| HAFTANIN İÇİNDEN | —— Bizim tutumumuz ve Mâkarios zannediyor ki eğer Kıbrısta tedhişçiliğe yeni- den başiarsa, eğer kan gövdeyi götürürse, eğer türk- ler ve rumlar birbirini keserse Adanın milletlerarası sta- tüsü değisebilir, Papaz Başkan bundan bir süre önce Tür- kiyeye yaptığı ziyarette Anayasayı kabul etmediğini ve bunun tadilini istediğini belirtmiş, bizim ağzımızı ara- mısır, Cumhuriyet Hükümeti Başkanının Papaz Başka. na verdiği cevap kesin bir hayır olmuş ve Türkiyenin buna asla muvafakat etmeyeceği kendisine bildirilmiştir, Bizim ciddi arzumuz Adada Anayasanın en az beş vit süreyle ve iyiniyetle tatbik edilmesi, durumun ondan Son- ra müştereken gözden geçirilmesi, eksiklik görülmüşse ) bunların tamamlanması ,yani tekâmül istikametinde iler- benmesidir, Maibuki Papaz Baskan Anayasayı daha ilk günden sabote etmek Suretiyle, iki cemaate (beraberce fırsatımı vermemiştir. o Şimdi, sözle müzakere oturmayacağımızı anlamış bulunduğundan 20r kullanarak bizi o noktaya itmeye çalısmaktadır. Zor kul- yaşamak masasına landığı ilk an tepesinde gördüğü, türk jetleri olmuştur. Tuttuğu volda devam ettikçe türk jetlerini tepesinde gör - mekte devam edeceğini ve türk jetlerinin sadece “ihtar uçuşu” ile dır. yetinmeyeteğini bilmesinde esaslı fayda var- aranızda hemen tü- ahvermek”, “Kıbrısı ilhak yapıvermek” palavralarının resmi Bir baska esaslı fayda, bizim remiş demuayogların “Kıbrısı edivermek”, “Taksimi türk tutumuyla hiç bir ilgi olmadığının herkesçe bilin- mesindedir. i milletlerarası bir statünün zor kul- değildir. O, Makarios- bir statünün değiştirilmesi Türkiye, lanarak değiştirilmesi tur, Türkiye, icin zor kullanılmaya kalkışıldı mı bu cüreti gösterenin yakasına milletlerarası bir kuvvetin yapışması gerektiği tezinin müdahalemizin mânası, maksadı tarafları milletlerarası taraftarıdır ve budur, Durumumuzun son derece kuvvetli sebebini de bu teskil etmektedir. Kıbrısın milletlerarmnsı statüsü bize, ortaklarımız bizimle hirlikte yürümeğdiği takdirde tek basımıza müdahale bakkını tanımaktadır. bulunmasının Biz bunu yaptık. Biz bunu yapınca, o zamana kadar ce- kingen bir “Bekle ve Gör” politikası takip eden İngiltere de, Makartosun oyunlarına karsı kuvvetli vaziyet alma- makla Papaz Başkanın delice davranışına imkân vermiş bulunan Yunanistan da “Aaa, biz de varız!” diyerek müşterek müdahaleye yanasmıslardır. Bu, Kıbrısın mil- letlerarası statüsünün bir eksiğini gözlerin önüne sermiş- tir: Müşterek müdahale ihtiyari değil, mecburi olsaydı Makarios bu ölçüde azamayacaktı. Papaz Başkan Tür. kiyenin muhtemel davranışı hususuna doğru teşhis ko- yamamanın cezasını görmüştür. Papaz Baskan sanmu,- tr ki Türkiye enerjik davranmayacak, haklarını kullar- makta tekingenlik gösterecek, platonik tesebbüslerle va- kit geçirecek, o zaman öteki teminatcı devletler de bir takım olup bittilere ses çıkarmayacaklardır. İkinci Diln- ya Harbinden sonra bir çok müstemlekenin hürriyetini tedhişçilik