“Salute” Ni (1929) filmlerinde yazar John Stone : Sile çalışmıştı. 1930 yılının başlarında k Fox adına “Men Without Women - Kadınsız Erkekler” için kendisine s8- . naryocu olarak Dudley Nichols adın- © dg genç bir yazarı verdiler. İlk film- deki ortak çalışma başarılı bir sonu- .. ca varmasına karşılık, Nichols-Ford i bir süre yine ayrı çalıştılar, “The Last © Patrol” (1934) yine bir araya gelâtler. © Ford kaliteli bir roman-sinema aktar- , ması da yaptı: “Arrowsmith” (1931). Başrollerinde Ronald Colman, Helen iç Hayes, Myrna Loy Ve Beulah Bondi'- nin oynadıkları film yazar Sclair ie- ji wisin ayni adlı romanından sinema- li ya uygulanmıştı. Lewis, o yılların en . : ilgi cekici Amerikan yazarıydı, birbi- arkasına yayinlanan romanları * “Babbitt”, “Elmer Gantry”,"Ann Vic- iÇ kers” ve “Arrowsmith”, toplumda, fir- © tunalar koparmış, ceşitli sosyal kurum- | lar saldırıya uğradıklarını İleri süre- Ni rek Seslerini yükseltmişlerdi. e Lewis, b toplumcu bir sanatçi değildi, ama bu : romanlarında gerçekçi bir açıdan top- © olumu ve kurumları ele alıyor. ve eleş- | tiriyordu. Ford'un filmi “Arrowsmit”, | romanına karşılık daha bir çekimser- © di, Lewis ile Mid birliğine varmak- | tansâ? çevresinde koparılan gürültü- den yararlanmak ve Seyirciyi avlamak amacını güdüyordu. İC © Ford'un ilk iri e Senar- Liam i ile oldu. “The Informer”, bir önceki Ford fi “The Whole 'Toxm's 'Tai- ring - -Bütün Şehir Ondan Sözediyor” un - basrollerinde Edward G. Robin- © “son, Jean Arthur ye Wallace Ford oy- « hüyorlardı- başarısını daha da pe:- © o dinledi. Ford'un kendini bütünüyle © bulduğu ve değerini kabul ettirdiği © “Stagevoach - Cehennem Dönüşü” ne i (193f , kadar arada çevirdiği filmler l sözü pek meye değmeyen filmler- © “dir. İçlerinde konusunu tarihten a- © Janlar -“Mary of Scotland”: Max- i veli Anderson'un bir tiyatro oyunun- odan senaryo; Duüdley Nichols, oyun- © cuları ; Katharine Hepbum, Frederich | March Ve John Carradine. RKO. | (1936) - Cengel yazarı Rudyard Kip- | Mng den “We Willie winkıe” ve güney © “denizi adalarında geçen bir sarong filmi: “Hurricane - Kasırga” -Stuart Heisler ile. Senaryo: D. Nichols ve H.P. Garrett, Oyuncuları: Dorothy Lamour, John Hall, Mary Astor, Tho- AKİS /32 i mas “Mitchell, John Caradine. United kettle: (1937) - “Cehennem Dönüşü” Bugün filmoğrafisinin klâsikleri ara- sında sayılan “Stagecoach-Ce- hennem Dönüşü” nün konusu, çox£ yaygın 'bir halk romancısı olan Ernest alınmıştı. İ Zane Grey ayarı olmamaklâ beraber, Hay- cox, basite yaklaşan bir hikâyeyi bü- tün o western romanlarına özgü göz- boyayıcılığı ve gürültüsüyle “Stage- coach”da anlatıyordu. Nichols, düzer- lediği senaryoda Haycox'ın gözboya- macılıklarını ayıklamış, ortaya arı, du- ru bir hikâye çıkarmıştı. Buna gö'e, olay, bir kasabadan öbür kasabaya gitmekte olân bir posta arabasınâa ge- çiyordu. Posta arabasına çesitli tio- teki insanlar binmişlerdi. İçlerinde iki ayrı:sınıftan kadın da vardı. Geriye kalanlar arasında sarhoş ve şehirden kovulmuş. bir doktor (Thomas Mitr- heli), gezginci bir içki satıcısı (Donald Meek), bir bankacı (Berton Churchill) ve bir kumarbaz (John Carradine) de bulunuyordu. Yarı yolda bir hapisha- ne kaçkı (John Wayne) rast'ı- yorlar, onu da arabaya alıyorlardı. kibar olanı (Lucv Ma- lory) subay olan kocasının yanına gi- diyordu; öbürü ise (Claire Trevor) kötü tanınmış olması yüzünden sa?- hoş-doktor gibi bulunduğu şehirden sürülmüştü. Posta srabası iki yerde konaklıyor, üçüncü ve son menziline yaklaştığı bir sırada, yarıyolda kız'i- derililerin saldırısına uğruyordu. Rejisör Ford ile senaryocu Nichois, bir posta arabasının kişilerini “Stags- coach”da başarıyla canlandırıyorlardı. Kötü kadın Dallas'a yapılan muamele ile o çağların ahlâk anlayışını ortaya yüksek sınıfın iki ins'nı yışı da bir başka açıdan sürdürüyor- lardı. Alt sınıfın kişisi olan Ringo Kid (J. Wayne) in bu çeşit ahlâk ilkele- rini umursadığı yoktu. Alkolik do&tor da arada bir insan olduğunu hatır'ı- yordu. Gezgin içki satıcısı, tam orta- mın insanıydı. Etliye sütlüye karış- mayan, herşeyi oluruna bırakan ve her iki sınıfın uzlaşmasını bekleyen bir kimseydi. Bu birbirleriyle bağdaş- mayan, herbiri ayrı sınıfların temsil- cisi insanlar -içlerinden doktorla kö- tü kadın, toplumdan tecrit edilme raddelerindeydiler - bir posta araba- sında bir araya geliyorlar, önce do- gum, sonra da ölümle karşılaşıyor- lardı. Herşey normalken, bu insanla- rı ayıran sınıf farkları, sonradan on- ları birleşmeye, ölüme karşı koymak- ta yanyana olmaya çağırıyordu. Filva bu özelliğinin yanısıra, folklora da si- kısıkıya bağlanmıştı. Sinema dili bu- gün bile yadırganmayacak bir usta'ık taşıyordu. Yalın, insancıl ve şiirli bir sinema diliydi. Ford, “Stagecoach"dan sonra yine tarihe, bu kez Amerikan tarihine dön- dü: Senaryosunu Lamar Trottü'nin yazdığı ve başrollerinde Henry Fon- en'güzel yılbaşı hediyesi — AJANS-TÜRK ŞİİR ANTOLOJİLİ TAKVİMİ 20 Aralık'ta Çıkıyor fıkralar *s Fallar * Namaz Saatleri * Güzel Sözler 1964 ii AJANS - TÜRK, * Ankara (o* MİNNETOĞLU, İstanbul yerin; dl 4 ee e ir ey e e rr i ve BÜTÜN BÜYÜK KİTAPÇILARDA » Hak 70 £ha rünnek YY ZİN TAMA RED a Yao, 7 (AKİS — 728)