19 Ekim 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

19 Ekim 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tarihte açık olarak söylemekten çe- kinmedi. Başbakanın ve bütün Kabi- nenin nazarında, bu söz bugün doğru çıkmış bir sözdür. İhsan Şeref Dura 1903 Yılında İz- Yana 1 doğdu. Babası Dü- unu Umum Eksperi Osman Fer- ai beyin meyi Bursaya tayin e- üzerine ilkokulu burada, Nu- mune-i Terakki okulunda bitirdi. Or- taokula Işıklar Rüştiyesinde devam eden Dura bilâhare üniformanın cazi- besine kapılarak Kuleliye girdi. Sınıf arkadaşlarına (onispetle (yaşça daha küçük olmasına rağmen o derslerinde son derece başarı gösteriyor ve sınıf- larını daima birincilikle geçiyordu. Du- ra Kuleliyi bitirip Harbiyeye girmek olduğu sırada (İstiklâl ç Kurtuluş Ordusunda savaşıyorlardı. Genç Dura da bir gece arkadaşlarıyla birlikte Ankaraya kaç- tı ve Genel Kurmay Karargâhında Kâ- zım Dirik Paşanın yanında görev al- dı. Yıllarca Milli Savunma Vekaletin- de çalıştı. İstiklâl Savaşı bittikten son- ra D hayatında bambaşka bir devre başladı. Mesleki öğrenimine de- vam etmek üzere oHarbiyeye girmek istemiş, ancak fazla tahaccüm sebe- biyle Kuleliye matematik Oo öğretmeni olarak tayin edilmişti. Bir ara Anka- ra - Sivas Demiryolu inşaatlarında da çalıştıktan sonra ılında Harbi- yeyi bitirdi. Aynı yıl harita mühendi- si olmak üzere Avrupaya gönderildi. Bir süre sonra İstanbula dönerek ü- çüncü diplomasını da 1932 yılında İs- tanbul Hukuk Fakültesinden alan Du- ra daha sonra Fen Tatbikat Okulun- da Demiryolu öğretmenliği yaptı. İhsan Şeref Dura 1949 yılında, Ha- rita Müdürlüğü OFen Şubesi Başkalığına getirildiği zaman oAlbay olmuştu. Daha sonra yıllarca bu va- zifede General rütbesiyle Genel Mü- dür Yardımcılığı ve Genel Müdürlük yaptı. 1960 yılında 27 Mayıs İhtilâlini mü- teakip emekliye sevkedilen Dura, 1961 seçimlerinde YTP listesinden Kastamonu milletvekili seçildi. İhsan Şeref Dura Rıfat öçtenin istifası ü- zertne İkinci Koalisyon Hükümeti U- laştırma Bakanlığına getirilmiştir. Zaten, başına iş açan görevi de bu oldu, Birkaç ışıklı nokta yokomotif müzakereleri, bilhassa meşhur rapor lehinde konuşan çok kimsenin, eline tutuşturulmuş ve Finstein'ı mezarında yerinden kaldı- racak mi teknik bilgiyle, iki za- an, transisyon-dingil iii rim edebiyatıyla dol- durulmuş metinleri okuyarak hep ay- nı şeyleri tekrar oetmelerine rağmen Ya, buna ne buyuracaksınız N ewsweek Mecmuasının 30 Eylül 1963 tarihli sayısının 24. sayfası. Bir kocaman General Motors lokomotifi Brezilya Demiryolları resmi, altında yazısı: Bir GM dizel lokomotifi 6 tane General Motors lo- ilânı. komotifi siparişi verdi! İlânda haber eline göre, bu yeni 56 lokomo- tifle birlikte Brezilyadaki General çıkacaktır. panyası yürütmüş ve lokomotiflerinin tek alıcısı Motors lokomotiflerinin sayısı G.M. bu siparişlerin verildiği sırada Brezilyada bir ilâsı kam- 4"3'e Federal (o Demiryolları İdaresi olduğu halde tanınmış mecmua ve gazeteler vasıtasıyla malları- nın vasıflarını bütün Brezilyay. Hem de, sipariş yapıldıktan sonra, Bre mecmualarının hiç kiri, a duyu Mecmuasına verdiği bir tek ilânın bedeli ise 15 bin dolar rmuştur. Bu konuda (Newsweek civarındadır. Brezilya Başkanının damadının değildir. Newsweek de her hangi bir Başkan damadının mecmuası değil- dir. Brezilyada, General Motors gibi General Electric ve Alco adlı iki firmanın daha bir takım lokomotifler yaptıkları bilinmektedir ve firmalar kendi mallarının evsafını sine bildirmektedirler. Ama Brezilya, tedir. Bundan dolayı Demiryolları İdaresinin Satınalma Komisy suplarını suiistimalle. Bakam ihmâlle suçlayan, bir takım kapalı imalar» la ona buna çamur atan. hele Meclis kürsülerinde "Neden GM alıyor- s almıyorsunuz" Üreziiyada çıkmamıştır. Neden? Gazetelere ilan vermek nüfuz ticareti gayreti, bet gören ve dolayısıyla satılan lokomotifini tercih et deyip GE prospektüsü gibi konuşan kimse dünyanın en çok rağ- mek vatan hiyaneti diye gösterilmek istenilirse Brezilyada herkes kahkahayla güler de ondan... Ama, bizde de gülmeye başlamadılar mı sanki? meseleye hayli ışık getirdi. Bu en zi- yade, Komisyonun sözcülüğü görevini üzerine almağa muvaffak olan ve ko- ridorlarda, kendisinin "çok kafalı" bir makine mühendis mütehassısı olduğu- nu söyleyen - her halde buna bir, ta- lihsiz Fahir Giritlioğlu (o inanmıştır - Mehmet Turgutun sayesinde mümkün oldu. Mehmet Turgutu en ziyade te- dirgin eden söz, çok inandırıcı ve sü- rükleyici bir konuşma yapan Emin Paksi ütün bir açıklaması oldu. Pak- t, kendisinin D.D.Y nda tam 18 se- ne e emeği olduğunu, bugün suçlandırı- lan D.D.Y. yüksek seviye mensupla- rım o tarihlerden bildiğini, bunların bir ahlâksızlık yapıp yapmadıktan konusunda bir şey söylemek niyetinde olmadığını bildirdikten sonra şöyle dedi: "— Ama söyleyeceğim şudur: Bu kimseler, bizim Araştırma Komisyo- u ken demiryolcuydular ve demiryol luk ancak demiryollarında öğreniliri" gün müzakereler bitip te millet- vekilleri vE dehşetli oMehmet Turgut "Ya e önemi var, mesele kafada.." ie yanındakilere arz-ı ma- AKİS/15

Bu sayıdan diğer sayfalar: