3 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

3 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAHİ ŞİMDİ NEREDELER türkleri tanıtmak maksadıyla Ka- radeniz gemisinde tertiplenen bü- ük sergiyle Avrupanın bütün mem- leketlerini dolaştı. 1927 yılında OÜ- çünoü Kaptan olarak Mersin gemi- sine, daha sonra da İzmir ve Ege gemilerine geçti, 1938'de ise Bartın vapurunda süvari oldu. Daha sonra Ülgen vapuruyla Karadeniz hattına çalışan Şefik Kaptan, İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş bölgesindeki nakliyat isiyle görevlendirildi. Tunç gemisiyle İskenderun, Çanakkale ve İstanbul arasında binbir (o tehlikeye göğüs gererek çalıştı. Daha sonra Aksu gemisinin süvariliğine nakle- dilen Şefik Kaptan, 1943 yılında A- merikaya tütün götürecek olan Krom şilebi (o süvariliğine (o getirildi. Krom şilebinin bu seyahate çıkması büyük bir. kahramanlık olarak gö- rülüyor, hiç kimse gitmeye cesaret edemiyordu. Krom gemisi merasim- le İstanbuldan uğurlandı. İzmirden tütün alıp, Amerikaya gidecekti. An- cak hiç bir sigorta şirketi gemiyi ve yükü sigorta edemidiği için, bu se- fer yapılamadı. Şefik Kaptan 1943 yılında Deniz- yolları oİşletme Müdürlüğüne ge- tirildi. Bu mevkide bulunduğu . sı- rada modern işletmecilik (o esasları- nın tatbiki için uğraştı. o 1946 yılında, gemi mubayaa etmek üzere bir heyetle birlikte Amerikaya gi- den ve bir sene kaldıktan sonra bir ihtilâf yüzünden istifa eden o Şefik Kaptan, 1947 yılında İstanbul gemi- si süvariliğine getirildi. 1947 yılın- dan itibaren hiç aksatmadan onüç sene Batı Akdeniz seferinde çalıştı ve milletlerarası bir şöhret sağladı. 1949 yılında Ankara gemisi sü- variliğine tâyin edilen Şefik Kaptan, emekliliğine kadar gemisinden ayrıl- madı ve her seferine süvari olarak İştirak etti. personelinde dürüstlük, terbiye ve disiplin arayan o Şefik Kaptanın Batı Akdeniz seferinde geçen onüç yılı başarılarla doludur. İnsan psiko- lojisinden çok iyi anlıyan Şefik Kap- tanın şahsiyeti (o Denizyollarına bir- çok yeni müşteri kazandırmıştır. Bir kereminde Ankara vapuruna fransız yazarı Claude Farrere'e acen be tarafından çok kötü bir kamara verildiğini gören Şefik Kaptan, he- men bir telgraf uydurdu ve "İdare, sizin gemiye binmenizden şeref du- yuyor" diyerek Claude Farrere'i lüks kamaraya aldı. Akşam yemeğinde geminin şöhretli alıcısı (Necdet Us- taya nefis bir pasta yaptırttı ve üze- rine de Claude Farrere'in en ünlü e- serinin ismini yazdırttı. Bu hareket, Farrere'in kalbini kazanmağa kâfi gelmişti. Bunun üzerine oFarrere, Fransada, Ankara vapuru hakkında makaleler yazdı ve birçok dostunu da müşteri olarak gönderdi. Ne ya- sak ki Denizyolları İşletmesi, daha çok zaman kendisinden istifade im- kânı varken, Şefik Kaptanı elinden kaçırdı: Koçtuğ firmasının Oo cazip teklifi Üzerine Şefik Kaptan emek- liliğini istedi ve bu firmaya müşavir olarak girdi. Koçtuğ firması- Şefik Kaptanı Anvers'e gönderdi. Şefik Kaptan, Londra ile Kuzey limanla- rı arasında işleyen Koçtuğ firması gemilerinin seferlerine katılarak, a- centa ve seyir durumlarım tedkik etti. Yurt dışından bu Temmuz ayı içinde dönen Şefik Kaptan, halen 1- ztnli bulunmaktadır. 1937 yılında evlendiği eşi ile bir- likte Çifthavuzlarda oturmakta o- lan Şefik Kaptanın iki çocuğu var- dır. Ahmet adlı oğlu, Amerikada mühendislik tahsil etmektedir. Kı- zı Zeynep ise Üsküdar Amerikan Kolejinde okumaktadır. Şefik Kaptanın nişancılığı o ve kuvveti de meşhurdur. Bilek güreşi- ni bıraktığı 1952 yılına kadar onun bileğini kimse bükememiştir. tan, "Her müşkülü yendik, yılları yenemedik" demektedir. Korkunç kuvvetine rağmen son derece mütevazi ve yumuşak bir in- san olan Şefik Kaptanın tokatları da meşhurdur. Ancak Şefik Kaptan kuvvetli ellerini sadece İnsanları ok- şamak için kullanmıştır. Nişancılığı- na gelince... Tabancaya karşı aşırı merakı olan Şefik Kaptan Türkiye- nin en iyi nişancılarından birisidir. Ava çok meraklıdır. Bilhassa büyük hayvan avından pek hoşlanır. Her bakımdan örnek bir insan, örnek bir denizci ve örnek bir âile reisi olan, üç lisanı bülbül gibi ko- nuşan Şefik Kaptanın bir başka hu- susiyeti daha vardır ki gülmemeğe imkânı yoktur: Deniz kurdu o Şefik Kaptan, ne yazık ki yüzme bilmez! Şefik Kaptan şimdi, iki yıllık yurt ve aile hasretini gidermek ve yazın tadını çıkarmakla emi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: