sine bağlanacağını ümid etmektedir- ler Amerikanın bu anlayışsızlığının yer- diği ilk netice umumi efkârda haklı ve derin bir infialin doğmasıdır. Tabii bunu, belirli çevreler açık ve kapalı şekilde istismara başlamışlardır bile. Haftanın ortasında, Türkiyeyi (o ve türkleri oiyi bilen bir amerikalı başım esefle sallayıp şöyle dedi : "— Şu amerikalı idarecileri anla- mıyorum. Dell mi bunlar? Kaş yapa- yım derken göz çıkarıyorlar, sonra beş paralık tasarrufun zararım çıkarmak için beşyüz milyonu harcamak zorunda kalıyorlar." Her halde talihsiz karar, çok da talihsiz bir zamana tesadüf etmiştir. Vergiler Kızgın damdaki kedi İcinde bulunduğumuz haftanın orta- larında Maliye Bakanlığı ile Dev- let Plânlama Teşkilâtı arasındaki ek finansman ihtiyacından doğan gergin- lik had safhaya ulaştı. e Maliye Ba- kanlığı yetkilileri bir süreden beri gi- riştikleri sert tenkidlere bu hafta da devam ederlerken plâncılar "Söz gümüş ise süküt altındır" diyerek susmayı tercih ettiler. Ancak bu süküt fırtı- nadan ewelki derin sessizliği andır- maktaydı. Gerçekten Yüksek Plânlama Ku- rulu toplantılarında her iki taraf ta görüşlerinde İsrar etmiş, tartışmalar hayli sertleşmiştir. o Plânın 1964 yılı uygulamasında bir açık bahis konusu- dur. Bu açık ya bir ek finansmana gi- dilerek kapatılacak veya yatırımlar- dan, yani plândan vazgeçilecektir. İ- kinci şık hiç bir şekilde düşünüleni i - yeceğine göre ek finansman meselesi nasıl o halledilecektir? İşte Yüksek Plânlama Kurulunun haftalardan be- ri üzerinde durduğu ve bir türlü hal çaresine (o bağlayamadığı omesele bu- dur ve müzakereler plâncılarla mali- yecilerin karşılıklı söz düelloları ne- ticesinde son derece hara "hareketlenmiştir. Gerek Maliye Bakanı Ferit Melen ve gerekse Devlet Plânlama Oo Teşkilâtı Müsteşarı Ziya Müezzinoğlu böylesine kaypak bir ortam içinde yerlerinde rahatsız kıpırdanmakta ve meselenin ne şekilde sonuçlanacağım endişeyle o beklemektedirler. Her iki teşekkülün bu durumunu iyi bilenler ise Kızılaydan geçerken Ulus Sinema- sının afişlerine uzaktan bir göz ata- rak gevrek bir kahkaha atmakta ve: İşte Devlet Plânlama Teşkilâ- tı ve Maliye Bakanlığının içinde bu- lundukları durum" diye mırıldanmak- tadırlar. Afişte aa Elizabeth Taylor ve Paul New oynadıkları bir filmin adı olan: “Kızgın Damdaki Ke- di" kelimeleri yazılıdır. El el üstünde kimin eli var? jk patlağını önceki haftanın sonla- rında yapılan Yüksek Plânlama Ku- rulu toplantısında veren Maliye Ba- kanlığı ve Devlet Plânlama Teşkilâtı arasındaki anlaşmazlığın Oo kaynağım plânın 1964 yılı uygulaması için gerek- li ek finansmanın miktarı teşkil et- mektedir. Devlet Plânlama Teşkilâtı 1 milyar liralık bir ek finansman ihti- yaç! olduğunu ileri sürmekte maliye- ciler ise plâncıların fazla karamsar olduklarını iddia ederek omaksimum rakkamın ancak 600 milyon lirayı bu- lacağını söylemektedirler. YURTTA OLUP BİTENLER iki teşekkül (o arasındaki ihtilâfın ikinci safhasını ise bu açığın - rakkam ne olursa olsun- nasıl kapatılacağı meselesi teşkil etmektedir. Maliyeci- ler ©0 milyon lirayı ancak bulacağı- nı ileri sürdükleri bu açığın İktisadi Devlet Teşekkülleri yatırımlarına ya- pılacak yardımların O kısıtlanması ve vergi reformu ile kolayca kapatılabi- leceğini ileri sürmektedirler. o Maliye Bakanlığına göre bu açığın 300 mil- yon lirasını İktisadi Devlet Teşekkül- lerinin yapacağı yatırımlardaki bütçe İçi yardımlar teşkil etmektedir. Aslın- da mali portesi 1 milyar olan İktisadi Devlet Teşekkülü (yatırımlarının bu 300 milyon liralık kısmı, teşekküllerin kendi iç bünyelerinde alacakları bazı tedbirlerle karşılanabilirce geriye ku- n 300 milyon liralık -Bu rakkam 14 milyarlık bir bütçe içinde ehemmi- pa İS AKİS/15