Hemen hemen bütün dünya sahne terini, çok zengin dekor, kostüm ve ka labalık figürasyonla, yıllar yılı işgal etmiş olan bu - bilhassa müziği - gü- zel müzikali Lâle Oraloğlunun o küçük sahnesine nasıl sığdıracağı (o merakla beklenmektedir. Bununla beraber, Oral oğlu Tiyatrosunda sahneye konulacak eserin, cep tiyatroları için düzenlen- miş özel bir versiyon olduğu tahmin edilmektedir. Bu müzikalde rol alacak bellibaşlı sanatçılar şunlardır: o Yağız Tanlı, Suna Selen, İhsan Yüce, Venüs Biriz, Cüneyt Türel v. s Dormende yeni bir telif Dormen Tiyatrosu, bu mevsimin ilk eni oyununu, 11 Kasım akşamın- dan itibaren, Selçuk Kaskanın yazdığı "Almanyadan bir yâr gelir bizlere" ad- lı bir yerli oyunla sunmıya hazırlan- maktadır. Bilindiği gibi, Selçuk Kas- kan, radyo skeçleriyle tanınmış bir ya- zardır ve bu mevsim başında Şehir Ti- yatrosunun Kadıköy bölümünde sah- neye konulan ilk oyunu "Dolap Bey- giri" büyük bir basarı kazanmıştır. "Almanyadan bir yâr gelir bizle- re" yi Haldun Dormen sahneye koy- makta, dekorlarını da Devlet Tiyatro- su dekoratörlerinden Tank Levendoğ lu çizmektedir. Şehir Tiyatrosunda İstanbul Şehir Tiyatrosu, ilk turda beş yerli oyunu sahnelerine çıkar- dıktan sonra, şimdi ikinci turda, altı yerli oyunu daha sahnelerine çıkarmak üzere provaya koymuştur. Bunlar, Vasfi Rıza Zobunun yeni- den sahneye koyacağı, Musahipzade Celâlin "Pazartesi, Perşembe" si ile, Zihni Küçümenin yeniden sahneye ko- yacağı Reşat Nuri Gün tekinin "Hülle- ci" si ve Toygar Akmanın "Elektronik Beyin" (Reji: Müfit Kiper), Sedat Veyis Örnekin "Kurt" (Reji , Ergim Köknar), Melih Cevdet Andayın "İçer dikiler" (Reji: Şirin Devrim), Aysel Kılıçın "Haremde" (Reji: İ. Galip Ar- can) adlı odunlarıdır. Şehir Tiyatrosu bunlardan başka, Selahattin Hilavın, İspanyol yazarı Perdo Calderon'dan çevirdiği "Zalamea Kadısı" adlı oyunun da provalarına başlamıştır. Bu eseri de Tunç Yalman sahneye koyacaktır. Münir Özkul sahnede Münir Özkul ve arkadaşları, kurduk- ları yeni bir toplulukla, tekrar faa liyete geçmişlerdir. Karaca Tiyatroda, saat 18 matibeleri halinde, yalnız pa- zartesi akşamları saat 21 de oynadık- ları ilk oyun. Roger Ferdinand'in "Aşk, Aşk. Aşk" adlı komedisidir. anınmış fransız yazarının bu o- yununda bellibaşlı rolleri şu sanatçı- lar oynamaktadırlar: Münir (o Özkul, Süheyl Gürkan ve Filiz Aktan, AKİS, 6 KASIM 1964 Küçük Sahnede "Gözlerimi Kaparım" Tımarhaneyi o boylarsın!.. Oyan : "Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım". Şarkılı ibret 28 tablo, 3 bölüm. Yazan : Haldun Taner. Tiyatr o: Küçük Sahne (Ulvi Uraz topluluğu). Sahneye koyan : Ulvi Uraz. Dekor - Kostüm : Kenan Tat'a. Işık : Kenan Tatlı. Konu : 31 Mart vakasından günümüze kadar uzayan bir yakın tarih pa- noraması. Yazar, bu panorama içinde, iki kahramanının, Vicdani ile Firuzun oğlu Efruzun, okul sıralarından başlıyarak, sokak adlarıyla beraber değişen devirler boyunca, başlarından geçenleri - ve başlarına gelenleri, - gösteriyor. Vicdani "gözlerini kapayan, vazifesini yapan", vicdanından başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen, dürüst ve saf insan tipidir. Efruz ise her fırsattan nasıl faydalanabileceğini düşünen, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen bir açıkgöz... Onun için, biri yerinde sayarken öbürü yükseliyor; biri aldatılır- ken öbürü seviliyor; biri ezilirken öbürü baştacı ediliyor ve sonunda.. tı- marhaneyi boyluyor. Yazar, oyun biteceğine yakın, ustalığını gösteriyor, iki; hayat arasındaki uçurumu yaratan sosyal düzensizliğin ancak "koyun sürü- sü" olmaktan kurtulmakla giderilebileceğine, Vicdaninin şu son sözleriyle dokunuyor: "... Benden ibret alın, gözünüzü açın, vazifenizi yapın.,, Oynıyanlar : Necabettin Yal (Anlatan), Tuncer Necmioğlu (Hoca, Mü- dür, Rejisör, Profesör), Ulvi Uraz (Vicdani), Müfit Kiper (Efruz), Alev Ko- ral (Cemalifer, Meralifer, Lâlifer ve Nilüfer),. Türker Tekin (Polis, Gedikli) var, Beğendiğim : Oyunun birinci bölümüne hakim olan ince mizah, sonra, ikincil bölümden itibaren başlıyan ve finalde en etkili ifadesini bulan sosyal hiciv. Ulvi Urazın -Karagözden ilham alarak gölge oyunlarıyla süslediği- koyu, bir fars havası içinde yürüttüğü sahne düzenine, ikinci bölümün orta- larından sonra, doksan derecelik bir dönüşle -ve komedyenciliğinden aldığı hızla-, vermeği başardığı satir gücü; o nefis Vicdani kompozisyonu. Neca- bettin Yalın çok tatlı ve İnandırıcı "Anlatan"ı. Alev Kora'ın dört kadın tipine kazandırdığı dört değişik ve isabetli yüz. Müfit Kiperin (misafir sa- natçı) anıtlpatisi içinde bile sevimli kalan ölçülü Efruz'u. Türker Tekinin Polis'te, hele Gedikli'de canlandırdığı gerçek tipler. Beğenemediğim : Oyunun başındaki okul, karakol, ilk aşk, ilk inkisar sahnelerinin çocuksu kalan ifadeleri; Wagon-Lit Refet Paşanın İstanbul gelişi il sahnelerin de, mizah payını "tattıramıyan", "güldürmeyen ka- rikatür"ler Sonuç : Eğlenceli ve uyarıcı bir modem ortaoyunu denemesi. Zevkle sey- redilen, bol bol gülünen; başarılı bir deneme, Lütfi AY 31