DÜNYADA OLUP BİTENLER Ingiltere Bir devir kapanıyor undan üç yıl kadar önce, 1960 son- Böaharındaydı. Her zamanki gibi Eylül ayının ikinci yarısında çalışma- larına başlayan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, o yıl, sanki dünya siya- set pazarının bütün kodamanlarının istilasına uğramış gibiydi. Krutçefin peşinden Nehru, Nehrunun peşinden a Nasırın peşinden Ei- senhower,, senhower'in (o peşinden Castro, ln nun peşinden Nukhru- man beliriyordu. Ayni oturumda İn- giltere adına konuşmak üzere de kır- la sarı karışımı saçlı, hafif bıyıklı, or- ta boylu bir centilmen kürsüye çık- mıştı. Bir ara bu centilmenin söyle- dikleri o sırada salonda bulunan Krut- çefip hoşuna gitmemiş olmalı ki Sov- yet Başbakanı ayağından pabucunu çıkardı, masasının üstüne vurmaya başladı. Manzara gerçekten görülecek gibiydi; o Herkes şaşkınlıkla kafasını Krutçefe çevirmiş, o gözlerine inana- mayacak, bu garip protesto gösterisine bakıyordu. Kürsüdeki centilmen, uzun yılların getirdiği parlâmento tecrübe- sinin yerdiği rahatlıkla, o hiç istifini bozmadan tercümanlar locasına dön- dü ve: — Bana lütfen, sayın Krutçefin söylediklerini tercüme eder misiniz? Ben Rusçadan hiç anlamam," dedi, Salondaki hayretle karışık dehşet havası birden dağıldı, yerini usun sü- ren gülüşmelere bıraktı, Sovyet Başbakanını bile kızgınlığı- nın oltasında gülmeye mecbur eden İngiltere Başbakanlığından ayrılmak zorunda kalan Harold Macmillan'dan başkası değildi. Güç devrelerin adamı Özel hayatında sen derece uysal ve çelebi bir insan olduğu halde fiya- set alanında inatçı ve mücadeleci bir parti adamı olarak şöhret yapan Mac- millan, bilindiği gibi, 1956 Süveyş fi- yaskosundan sonra Başbakanlıktan ayrılmak zorunda kalan İç güçlüklerle karşıkarşıya bulunuyor- du: 1957 yılında dış ödeme dengesinde büyük bir açık belirmiş, 1957-1958 kı- şında işsizlerin sayısı oyarım milyona yükselmişti. o Macmillan, iktidarının ilk yılında bu güçlükleri gidermeye ça- AKİS/20 lıştı. o Bunda başarıya ulaşmadığı da söylenemez. Çünkü seçimlere gidileceği sırada İngiltere - nin ekonomik durumunda gözle görü- lür bir düzelme vardı. O seçimlerde Muhafazakâr Partinin parolası "Hiç- bir zaman bu kadar iyi durumda de- ğildiniz"dir. Nitekim, İngiliz halkı da öyle düşünüyor olmalı ki, seçimlerde, Macmillan'ın partili (o 100 sandalyelik bir çoğunlukla işbaşında kalmayı be- cermiştir. 1957 ve 1960 yılları arasında Mac- millan'in dış politikası da büyük bir başarıyla yürümüştür. 1959 Ocağında yaptığı Moskova ziyareti aynı yılın Mart ayında Kıbrıs konusunda varılan Zürih ve Londra anlaşmaları bu po- litikanın en önemli belirtileridir. 1960 Şubatında Cap'ta yaptığı konuşmay- la da artık sömürgecilik çağının tari- he karıştığını açıkça ilân etmiştir, Macmillan Doğu ile Batı arasında- ki münasebetlerde de devamlı olarak gevşeklik politikasını savunmaya ça- lışmıştır. Fakat 1960 Mayısında Paris- te toplanan zirve konferansının uğra- dığı acıklı sonuç, onun arkasından da General De Gaulle'ün İngiltereyi bir- leşen Avrupanın dışında bırakmak i- çin yaptığı çıkış, hiç şüphesiz, Macmil- lan politikasına indirilmiş en ağır (Tür- belerdir. Bunları, biraz geriden, Ame- rikanın İngilizlerin savunmaları için O kadar belbağladıkları Skybolt itme- lerinin yapımım durdurması izlemek- tedir. İngilterede Başbakan I Koltuğa 5 adam 1959 yılında yeni' Profumo ve ötesi 960 yılına kadar yıldızı parlayan İMacmillar'in o yıldan sonra yalnız dış politikada değil, iç politikada da önemli bozgunlara uğradığı görülüyor. Bunların en sonuncusu, ayni zamanda hiç şüphesiz en çok bilineni. Profumo rezaletidir, içişleri Bakanının adi bir sokak yosmasının yatağından bir Sov- yet ataşemiliterinin evrak çantasına bulaşınca, Macmillan'ın durumu bir daha düzelmemecesine sarsılmış bu- lunuyordu. O kadar ki. 1958 yılında yediği darbeden sonra bir daha belini doğrultamaz sanılan İngiliz İşçi Par- tisi, bugün artık iktidarı çantada kek- lik bellemektedir. şimdi bütün dünyada üzerinde me- rakla durulan soru, geçirdiği prostat ameliyatından sonra Başbakanlıktan ayrılmak kararını veren Macmillan'ın yerini Muhafazakâr Partiden kimin a- lacağıdır. Görünüre bakılırsa, bu ye- ri alacak kim olursa olsun, İktidarda uzun bir süre kalması (o beklenemez, Çünki büyük bir ihtimalle önümüzdeki seçimleri (o İşçi Partisi kazanacaktır. Fakat buna rağmen Muhafazakâr Par- ti ileri gelenlerinden en az dört kişi, hiç değilse İktidarı İşçi Partisine dev- reden adam olmak şerefini kazanmak üzere, sıkı bir mücadeleye girmiş bu- lunmaktadırlar. Mücadele eden dört adamın başın- da, şimdiki Başbakan yardımcısı Ric- hard Butlar gelmektedir. (o Butler'in Başbakanlığa daha 1956 yılında Eden çekildiği zaman bahis konusu olmuş- tu, fakat Macmillan tercih edilince adayları: