YAYINLAR NİCE KAYGILARDAN SONRA Şükran Kurdakulun şiirleri ri Kitabeyi yayınları 51, İsteme ad- i Ankara cad. 45 - İstanbul, Ayay- dın Basımevi; 1963, 48 sayfa 200 ku- ruş) yil var ki şöyle üstüste üç tane, “İşte bu güzel" diyebileceğim şiir o- kumamıştım. Oysa, şiir adı altında ya- yınlanan hemen bütün yazıları üç eksik beş fazlası ile (o izlemekteydim. Kendi kendime, "artık şiir alanı ço- raklaştı, soylu şiir, büyük şiir yazılmı- yor" diyordum. Bu düşüncemi çok Ke- re de yazdım. Yazdıkça da sağdan sol- dan saldırılara uğradım, haksızlık et- tiğim söylendi, şiirden anlamadığım ileri sürüldü. Derken günün birinde elime Şük- ran Kurdakulun "Nice Kaygılardan Sonra" sı geçti. Kurdakul öteden beri bildiğim, izlediğim bir şairdir. Büyük şair değildir ama, hiç değilse iyi şairdir. Manzumeci değildir. Nite- kim, "Nice Kaygılardan Sonra" adlı ki- tabı da bunun belgesi. Son beş-altı yıl- dır okumadığım bir rahatlıkla bu ki- tabı karıştırdım durdum. "Şairlerin büsbütün de nesli tükenmemiş" diye düşünmeğe başladığım bir sırada da Hasan Hüseyinin "Kavel"i geldi. Ha- san Hüseyin, AKİS'in meşhur Hüseyin Dergiler Korkmazgili. (o Kendisine şair olarak Hasan Hüseyin adım seçmiş. Şükran Kurdakul vaktiyle deli-fi- şek bir şairdi. Dur durak bilmezdi, fır- tına gibiydi. (Nice kaygılardan sonra, anlaşılan, durulup oturmuş, daha tat- lı, daha bir cana yakın olmuş. Mısra- ları yumuşak yumuşak. Azıcık melan- kolik, azıcık dertli, azıcık küskün, ama sıcak mısralar. İşte bunlardan bir dizi: "Hâlâ şaşkınlığı üzerimizden gitme- yen — Sevmenin çocuk sevincinden gelenlere bak — Olanlar oldu, olanlar gerilerde kalacak — İşte tükenmedik, işte yitirmedik kendimizi — Bulutlar açar gider, akşam üstleri mahzun — Ayni kiraz dalı bir defa daha sallan- maz — Ama ayni rüzgârda — Her mevsim yeni rüzgârlar, — Yeni kiraz dalları bulacaktır sallayacak — Her- gün beraberinde götürdüğün düşünce- yi bulacaksın — Ne sen arkada kala- caksın — Ne düşüncen arkada kala- cak" Kurdakulun bu yumuşak ve can- dan mısraları dudaklarımdayken, bu kere, bir gürleme gibi kulaklarıma "Kavel"den aktardığım başka mısralar doldu. Azıcık Attila İlhan, azıcık Ber- rin Taşan ve azıcık da daha başka- ları kokan, ama erkekçe, gürül gürül gürleyen mısralar: "birşey var anla- madığım bu yasaklarda — ben güldük- çe neden karartılır ışıklar — duvarlar yükseltilir köpekler kışkırtılır — kun- dakta bebek suçlu tarlada tohum — — Aylık, sanat-düşünce-eğitim dergisi, OTAĞ Otağ, daha ziyade e 10. sayı edebiyat heveslileri tarafından çıkardan, uzun boylu yaşama şansı olmayan ama gerçekten hareketli, zevkle ha- zırlanmış bir dergi. dergilerinde olduğu gibi biri Yazılarının çoğu çeviri. Hemen bütün edebiyat irkaç şiir ve debiyat üzerine edilmiş laflarla da diğer sayfalar UŞ. , bir kitap tanıtma yazısı, tiyatro dol Günü- müzün daha çok arama ve çabalama devrinde olan edebiyatının id- dialı temsilcileri (o Otağcılar, daha çok günümüzden uzak, günlük yaşantının dışında işlerle uğraşıyorlar. Sanatı sanat için uğraşılan bir lüks olarak anlamadıkları anlaşılan (o Otağcılar, inandıkları ile yaptıkları arasında bir düzen kuramamışlar. Kemal adlı ya- zar derginin bu sayısında bu konuya dokunmuş, dağınık bir şekilde konuya ele aldıktan sonra da, uzun yıllardan beri kendiliğinden bir- şey yapıp varlık gösteremeyen bütün edebiyatçılar gibi, «devlet ko- rumuyor sanatçıyı" deyip işin içinden çıkmış. Maamafih Otağ, hiç olmaz ise şekliyle okuyucuyu »yalayacak bir dergi. İ. S. Kitaplar TÜRK SAZ ŞAİRLERİ Ord. Prof. Fuat Köprülünün başlangıcından bugüne kadar saz şairleri hakkındaki der- lemesi 3 cilt 20 lira İYİ VE DOĞRU YAZMA USULLERİ Abdullah Tanselin iki cilt 15 li- Fevziye gramer kitabı, ra OSMANLICA - TÜRKÇE ANSİKLOPEDİK LÜGAT Ferit Develioğlunun sözlüğü 110 lira EDEBİ ÇIĞIRLAR Bahri Ulaşın derlemesi 5 lira SAZ ŞİİRİ ANTOLOJİSİ Vasfi Mahir Kocatürk 15 lira KAVEL Hasan Hüseyinin şiirleri. A- taç Kitabevi yayınları 53, is- teme adresi: Ankara cad. 45- - İstanbul, Ersa Matbaası, 1963, 48 sayfa 200 kuruş) birşey yar anlamadığım bu yasaklarda — umutsa umut benim beyoğlubeyler — savaşsa savaş benim beyoğlubeyler — ya siz kimsiniz" Hasan Hüseyin bir başka şiire de şöyle girmiş : "tarlakuşlarına inanır — allaha inanmazdı — denizi ilk gördüğü gün — ölüm ölüm diye bağırdı — ve gözlerinde mavi — yıllarca çalkalanıp durdu" Birinde 18, ötekinde 19, topu 37 şiir. Ama içlerinde öyle güçlüleri var ki, yazarlarına gıpta etmemek mümkün değil. İnsanoğlunu tâ içinden, cane- vinden yakalayıveriyorlar. Mısralarını ister istemez dudakların malı ediyor- lar. Büyük şiirler mi yazmışlar, şiirde çığır açacak şairler mi Hasan Hüse- yin ile Şükran Kurdakul? Hayır. Ha- yır ama, yıllardır şiir adına okuyagel- diklerimizden çok ötede, gerçekten şiir ler yazmışlar. Yarının, öbürgünün de- gil ama, hiç değilse bugünün şairi iki- si de. Şiirden hoşlananlara - şayet hâ- lâ kaldıysa - bu iki şairin bu iki kita- bını okumalarını tavsiye ederim. İlhami SOYSAL