DÜNYADA OLUP BİTENLER Lâtin Amerika Kaynayan kazan nie bıraktığımız hafta içinde Ve- nezüellada olup bitenler,. bütün dünyanın dikkatini bir kere daha La- tin Amerika ülkeleri üzerine çekti. Za- man zaman kanlı olaylara kadar, giden iç çarpışmalar, görünüşte iyi korunan ve yürütülen demokratik düzene rağ- men, bu düzenin Amerikanın güney yarısında büyük tehlikelerle karşı kar- şıya olunduğunu bir kere daha açık- ça ortaya koydu. O kadar ki, demokra- inin Lâtin Amerikada yerleşip geliş- mesi için büyük çabalar harcayan Washington'lu yöneticiler bile, olup bitenler karşısında endişe duydukları- nı gizlemekten kaçınmadılar. Huzursuzluğun ve karışıklığın o «on yıllarda cirit attığı Venezüellada ge- çen hafta cereyan eden olayların kay- nağı görünüşe bakılırsa, bir hafta fin- ce yapılan başkanlık seçimleridir. Bi- lindiği gibi, çok zengin petrol kaynak- larına sahip olan bu ülke, bundan da- ha sekiz-on yıl öncesine kadar Lâtin Amerikanın gördüğü diktatörlerin en kötülerinden biri sayılan Perez Jime- nez tarafından yönetiliyordu. o Kırdığı cevizler bini aşınca, Jimenez bir as- keri hükümet darbesi ile işbaşından yerine gelecek yeni yönetici için seçim- ler yapılmış ve bu seçimleri, gene De- mokratik Hareket Partisinin adayı olan Raoul Leoni kazanmıştır. Ancak, bu secimin hem öncesi, hem de sonrası Venezüellada büyük karı- şıklıklara yol açmış bulunmaktadır. Castro'nun Kübasından büyük ölçüde silâh yardımı aldığı ileri sürülen ve Milli Kurtuluş Ordusu adını taşıyan a- şırı solcular topluluğu, halkın seçim- lere katılmaması için çeşitli düzenlere başvurmuş, havada uçak ele geçirmek, İngiliz Elçisinin evini makineli tüfek ateşine tutmak, bir amerikalı subayı, kaçırıp bir hafta rehin alakoymak gi- bi akla gelmedik yolları denemiştir. Fa- kat buna rağmen seçimlere katılmanın yüksek oranda olduğu ( anlaşılmakta- dır. Gelen haberlere bakılırsa, bu oran yüzde doksanı bulmaktadır. AKİS/18 Suyun altında yatanlar D oğrusunu söylemek gerekirse, Vene- züellada çıkan bu karışıklıkların a- sıl nedeni, Demokratik Hareket Parti- si yönetiminin kötülüğü, ya da komü- nist toplulukların kuvveti, değil, ülke- nin sosyal ve ekonomik yapısındaki öy- l mış, en yırtıcı komünist topluluklar olduğuna da şüphe yoktur. Diktatör Jimenez'in çiftlik yönetir gibi devlet yönetmeye kalkışması sonucunda, ko- münist düşünce ve akımlar Venezüel- lada çok kuvvet kazanmışlardır. Fakat ülkenin sosyal ve ekonomik yapısı da o kadar bozuktur ki, bu yapı ortada du- rurken, karışıklık sebebini başka yer- lerde aramak, insanı yanıltıcı sonuç- lara götürür. Venezüella, çok. zengin petrol kay- ülkesidir. bu ülkenin Fakat gerek petrol, gerek toprak ancak birkaç zengin ailenin elinde toplandığı için gelirin dağılması içler acısı oran- larda olmaktadır. Başkent Caracas'ın göbeğinde gök tırmalayanlar, yükselir- ken, biraz kenara düşen semtlerde yüz- binlerce işsizin yarığı yüzbinlerce gecekondu görülür. Jimenez'in uzaklaştırılmasından son için yarattığı tehlikeleri çok iyi görüp anlayan bir insandı. Nitekim, yönetimi ele alır almaz röformcu hareketlere gi- rişmiştir. Bunlar arasında yaptığı en önemli iş, 60 bin topraksız köylüye aşa- ğı yukarı 120 bin kilometre kareye ya- kın toprak dağıtmak olmuştur. Fakat bütün iyi niyet ve insanüstü çabala- rına rağmen Venezüellâaya refah ve düzen getirdiği söylenemez. Çünki Ji- menez'in mirası öylesine berbat bir mi- rastı ki, borcu hâlâ sürüp gitmekte- dir. Gerçekten, oVenezüellanın bugün ödemekle kapayamadığı büyük, bir dış ticaret açığı vardır ki, (kaynaklarını Jimenez devrinden almaktadır. e Esti diktatörün yönetimi altındayken Ve- nezüellaya (Birleşik Amerikadan pek çok lüks harcama malları sokulmuş, zengin ailelerin zevkini tatmin için ya- pılan bu getirtmeler petrol gelirlerinin