Oyun: "Kökler" ("Roots"); Oyun, 3 perde, 2 tablo Yazan : Amold Wesker Çeviren : Cevat Çapan. İstanbul Şehir Tiyatrosu (Üsküdar). Sahneye koyan : Tunç Yalman. Dekor-Kostüm:DuyguSağıroğlu. Müzik: MehmetAbut Konu : Kendi küçük dünyası içine kapanmış, çevresinde, toplumda olup bitenlere son derece ilgisiz, dar ve geri düşünceli bir ingiliz çiftçi ailesinin tasviri... Yazar — kahramanı olarak seçtiği ailenin en küçük ve en uyanı kızı, kalası işleyen genç bir işçi ile üç yıldır yaşamakta Olan Beatıe'nin ağ- ve rlarak kendini yetiştirmeğe, bilgisini, görgüsünü artırmıya çalışması gerek- tiğini, yer yer didaktik bir eda ile, savunmaktadır. Oynıyanlar : Fatma Andaç (Jenny Beales), Metin Çoban (Jimmy Beales), Jeyan M. Ayral (Beatie Bryant), Süleyman Çevik (Stan Mann), Şaziye Mo- ral (Mrs. Bryant), Şakir Arseven (Mr. Bryant), Dinçer Çekmez (Mr. Healey), Ali Serttaş (Frankie Bryant), Fethiye Sezer (Pearl Bryant). Beğendiğim :Cevat Çapanın, sahne diline uygun, özenli, akıcı çevirisi. O- yuna yerli rengi ve havası, bakımından çok şey kazandıran Duygu Sağıroğ- lunun güzel ve ifadeli delkohlafi, Tunç Yalmanın, reji marifetlerine kaçmayan, “rejisörün parmağı" m duyulmayan, sade ve canlı sahne düzeni. Jeyan M Ayralın Beatie'ye, in öğrendiklerini papağan gibi tekrarlıyan bu cin fikirli kıza, diri ve tatlı bir oyunla kazandırdığı çekici ifade. Şaziye Mo- ralin, bütün inatçılığı, dar kafalılığı İçinde, sevimli tarafları ağır basan bir anne tipi çizmeği başarmış olması. Ayyaş Stan Mann'de Süleyman Çevikin gerçekleştirdiği güzel kompozisyon. Beğenenlediğim : Genç ingiliz tiyatro yazarları kuşağından olan Amold Wesker'in, Jhon Osborne'la kıyaslanınca, hayli sönük kalan dram tekniği... Aksiyon bakımından hareketsiz, diyalog bakımından tekrarlarla dolu, bu yüzden de yer yer sıkıcı bir hal alan oyunun, yazarın işlemek istediği temayı sürükleyici bir vaka ile canlandıramamış olmam... Oyun bakımından, çoğu sanatçıların gerçekliği, inandırıcılığı olan tipler çizememiş, bunun için ge- reken yaratıcı çabayı gösterememiş olmaları... Sonuç : Seyircimize — ni töreler bakımından — hayli yabancı kalan, oldukça ağır ve sıkıcı bir oyun. Jeyan M. Ayralın ari, sevimli oyunu saye- sinde, savunduğu uyarıcı ME bizde belki ancak "uyanık" Seyirciyi etki- leyebilecek — oysa, aslında her toplumda Ml uyandırması" gere- ken — bir oyun.... Lütfi AY Üsküdarda "Kökler" Köksüzleri uyarıyor TİYATRO Behzat Butak Kendi gitti ismi haldi yadigâr İstanbul Sahnede yas.. Geçen haftanın sonunda Pazar ah- şamı, Başkentte Büyük Tiyatroda seyirciler son derece acı bir habere muttali oldular: Sanatkar, değerli ak- tör Behzat Butak ani gelen ve biribi- rlni takip eden iki kalp krizi sonunda hayata veda etmişti. Haberi oyun ara- sında bir Devlet Tiyatrosu o sanatçısı seyircilere üzülerek bildirdi ve kendi- lerini ihtiram sükütuna davet etti. Butakın ölüm haberi cumartesi gü- nü İstanbulu allak bullak etti. Tiyat- ronun babacan Butakını ecel evvelâ bir defa yoklamış sonra, Butak bitab bir vaziyette oksijen çadırına alınmış- tı. Doktorların ve tibbın yeniliklerinin bütün gayretleri fayda vermedi ve saat 16.30 da bir kere daha gelen yeni bir kriz koca Butakı evvela türk sahne- sinden sonra da her biri bir hayat de- ger tatlı hatıralarından koparıp aldı. Butak, sahne hayatına elli küsur yıl evvel atılmış sayısız eserde rol al- mış Sayısız tip canlandırmıştır. Türk Tiyatrosunda adı "Büyük Behzat" o- lan Butak, sanatın her çeşitine bağlı idi. Evi adeta bir sanat müzesi halin- deydi Tiyatro sanatına aşina hemen herkesin rahatlıkla misafir kaldığı Butakın evi, şimdi Butaktan hatıralar saklıyan bir müze halinde ıssız kal- mıştır. Türk Tiyatrosunun başı sağ olsun... AKİS/29