yoluyla kazandığı doğrudur. Kıbrıs da böyle Makarlosun tutumu Metin TOKER Ama Makariosun unuttuğu, şimdi bahis konusu olanın istiklâl kazanma değil, bir yoldan geçmiştir. Adada kütleye insan gibi yaşama hakkının tanınıp tanınmamasi dâvası olduğudur. Türkiye durdukça Kıbrıs türklerinden bu hakkı almaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bir demagog için “Kıbrısı aliverelim”, “Kıbrısı ilhak ediverelim”, “Taksimi yapıverelim” demek kolaydır. De- magogun nasıl bir dünyada yaşadığımızı bilmeye, hesan- lamaya ihtiyacı yoktur. Onun icin hedef ucuz kahra- manlık, tahrik, dışardan gazel okumadır. Dünyadaki kuv- vetler dengesi nedir, kim nereye kadar gidebilir, hansi noktadan sonra astar yüzünden pahalı hal alır, isik ne zaman yeşil, ne zaman kırmızı yanar? Onlara cevap ara- yanlar, sorumlu devlet adamlarıdır. İngiltere ve Fraw- anın müsterek Süveyş Çıkartmasının neticesi, ibretle düşünüleçek bir noktadır, Kübaya yapılan meşhur çıkart. manın koca Amerikaya neye mal olduğu hatırlardadır. Aynı Kübayı Sovyet silahlarıyla donatmaya (o kalkışmuk ne nisbette başarı kazanmıştır, onun da tecrübesi yek kısa bir süre önce yapılmıstır. Gerçi dünyada muntazam bir Polis Kuvveti teşkil edilmiş değildir. Ama XX. Asır ikinci yarısının “düvel-i muazzama”sının muhtemel dav- ranışlarını hiç kaale almadan “yapıverelim-ediverelim” edebiyatına kulak vermek memleketlerin de,. milletlerin de başına tarifsiz dertler açmak istidadı taşır. Bunu türk bunu yunan milleti. Unutulmaması gereken milleti olarak biz unutmamalıyız, olarak komsumuz unutmamalıdır, bir başka nokta Türkiyenin ve Yunanistanın büyük men- faatinin bu karısık Orta Doğu bölgesinde barış içinde, karşılıklı anlayışla, birbirimizi destekleyerek yaşamamız olduğudur. Eğer Atina Hükümeti, Kıbrıs meselesini ken- disinin bir sahsi meselesi yapmış bulunan Makariosun alevlediği hislerle ölrükinüliğ teiâfisi çok güç zararlara sebebiyet verir, Her halde Ankara Hükümeti, Türkiyede alevlenmek istenilen bu ceşit hislere kapılmamak için elin- den gelen ber şeyi yapacaktır. Ama önce Atinanın, son- ra da Londranın bize yardımcı olmaları lâzımdır. Türk Silâhlı Kuvvetleri hiç bir saldırganlık politi- kasının âleti olmayacaktır. Biz hiç bir toprak parçasının peşinde değiliz. nn Yunanistan alsa onun başına rt olur, Kıbrısi alsak bizim basımıza dert olur. Biz. Adada iki pim birbirini hâkimiyeti altına almaya çalışmaksizın yaşamasını sağlayacak formülün peşinde- yiz. Bu formül bugün Anayasa düzeninin üçlü bir teminat altında yürümesidir. Olmazsa, yarın, bizim formülümüz Taksim olacaktır ve Taksimden baska hiç bir sey olma- yacaktır. Fakat herkes bilmelidir ki Kıbrısta türk” &at- amına Türk Silâhlı Kuvvetleri seyirci kalamaz. Bu bakımdan meşru bakkimizı, gerekirse silâhla ko- rumaktan bizi men etmek mümkün olmayacaktır. Maka- rios için bu an, aklı busa devsirmek anıdır. Makarios için ve Orta Doğuda barış, huzur, sükün isteyenler icin... Akis 7?