"bir o kadar" veya "lüzumu kadar" gibi ayni veya nakdi sermaye talep- lerinden vazgeçmemiz lazımdır. Çün- kü, parasını transfer ettiremiyen bir alacaklının yeniden sermaye getir- mek gibi çok kârlı bir ise normal şartlarda girmesini beklemenin mâ- nası yo . Gelelim üçüncü bölüme... Bu bö- lüm, ikinci bölümden de enteresan hükümleri ihtiva etmektedir. (Üçün- cü bölümde alacaklıların kendilerine ait ve transfer bekleyen borçlarını Ü kullanabilecekleri belir- a) Türkiyedeki komisyonların te- diyesi, Bloke paralar n kullanılmasına izin verilen hal ve şartlar, c) Döviz transferi olmamak ve ithalât ile ihracat muameleleriyle il- gül bulunmamak şartıyla Maliye ba- kanlığınca uygun görülecek masraf ve mübayaalar... u bölümde en enteresan kısım Evvelâ masraf ve mü- bayaalardan neyin kastedildiği anlaşı- lamamaktadır. Meselâ, alacaklı mü- hracat veya ithalâtla ilgili bu- * lunmamak ve döviz transferinden â- zâde bulunmak kaydı olduğuna gö- re, bu fabrikanın tamamen yerli mal. zeme ve makinelerle kurulması, ham madde ve isletme malzemesinin de yerli olması gerekmektedir. Önemli bir husus A ncak, alacaklı müessese paravan bir firmayla fabrikayı ithal etti- rip kurdursa da ondan satın alsa, «artlar yetine getirilmiş addedilecek midir? Sonra, alacaklı firma meselâ bir gemi mübayaa etse ve bu gemiyi dö- viz transferiyle ilgili olmaması için bir başka -tabii gene paravan- firmaya kiralasa, bu formül kabule şayan görülecek midir'? Ayrıca, masraflardan da ne kaste- dildiği anlaşılamamaktadır. Bu kadar şümullü bir tâbir, insanın aklına "Barlarda para yemenin de" bir mas- raf olabileceği ihtimalini getirmekte- dir Tabii buna cevaben, Maliye Ba- kanlığ'nın masrafi (o uygun görmesi İşte bizim şartı ileri sürülecektir, d nelerden ibaret olduğu niçin açıklanmamaktadır? üm, yatırım bölümünden, dışarıdan getirilecek ayni veya nak- di döviz sermayesinden âzâde olma- sıyla ayrılmaktadır. Bu sebeple ala- caklılar, yatırım bölümüne ehemmi- yet vermemekte, hiç Ur döviz mecbu- riyeti tahmil etmeyen masraf ve mü- bayaaları tercih etmektedirler. Bunun neticesinde de hem borç- lar karşılığında yatırımlara gidilebil- mesi sağlanamamakta, hem de mas- raf ve mübayaalar realize edileme- mektedir. (Çünkü üçüncü bölümün ne demek istediğini bizzat Maliye Ba- kanlığı yetkilileri deşifre edememek- te, bu yüzden de müracaatçıları oya- lamayı. tercih etmektedirler. Bütün bunlar, kararnamenin, dö- viz transferi ve yatırım mecburiyet ve imkânları ile Türk parasının değe tinde husule gelecek muhtemel zarar- lar arasında beynamaz kılınarak çı- karıldığı intihamı ouyandırmaktadır. Onun için, evvelâ bir karara varıl- ması ve peyderpey, dalga dalga ge- len, transfer borçlarını ödememizin İŞ ALEMİ mi, yoksa bunların memleket eko- nomisine faydalı yatırımlarda kulla- nılmasımn mı daha kârlı olacağının tesbiti lâzımdır. - İç finansman imkânları arandığı * hattâ sadece aranmak değil zor'an- dığı- şu sıralarda konsolide parala- rın yatırımlarda kullanılması faydalı olacaktır kanaatindeyiz. Ama bizim kanaatimizin, bunun gibi şümulü geniş bir konuda bir kıy- met ifade etmiyeceği aşikârdır. Onun için, asıl* Maliye Bakanlığının konu- yu enine boyuna inceleyip, ya kon- solidasyona tâbi paraların yatırım- la da kullanılmasını sağlayacak şe- kilde kararnameyi tâdil etmesi, ya da tamamen yürürlükten kaldırılması yerinde olacaktır. İşlerin vuzuha (kavuşması bakı- mından bunda tarifsiz faydalar var- ır. AKİS/17