RADYO İdare Devam... A vin geçen hafta söz konusu et- tiği Ankara Radyosu tarafından hazırlanan program raporunun ikinci bölümü "Son Yıllardaki Programlara Toplu Bir Bakış" ismini taşımaktadır. Bu bölümün başında şöyle bir açıkla- ma da var: "Aşağıdaki çizelgeler yıl- ların mukayesesini sağladığı gibi, Rad- yomuzun programcılık ve program a- maçları bakımından gelişim ve yöneli- mini de göstermektedir kanısındayız. Programların özleri ve biçimlerinde- ki değişme açıkça belirmektedir". Şimdi gelelim yılların mukayesesi- ne: Rapor |! kış devresinde 10 söz programının yayınlandığını bil- diriyor. Bu sayı 1961 yaz devresinde 19'a düşmüş, 1961-1962 kış devresinde 31'e çıkmış, 1962 yaz içinde tekrar 29'a inmiş ve 1962-1963 kışında ise yine eği yükselmiştir. Bu sayılara bakılır- a işin içyüzünü bilmeyenler program- ai gittikçe arttığını görerek radyo- nun bir gelişme kaydedeceğini sanır- lar. Acaba program sayısının yüksel- mesi mi, yoksa program muhtevası mı bir radyodaki gelişmeyi daha iyi ortaya koyar? Yılların bir mukayese- lini yapabilmek için yalnız program- ların miktarını ele almak kadar garip bir düşünce tarzına başka ülkelerde zor rastlanır. Rapor işi bu kadarla da bitirmiyor ve 1962-1663 kıs devresinde söz prog- ramlarının sayısının 34 olduğunu da açıklıyor. 4 Kasım 1963 tarihinde. An- kara Radyosu bir takım parlak sözler Ve gösterişli basın toplantıları ile çi - çekten de bu programları yayınlama- ya başlamıştır.. Fakat kış ortasına gs- lindiği zaman "Pazar Tiyatrosu, Mik- rofon 13. Çeşitli Kültür Programları, Çocukların Gözüyle. Türk Basım Ne Düşünüyor?, Bilgi Stüdyosu, Mısralar Arasında. Tiyatro Deyince, Hayata Ba- kış ve Bizim Sanatçımız" o isimli 10 program çeşitli sebeplerden ötürü ya- yından kalkmıştı, işin tuhafı plansız- lıktan, lâubalilikten ve idarecilerin u- mursamazlığından ortadan silinen bu programların çoğu daha önceki mev- simlerde yapılmış, denenmiş program- lardı. Geriye de "Mikrofonda Tiyat- ro. Büyük Stüdyo, Bizi Dinler misiniz?, Dünyaya Açılan Pencere, Açık 'Otu- rum, Çocuk Saati, Ev Kadınının Not Defteri. Büyük Nutuk ve 16 Soru gibi 9 kalburüstü program kaldı ki bütün bunlar da zaten daha eskiden yayın- lanmış, hiçbir yenilik taşımayan ya- yınlardır. AKİS/30 Sözün kısası geçen kış radyo prog- ramlan önce 34'e çıkarılmıştı ama bunların çoğu eskiydi ve eski oldukla- rı halde mevsim sonuna kadar daya- namamışlardı. Bu da Ankara Radyo- sunun aczini göstermektedir. Söz Ko- nusu edilen raporda bu gerçekleri art- mak pek tabii imkânsızdır. Raporda bir başka çelişme de şudur: 1962-1949 kış program sayısı 34'e yükselmiştir. Diğer taraftan yaz programları ise 18'e düşmüştür. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur ki oObir radyonun program sayısı 34'ten 18'e birdenbire düşmektedir. o Radyonun imkânlaa bütçesi, hattâ elemanları dahi değiş- memiştir, ama söz programlarının sa- yısı arasında bu kadar büyük bir faik meydana gelmiştir. | Bunun sebepleri neler olabilir? Yazın radyolarda prog- ramların nisbeten azaltılması ve kuv- vetin müziğe verilmesi bilinci sebep- tir ve oldukça da doğrudur. Fakat ta- bii bu demek değildir ki Ankara Rad- yosunun geçen yaz olduğu gibi uyur gezer olması ve ilginç bir program ya- yınlamaması gerekir. Radyonun prog- ramdan yoksun bugünkü duruma düş- mesinin kir başka sebebi de haberler servisine ait masrafların radyo bütçü- sinden ödenmesidir. Eski defterler Pskiden Basın Yayın ve Turizm Ba- kanlığı tarafından masrafları kar- şılanan haberler servisi geçen yıl rad- yoya verilmiştir. Radyonun bütçesinde hiç bir artma olmadığı halde baş vu- rulan bu yol elbette program parala- rında büyük bir açık meydana getir- miştir. Bu açığı daha önceden farket- meyen radyo idaresi yine eskisi gibi bol keseden para harcamaya devam etmiş, bazı idarecilere o maaşlarındın başka fazla mesai ücretlerini bol ke- seden vermiş ve bu fazla mesainin ve- rine getirilip getirilmediğini hiç kont- rol etmemiştir. Meselâ nöbetteki bir spiker tarafından okunabilecek haber bültenleri ses bakımından daha cazip olması için üç ayrı spikere ookutul- muş ve bu üç spikere de sanki bol pa- ra varmış gibi ücret ödenmiştir. İki spiker har gün 20'şer, bir diğeri de 15 lira almıştır. Bu şekilde yalnız bir ha- ber bülteninin okunması Ankara Rad- yosuna günde 65 liraya patlamıştır. Aslında Avrupa radyolarında da tat- bil edilen bu usul hatalı değildir. Fa- kat radyo idaresi ayağını yorganına göre uzatmasını bilmek zorundadır ve bu şekilde kesenin ağzını açması çeşit- li dedikodular çıkmasına bile sebep ol- maktadır. Çünkü günde 66 liradan o- kunan bir haber bülteninin masrafı yılda 19 bin 800 liraya çıkmaktadır. Bu düşüncesizlikten ötürü idare bir müd- det sonra diğer program paralarını kıs- mak zorunda kaldı ve zaten sayısı bir hayli az olan programcıları arasında memnuniyetsizlik yarattı. 19 bin 300 lira yukarda da belirtildiği gibi yal- nız bir haber bülteninin okunması için sarfedilen miktardır. Bu dehşet verici rakamın ortaya çıkmasından çok son-