KIBRIS OLAYLARI na başarılı bir ekip çalısması demek lâzımdır net ve Genel Kurmay elsie verer işin karar kısmını üzerlerine almışlar, Dışişleri o Bakanlığı bunun diplomatik tatbikatı görevini yüklen- miş, Turizm ve Tanıtma Bakanlığına da bunları gereği gibi duyurmak düş- müştür. Bir hafta içindeki a . istikamette inanılmayacak değişme” bu gay Zira şimdi herkes bilmelidir ki '5, bizim için avantajlı bir şekilde başla- 'mamıştır. Boş endişeler uğrunda... Geride bıraktığımız hafta gözlerini havadan gelen sese çeviren İskan- derunlular, hayretler içinde, türk göx- lerinde bir ingiliz filosunun uçmaX- ta olduğunu gördüler. Kıbrıs yönün- den gelen ve keşif uçaklarından mü- teşekkil bu'ineflliz filosu bir süre türk donanmasına mensup gemilerin Üze- rinde dolaştıktan sonra gene ayni yj- ne döndü ve kısa bir süre sonra *öz- den kayboldu. Anlaşılan, ingilizler gü- ney limanlarımıza aktarılan türk uo- nanmasının durumu ve kuvvetli ko- nusunda bilgi sahibi olmak istiyorlar- — ve EşagneZ e de, gerekli bilgiyi plama' bir uçak filosunu ek eyi, yollamışlardı. Haber Ankarada duyulur duyulmaz bütün türk görevlilerini bir kızgınık duygusu kapladı. Amaçları ne olursa olsun, aramızdaki oOdostluk bağı ne kadar ileri bulunursa bulunsun, hat- tâ NATO'nun kendilerine verdiği gö- rev ne olursa olsun ingilizlerin türk hükümetine oOhaber vermeden türk göklerinde askeri uçak O uçurmalatı hoş görülemezdi. Dışişleri Bakanı Fs- ridun Cemal Erkin derhal Ankaradaki İngiliz Büyük Elçisini çağırarak ken- sine bu olayı hoş karşılamadığını, in- giliz uçaklarının güney sahillerimiz ü- zerinde yaptığı uçuşlara derhal son Verilmesi gerektiğini, aksi halde do- ğacak olaylardan Türk Hükümetinin sorum kabul edemeyeceğini o bildirdi. iladiselerin Dışardan Görünüşü Büyükelçi Dışişleri Bakanlığından çi- karken gazetecilerden kaçınmaya özel bir dikkat gösterdi, yakalanınca Ga sorulan soruları cevapsız bıraktı. Ara- dan birkaç saat geçtikten sonra İs- kenderün üzerindeki uçak Sesleri &e- silmiş, herşey eski düzenine dönmüş- tü. Zaten ingilizlerin, hele işin başın- da bizi hâraretle desteklediklerini, hattâ haklarımızı sıkı savundukları- nı söylemek son derece Zordur. Lon- dra Hükümeti müşterek müdahaleyi, bizim tek başımıza harekete geçme- mizden sonra kabul etmiş, Ortak Ko- mutan olarak tayin edilen General Young da bizden ziyade rumları ilzacı eden bir tavır takınmıştır. Tek taraflı müdahale! Kobrıstan ilk alınan haberler, baş- langıçta büyük ümitlerle girişilen bu ortâk müdahalenin türklerin ale7- hine işlemeye o başladığını gösteril Bir kere ingiliz askerleri yalnız Lef- koşede tedbirler (oalyorlar, adanng Kıbrısta vahim hâdiseler birbirini kovalarken Bey- rutta bulunuyordum, Üzücü haber! ardarda duyul- mağa basladığı günlerden birinde, Londrada okumakta olan Kıbrıslı türk öğrenciler, Beyruttaki Türk Haberler Bürosuna geldiler. Hepsinin gözlerinde korku ve ıstırap vardı. M. E. A. hava şirketinin bir uçağı ile gittikleri Lef- koşede uçaktan indirilmişler ve makineli (tabancaları tehdidi altında bir barakaya kapatılmışlardı. Kıbrıstaki evlerine gidebilmek şöyle dursun canlarını zor kurtarmış» lardı. Babası felçli bir genç, rum tedhişçilerin ne dere- ce vahşi hareket ettiklerini anlat, Bir genç kızın kor- kudan dili tutulmuştu. Lefkoşe Hava Alanında bir türk öğrenci, makineli tabancalı rum milislerin elinden ingiliz askerlerine sığınarak kurtulabilmişti. Bütün bu acı hikâyeleri anavatandan uzakta dinle» menin insana verdiği ıstırap bir başka türlü oluyor. O gün bütün Türk Elçiliği mensupları ile bir araya toplan dık ve Hükümetimizin bu katliama vereceği cevabı bek- lemeğe koyulduk, Kıbrıs ile Türkiyenin bütün irtiba kesilmişti. Türk gazetecilerinin büyük kısmı hava alanın- da mahsur kalmıştı. Acı haberlerin hemen arkasımlan, Türk Haberler Bürosunun küçük transistörlü radyosun- dan Başbakan İsmet İnönünün Mecliste verdiği oizahn'ı dinledik. O sırada türk jetlerinin Kıbrıs semalarında uç- tuğunu, Donanmamızın güneye hareket ettiğini öğren- miştik, Kıbrıslı öğrenciler birbirlerine sarıldılar Ve sevinç- ten ağlamağa basladılar, Bir kaç dakika sonra Haberler Bürosunun telefonları çalışmağa başladı. Lübnanlı gaze- teciler, Türk Hükümetinin davranışı hakkında aldıkları Kurtul ALTUĞ bilgileri teyid ettiriyorlar ve Hükümetin enerjik hareketini takdirle ılıyorlardı. Ertesi sabah, Beyrutun tesirli gazetelerinden birinin bir muharriri ile randevum vardı, Lübnanlı meslekdaşım beni heyecanla karşıladı ve: “.— İnönü gene bir savaş kazandı, Sizi tebrik ederim” dedi. , Ayni gün temas ettiğim Lübnanlı Hariciyeciler Ode ayni takdirkâr ifadeyi kullandılar. Lübnanda temas ©€t- tiğim herkes Kıbrısta ve Türkiyeden bahsediyor- du. O gün hissettiklerimin bilânçosu şu idi: Bizim dışı- mızda yaşayanlar, dürüst ve basiretli politikamızı, itidalli davranışımızı takdir etmişlerdir. i Memleketime dönmeden bir gün bedi Beyruta e Ama mutlu dönüyorlardı, Ana düşünenlerin bulunduğundan emindiler. Son akşam Bey» rut televizyonu, Kıbrıstaki türk askerlerinin türk mahal- lelerini muhafaza altına aldığını bildiriyordu. Memleke- time dönerken âdeta korku içindeydim. Tansiyonun son derece gergin olacağını biliyordum, Dâvanın başladığı gibi zaferle bitmesi için itidalli hareket etmenin lüzumu- na inanıyordum, Fakat uçaktan indiğim anda korku» mun yersizliğini anladım. Memlekette bir uçtan ötekine sükünet vardı. En yakından gelen sese kulak veren her- kes, artık meseleleri halletmenin başka yolları bulundu- gunu anlamıştı. İşle bunun içindir ki basiretli politikamız yabancılarca takdir edildi ve ram tedhisçilerinin arzu- ları kursaklarında kalmağa mahküm oldu. AKİS 9