HAFTANIN İÇİNDEN Bunlar, adamı deli ederler! anki C.H.P liler politikanın sarmimiyetsizlik, ayak oyu- nu, rakibi açmaza düşürmek, sağ gösterip sol vurmak olduğunu millete ve bilhassa memleketin sağlam kuv- vetlerine ispatta ötekilerden eri kalmamanın telası içindedirler. C.H.P. liler inanmaktadırlar ki A.P. nin de- m bir hükümet kurması imkanı yoktur. CHP. liler anmaktadırlar ki 1961'den bu yana Türkiyede bir yol bnhmşir. CHP. liler inanmaktadırlar ki ilk koalisyonla parlemanter rejimi başlatan, ikinci koalisyonla plânlı kat- lanmayı toplumun temeli yapıp bunun icabı olan fikirleri biç olmazsa esas itibariyle kabul ettirten İnönü şimdi üçün cü merhaleye, yani ana reformlara o sıranın geldiği inan- cındadır. CHP. liler inanmaktadırlar ki işin sonunda CHP. nin etrafında bir ekseriyet teşekkül edecektir ve üçüncü koalisyon İsmet Paşanın başkanlığında kurulacaktır. O halde CHP. lilerin "Önce ötekiler denesin..." ini tadsız bir nazlanmadan, pek açık alaturkalıktan ve aklıevvellikten başka şekilde vasıflandırmak imkânı var mıdır? Eğer ik- tidar İsmet Paşadan başka birine teklif edilirse, İsmet Pa- şaya ve C.H.P. ye karşı yöneltilen "süngülerin gölgesinde hükümet ediyorsunuz" ithamı kalkacakmış... Lâf! Bu, C.H.P. ye karşı yöneltilen "dinsizlik" ithamının esidir. C.H.P radyoda her gece mevlit okutsa "C.H.P. din- sizdir" propagandası devam edecektir. Ama C.H.P. ye, laik olduğundan dolayı bağlı kütleler radyoda her ak- şam mevlit dinleyince "Bu C.H.P. ye de lanet olsun!" deyip kendilerine başka sevgili arayacaklardır. Bugün nenin ispatçısıdır C.H.P.? Şu ekonomik görü- şün veya bu sosyal anlayışın mı? Hayır. C.H.P. bir az gelişmiş memleket olan Türkiyede kalkınmanın demok- ratik yolla kabil bulunduğunun ve bu memleket Türki- yenin seviyesindeyse demokratik yoldan başka bir yolu toplumun kabul etmeyeceğinin ispatçısıdır. Az gelişmiş Türkiyenin gelişmiş zümrelerine politikanın mutlaka sa- mimiyetsizlik, ayak oyunu, ötekini açmaza (düşürmek, sağ gösterip sol vurmak mânasına gelmediğini, açık ve kararlı, cesur politikacının dertlerin üstesinden gelebi- leceğini anlatmak ödevini, sırtına almıştır. Kendilerine ilerici adını vermiş bulunanların sadece kendilerinin bil- dikleri iddiasında bulundukları bütün dertleri C.H.P. bil- mektedir. Bunların mantıki ve tek çaresi konusunda da hiç hayâl etmemektedir. Bu memleket, kudret ölçüsü esas alınmak suretiyle daha çok vergi verecektir. Bu mem- lekette milli gelir daha âdil tarzda dağılacaktır. Bu mem- lekette. Tarım Reformu adı altına gizlenmek ihtiyacını duymayacak bir Toprak Reformu yapılacaktır. Bunlar demokratik parlemanter sistem içinde yapı- labilir mi, yapılamaz mı? Diyorlar ki: "Yapılamaz!" Di- yorlar ki: "Yok tarihi determinizm, yok hadiselerin olu- şu, yok diğer emsaller (o yapılamıyacağının delilidir." C.H.P. diyor ki: "Yapılır!" Türkiye bu dar geçitten geç- menin çabasındadır. Böyle bir anda ermeni gelini gibi kırıtmanın Mn söyler misiniz? Nedir senin fikrin? Şu, şu, şu.. İlk iki koalisyonla parle manter imi başlatmak ve plânlı kalkınmayı toplumun temeli yapmak görevini başardığını söylüyorsun. O hal- de, yeni hedefleri gerçekleştirmek için kollarmı adam Metin TOKER gibi sıvasana Cumhurbaşkanın elbette ki Hükümeti kur- ma görevini önce C.H.P. ye verecektir. Mecliste CH.P. nin sandalya sayısı 175'tir, onu en yalandantakip eden A.P ninki ise sadece 145. Nitekim Gürsel bu en basit de- mokrasi usulünü gözlemiş ve icabını yapmıştır. Bu gö- rev sana verilince çık ortaya ve görüşlerini hem Meclise, hem memlekete söyle. Bak nasıl itibar göreceksin, bak nasıl ciddi bir parti olarak güven telkin edeceksin. Hangileridir, lüzumlu ve şart saydığın reformlar? Açık açık ve bir bir bildir. Temaslarım, istişarelerini yap. Mecliste bir ekseriyet buldun mu, kabineni kurara işe başlarsın. Yok, ekseriyet bulamadın. "Benim fikirlerim bunlar. Bunları tatbik için kâfş kuvvetim yok" dersin, emaneti Cumhurbaşkanına iade edersin. O da gene de- mokrasinin usulü neyse, ona göre bir başkasını görevlen- dirir. Yeni görev sahibi kendi kafasma uygun ekseriyeti bulur, iktidarı alır. Sen de karşısında muhalefetini ya- arsın. Yeni görev sahibi de kabineyi kurmayı başara- mazsa, nihayet buhran seçmenin önüne çıkmakla halle- dilir. Yeni Meclisin yeni teşekkül tarama göre vaziye- tini alırsın Ama, ha: ayır. Dedim ya, sanki C.H.P. liler mmm samimiyetsizlik, ayak oyunu, ötekini açmaza dü sağ gösterip sol vurmak olduğunu millete ve bilhassa çe sağlam kuvvetlerine ispatta ötekilerden ge- i kalmamanın telâşı içindedirler, "Önce o denesin", “Millet onların kabine kuramayacaklarım anlasın”, “Her- kes görsün ki A.P. blöf yapıyor" , "Adamların ağızın- daki sakız bir kere alınsın Nedir bunun millete faydası, nedir bunun memlekete faydası, nedir bunun rejime faydası, lütfen söyler misin? Üstelik, A.P. lilerin ve onlarla birlikte bir garip kumpan- yanın, iki adım ötelerini gömleksizin nasıl koltuğa saldır- dıkları da ibretle seyredilecek bir manzaradır. Sanki millet diyecek ki: "Ne adamlar, bu CHP. liler yahu! Aşkol- i, Bak, iktidarda hiç gözleri yok. istemenin, iktidar almanın bir ayıp ta- rafı varmış gibi. Siyasi parti, bu. Elbette, eğer Ur fikri varsa ve bu fikrinin tatbikini memleketin menfaati sayı- yorsa hükümet etmeye çalışacaktır. C.H.P. farkında değil. Aydınlar, sivili ve askeri genç- ler, sağlam temelini teşkil eden kuvvetler bir süredir akın akın kaçıyorlar, uzaklaşıyorlar. Sebebi, bu. D. P. 1946-50 arasında bu kuvvetlerle iktidara gelmiştir. C.H.P. 1957-60 mücadelesini bu kuvvetlerle yapmıştır. D.P. on- ları kaybetmenin cezasını ödedi. Zira onlarla arasına ruh ayrılığı, fikir ayrılığı, iman ayrılığı soktu. Bugün böyle bir ayrılık çam CHP. için çalıyor. Halbuki alanı bir anda tersine çevirmek imkânı halen mevcut Cereyan, iyi istikamette kanalize edilmekten başka şey istemiyor. 1960'n arefesinde bu kuvvetler politik rejimimizin tesbiti gayreti içindeydiler. Şimdi bunların hepsi milli gelirden fert başına düşen payı, toprak reformunu, sosyal adale- ti, toplumun yeni ekonomik düzenini konuşuyor. Sen ise onların karşısına bu görüşlerin siyasi temsilcisi olduğunu belli edip bunların demokrasi nizamı içinde hallinin 7s- patçısı diye çıkacak yerde çocuk kandırıcılığı yapıyorsun. AKİS 7