TİYATRO İstanbul Şehir Tiyatrosunda İstanbul Şehir Tiyatrosu -Yeni Ti* yatroda- Haldun Tanerin "Hutur Çıkmazı"nı oynamıya iz Bilin- diği gibi bu oyun, daha önce-Anka- rada, Küçük Tiyatroda, “Huzur Çık- mazı, No: 5" adı altında bir ay ka- dar oynanmış ve yerini Nazım Kur- şunlunun O"Dumanlıda Telâki Var adlı yeni telif piyesine bırakmıştı. Şehir Tiyatrosu dört yani oyun daha hazırlamaktadır: Cahit Atayın "Hamdi ve Hamdi" (3 perdelik) ve "Kerpiç Mehmet" (1 perdelik) adlı -birlikte oynanacak- yeni telif oyu Claire Booth Luce'ün "Kadınlar"? Jack Popplewell'in "Aile Saadeti" ve Nihal Karamağralının, gene telif, “Mirasçılar"ı. Bu yeni oyunlardan, ilkin, "Kadınlar" ın Tepebaşında, "Mi- rasçılar"ın da Kadıköyünde oynana- cağı bildirilmektedir. Arenada. "Aslan Asker Şvayk*' A rena Tiyatrosu, 24 Ocaktan itiba- ren, Jaroslav Haşekin "Aslan As- ker Schweik" adlı satiri ile mevsimin üçüncü eserini sahnesine çıkarmış o- lacaktır. Bu oyunun 15 Ocakta ve- rilmesi beklenen ilk temsili, temsilde kullanılacak projeksiyon makinesinin Avrupadan gelmesi geciktiği için, bu haftaya bırakılmıştır. Bilindiği gibi bu ünlü çek romanından Bertold Brecht de Hitler rejimini yeren bir hiciv oyunu çıkarmıştı. Fakat Are- na Tiyatrosunda oynanan "Svavk”, Brect'inki değildir ve başrolünü Kent Oyuncuları topluluğundan ayrılarak bu topluluğa m olan Genco Er- kal oynamakta Oraloğlu Tiyatrosunda Oraloğlu Tiyatrosu, geçen yıl An- karada büyük başarı kazanmış olan Alejandro Casona'nin "Ağaçlar Ayakta ölür"ünü oynamıya hazırlan- maktadır. Müşerref Hekimoğlunun dilimize çevirmiş olduğu bu güzel e- seri İstanbulda Lâle Oraloğlu sah- neye koyacak, başrolünü de -Büyü» kanneyi- kendisi oynıyacaktır. “Ağaçlar Ayakta Ölür"ün il temsilinin Oraloğlu Tiyatrosunda 28 Ocakta verileceği bildirilmektedir. Piyes Gördüm Ankarada "Çalıkuşu" Kanadı kırık Oyun: "Çalıkuşu", (Piyes, 3 perde). Yazan: Reşat Nuri Güntekin Kn halinde). Sahneye uygulayan: Necati Cum: Tiyatro: Devlet Tiyatrosu Üğüncü Tiyatro). Sahneye koyan: Mahir can Müzik: Nevit Kodallı. Dekor: Tarık Levendoğlu. Kostüm: Turgut zaim. Konu: Reşat Nurinin eski, yeni hemen bütün kuşaklar tarafından okunmuş, beğenilmiş bu ünlü romanını anlatmağa lüzum var mı? Bu- na, içli ve gururlu bir İstanbul kısmın, Feridenim gönül acısını unutmı- ya çalışırken çektiği çile diyebileceğimiz gibi; Anadolunun iyi, kötü bil* tün insanları ve acı, tatlı rl gerçekleriyle XX yüzyıl başlarındaki ilk realist tasviri de diyebili Oynıyanlar: Gökçen Vi ede, Tugay Aktüre (Kâmuran), Gün- sel Gündüz (Siyahlı Kadın - Nerime), Turgut Okutman (Aziz Enişte - Muhtar), Esin Afşar (Michele), Muzaffer Gökmen (Bursa Maarif Müdürü), Meral Üner (Bursa Merkez Rüştiye Müdiresi - Sütnine), Se- mih a Berksoy (Hatice Kadın - Binnaz Hanım), İlknur Turan (Muni- se), Suat Taşer (Dr. Hayrullah), Hâşim Hekimoğlu (Teni Maarif Mü- dürü), Tuğrul Çetiner (Kalem Şefi - Mühendis Mümtaz), Nur Barin (Pierre Fort), Önder Alkım (Yüzbaşı İhsan), Haldun Marlalı (Binba- şı Burhan) v.s. (14 erkek, 20 kadın rolü). Beğendiğim: Necati Cumalının, belki biraz uzun, ama Reşat Nuriy- duyşu, düşünce ve dil bakımından bütün inceliği, burukluğu ve akıcı lığı ile duyurmayı, havası ve nüktesi içinde vermeyi başarmış olan sah- ne adaptasyonu.. Mahir Canovanın, devşirme diyebileceğimiz zayıf bir kadro ile, yerli rengi, mizah ve hiciv tarafı ağır basan bir sahne düze- ni içinde, verebilmiş olması. Otuza yakın tabloyu, bütün sahneyi kap- lıyan bir "Çalıkuşu" kitabının, oynandıkça oyuncular tarafından çev- rilen, dev sayfaları içine sığdırması. Tarık Levendoğlunun bu sayfala- ra, resimli roman tekniğine sâdık kalarak (siyah - beyaz çizgilerle) "resmettiği" dekor. Nevit Kodallının "alaturka piyano" devrini güzel çağrışımlarla hatırlatan tatlı fon müziği. Bellibaşlı rollerde: Gökçen Hıdırm 2. perdeden sonra kişiliğini bulduğu Feride. Suat Taşerin tok- sö-rtü, temiz yürekli, babacan Dr. Hayrullahı. Meral Ünerin. Esin Af şarın ifadeli oyunları. Günsel Gündüzün, her iki rolünde, dikkati çe- ken rahat oyunu, temiz diksiyonu. Beğenmediğim: Feridenin çevresini saran, ön ve arka plândaki ki- şilerin, hattâ Kâmı , renksiz, duygusuz, ifadesiz, isteksiz oyunlar yüzünden silik gölgeler halinde kalmaları. Bu kişierden bir kısmıma