AKİS/8 m Sayı: 443 Cilt : XXVI 22 Aralık 1962 HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUA YURTTA OLUP BİTENLER Millet Zaferin dikenli yolları Derler ki: Tarihi olmayan millet- ler, mesut milletlerdir. Tarihimiz var, yakın bir geçmişte yaşadığım» tarihi hâdiselerimiz var, meseleleri- miz var. Daha da önemlisi eksikleri- miz, kusurlarımız, o sakatlıklarımız var. Bir göl suyu kadar sakin, ber- rak, kırışıksız hayatı nasıl özleyebi- liriz? Kurultay fırtınası, bu haftanın sonunda gelmiş ve geçmiş bulunuyor. Elbette ki daha bir süre konuşula- caktır, elbette ki tortuları bir süre daha küçük anaforlara karışacaktır. Ama hâdisenin neticesi, bu hafta, hâ- disenin gözlerde ne kadar büyütüldü- günü, en serinkanlılarımızın kendi- lerini cereyana nasıl kaptırdıklarını, her güçlüğün hangi inanılmaz ölçü- lerde mübalâğa edildiğini ortaya ye- niden koymuş bulunmaktadır. C. H. P.de, Koalisyonda, memlekette kıya- met kopacağını, telâfisi kabil olma- yan çöküntülere yol açılacağını, ba- siret yolunun bulunamayacağını ümit- le veya endişeyle sananlar yanıldık- larını anlamış olmalıdırlar. Anlaşılı- yor ki, 1 numaralı Devlet Adamı İs- met İnönünün "Benim bir meziyetim varsa o, kuvvetimin derecesini bil- memdir. Onun dışına çıkmam. Hiç bir zorlama da beni onun dışına çı- karamaz" sözü bir büyük tecrübenin kazandırdığı inançtır. üçlükler, meseleler, zayıf ümitleri kıracak hâdiseler Kurultay- la son mu bulmaktadır? Ne müna- sebet? Bunların biri bitecek, öteki başlayacaktır. Yolun sonunu, yolu yü- rümeden bulmamız kabil değildir. Millet olarak sakin kalabilirsek, söy- lentilere, lâflara, hatta manşetlere değerlerinden fazla önem vermezsek, her şeyi gerçek ölçüsü içinde müta- lâa edebilirsek ve Amerikayı her gün yeniden keşfetmişcesine başka yer- lerde başka kimselerin başına gelen- leri sanki ilk bizim başımıza geliyor sanmazsak yükümüz yarıyarıya ha- fifleyecektir. mek lâzımdır ki Türkiye Düşün Başbakanın bir haftadır içinde bu- lunduğu durumda Federal Almanya Başbakanı tam altı hafta bulunmuş* tur. Tabii olan ile tabii olmayanı a- yırmak, doğru teşhisler koymak için şarttır. Da Gaulle, son ay, haftalar la eş durumda kalmıştır, Amerikada Kennedy - Stevenson hâdisesi bizde- ki Kurultaydan fazla manşete, kari* katüre, hücuma, mukabili hücuma yol açmıştır. Evet, elbette ki Türkiye Al* manya, Fransa, Amerika değildir. A- ma Almanya, Fransa, Amerika da Türkiye midir? Hiç bir yerde devlet idaresi kolay değildir. Ancak çok saflardır ki "Karar verdik, icra ettik, bitti"yi kestirme yol sanırlar. Son bir sene göstermiştir ki, çok şey onların "bitti" dedikleri yerden başlamıştır. Zafere, dikeni olmayan yollardan gidilebilseydi zafere gitme- nin bir güçlüğü mü olurdu ki? C.H.P. Voronof aşısı! (Kapaktaki o Parti) İsmet İnönü, bütün Kurultay sıra- sınca konuştuğu, memleketin dört bir tarafından gelen delegelere bir aynı sui sordu "— iyi, (güçlüklerin içinden m e bu güçlükleri yenebi- lecek miyiz ?" Sualin muhatapları, bilhassa. 11 başkanları oldular. Herkes, görüşü- ne göre bir cevap verdir.Kurultayın sonunda İsmet İnönüde daha iyim- ser, muhataplarında daha canlı, he- yecanlı bir hava vardı. Çoğu, start yerine gelmiş bir yarış atını andın* yordu. Bir an evvel yerine dönmek, edindiği yeni dinamizmi oraya taşı- mak, misyoner ruhunu arkadaşları- na aşılamak istiyordu. Genel Baş- kan bu suali haftanın ortasında, son olarak, Kurultay sırasında bir gerçek kıymet olarak ortaya çıkmış bulunan (o partililerden Gaziantep İl Başkanına sordu. Avukat Enver Kutlar, açık açık fikrini söyledi: " oEvelallah, Paşam! Ta ki, Ge- nel Merkezde sizde bulduğumuz ru- hu bulalım..' Bu cevap, Kurultay sırasında İs-