KIBRİS OLAYLARI askerleri yerleştirilerek (Oiki tarafın “ yeniden birbinine girmemesi sağlana- caktır. Fakat Lefkoşe dışındaki türk- ler için alınmış henüz hiçbir tedbir yoktur. Rumlar ingiliz, türk ve run görevlilerin yaptığı oçeşitli toplantı- larda alınan ateş kes kararlarını de- vamlı olarak ihlâl etmektedirler. Ancak, her ateş-keste bu nevi mahalli uygunsuzlukları (o beklemek gerektiğinden bunlar hadiselerin u- mumi istikametini değiştirmedi. Ak- sine, bir yandan dünya umumi efka'ı Türkiye Hükümetinin çok basiretli Ve itidalli davranışıyla gerçekleri ğö- rüp bizim tarafımıza dönerken diğer taraftan teminatcı devletler Maku- riosun daha ziyade aleyhinde bir va- siyet aldılar. İsmet Paşanın güçlükleri Ancak bu neticeye varmak Hükü- met için kolay olmadı ve bazen kası “bekle ve gör" oldu. İnönü nve olayların gelişimini titizlikle izliyor ve hamlesini ancak kesin bir teşhise vardıktan sonra yapıyordu. Zira ace- leyle verilecek her kararın, söylene- cek her sözün Türkiyenin ve Kibmn- sın geleceği ile son derece yakından ilgili olduğunu biliyordu. Bugün Kı» Tısta kurulmuş bulunan üçlü idave, AKİS/12 tedhişin durdurulması gibi olumlu so nuçlar, bu ölçülü adımların meyvele- ridir. Geçtiğimiz haftanın ortalarında brıs semalarında uçmaya başlıyon türk jet uçakları İnönünün uyguladığı politikanın en can alıcı noktasını t€ş- kil etmektedir. Bu, bir fevri hare- ketten çok, gerekli her türlü diplonıa tik formalitenin yerine getirilmesin- den, aralık bütün kapıların zorlanına- sından sonra başvurulan bir son çare- dir ve hareketin güçlü oluşunun başli- ca sebebi de budur. Daha olayların baş lamasından itibaren diplomatik yollar la tedhişin durdurulması istenmiş, te- minatcı devletlerden anlaşma gere- dince duruma müdahale etmeleri ta- yy i k a sağ e | > ki $ b Başbakan İsmet İnönü gazetecilerle konuşuyor Dostlar arasında bir hasinhal lep olunmuştur, ancak bütün bu te- bbüsler bir sonuç vermedikten sön- radır ki jetlerin uçurulmasına karar verilmiştir. Karar, ikisi. teminatcı dev- let olmak üzere, dört devletin büyük- elçisi ile defalarca tekrarlanan Çeşit- li temaslar ve gece İnönünün evinde, sabahleyin “Çankaya Köşkünde altıbu- çuk saat süren bir toplantıdan sonra alınmıştır. Oysa, geçen haftanın başlarında Pazartesi gününden beri son derece ke- sif bir propaganda faaliyetiyle haikin da sinirleriyle oynamak için bazı eller- ce ne lâzımsa yapılımıştır. Özellikle hir takım cereyanların temsilcileri kısasa "ne getirebilmek için en tehlikeli yalan- kısas formülüne dört elle yapışmışlar, vatan - millet edebiyatıyla Hükümeti de bir yanlış yola sürüklemek için bi tün hünerlerini ortaya koymuşlardır. Bu arada, Ankaradaki gazet rına uçurulan haberler son derec çekicidir. Hemen her gün gazet ları aranmış ve gençlerin İstanbu Kapalı Çarşıyı kuşattıkları veya Beyog- lundaki yabancı mağazaları yıkmağ başladıkları şeklinde haberler ver ide Ş t vi leri olmakla beraber, en şuurlu çalışan ların tek gayeleri şu olmuştur: 6-7 E olaylarını kendi açılarından göstermek veya hiç değilse bu tip ci bir olay daha yaratarak, halka, ların da diğerlerinden hiç bir mÂâzur ) kın Bun farkı yok” dedirtebilmek!. Bu amaçla, en olmadık haberler fı- sıltı gazetesi vasıtasıyla etrafa yayıl- makta, Türkiyeyi bir barut fıçısı hali- lar kulaktan kulağa fısıldanmakta Halkın gözyaşı guddelerine hita; edilerek girişilen bu tahrik kampan yasının bir diğer hedefini de İnonü teşkil etmiştir. Bütün gaye, Başbakn- nın aklı ile değil de ihtiyar kalbi ile düşünmesini sağlamaktır. Ancak İno- nü, son derece üzgün olmasına rağmen, hiç bir zaman itidali elden bırakma- mış ve sağduyusunu dalma ön plâna almıştır. Başbakanın, Ankara Hastaltı-