç Sovyetlerin, hiçbir saldırı amacı bes lemeyen Türkiyenin yalnızca kendi savunma gereklerine uyarak NATO içinde bulunmasını hoş görmeleri ge rekir. Türkiyenin bu savunma teş- kilatı içine girmesi, kendilerinin de zaman zaman kabul ettikleri gibi, Sovyetlerin itmesiyle olmuştur. Bu- na karşılık Türkiye de Sovyetler Bir liğinin Stalin Oo devrinin Sovyetler Birliği olmadığını anlatmalıdır. Bir devletin diğerini yutması diye birşe- yin söz konusu okumayacağı bu dev rede ihtiyatı elden bırakmamakla be raber eski korkuların fazlaca etkisi altında kalmak, işin doğrusunu söy- lemek gerekirse biraz aşırı ürkeklik sayılmalıdır. İki komşu ülke, eski hesapları bir tarafa dürerek, şimdi, birbirleriyle anlaşabilecekleri her nokta üzerinde anlaşmak fırsatını kaçırmamalıdırlar. Biz türkler, ötedenberi, verdiği- miz söze bağlı, dostluklarına tutkun insanlarız, Şimdi Moskovanın önün de de Sovyetlerin anlayışlı bir ülke olduğunu göstermek fırsatı açılmış tır. Moskova bu fırsatı elbette ogü- nün birinde yakalayacaktır ama, ne kadar erken davranırsa bu. her iki ülke için de o kadar faydalı olacak- tır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: