m HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA Millet Yeni furya! pa iki yıl kadar evvel, Türkiye- de bir moda yürürlükteydi: Sokak- larda yürüyüşler yapılıyordu. Üniver- siteye giremeyen öğrenciler (o yürüyor- lardı, şoförler yürüyorlardı, ayakların- dan ayakkabılarını çıkartarak pabuç- suz olduklarını söyleyen işçiler yürü- yorlardı. Bu manzaradan telaşa düşen- ler çoktu ve bunların bazıları siyaset hayatında yüksek mevkiler işgal edi- yorlardı. Endişeliydiler, "Ne olacak, bunun sonu?" diye kendi kendilerine soruyorlardı ve bir asayişsizliğin, oto- rite buhranının sıkıntısını hissediyor- lardı İlk bakışta hakları da yok değildi. Zira yürüyüşler sokaklarda (o bitmiyor, ondan sonra bir belirli Basının sütun- larında pertavsız altına almıyordu. Si- yaset adamlarıyla birlikte, ciddi gaze- teler ve gazeteciler de yaratılan hava- dan kendilerini kurtaramıyorlardı ve memleket sathında bu çeşit gösteriler her yerde, her evde, her ağızda konu- şuluyordu. Bugün, o devri em Miri bile- Yürüyüşlerin ne heyecanı, ne verdiği endişe, ne yarattığı “alaka kaldı.- Zira İktidar ve bilhassa onun başındaki 1- nönü, hâdiseyi bir demokratik hayatın tabii hadiselerinden saydı, olağan kar- şıladı, haksız ve yersiz yürüyüşlerle iş mübalağa edilince usulün kendi kendi- ne dejenere olacağı teşhisini (koydu. İnönünün bu teşhisi de doğru çıktı. İki senelik yeni hayat tarzımız için- de bir başka furya daha vatan sema- larını m Af teraneleri! San- memleketin kalbi af için çar- . m. Milletin bir meselesi, buydu. Her şey ona bağlı vaziyetteydi. Toplan- tılar yapılıyor, kongre kararlan alını- yor, sütun sütun yazılar bu defa bir başka belirli Basında yazılıyordu. Telâ- şa kapılanlar, endişeye düşenler ara- sında gene siyâset hayatında yüksek mevkii olanlardan, gene ciddi gazete- ler ve gazetecilerden bir kısmı yer aldı. Teranenin rejimi bir felâkete götürece- ginden korkuyorlar, çekmiyorlardı. Zira AKİS/6 Yıl: 10 19 Ekim 1963 Sayı: 486 o Cilt: XXVII OLUP BİTENLER Başbakan İsmet İnönü Sabreden derviş, muradına ermiş. bir takım realiteleri biliyorlar, görü- yorlardı. Hatta böyle bir tehlikenin teşebbüsleri bile patlak verdi. Şimdi, o mesele de kapanmıştır ve İflâs etmiştir. Zira, ömrünü tüketmiş- tir. Bugünlerde millet bir yeni furyanın içinde, yahut karşısında bulunmakta- dır. Çeşitli çevreler bir (o Yolsuzluklar Edebiyatını çalakalem işlemektedir ve öyle bir hava yaratılmıştır ki gene bir çok kimse "Bunun sonu ne olacaktır?" diye endişe duymakta, üzülmekte, sıkıl- maktadır. Herkesin herkese öyle bir