Komitenin feshine gideceğini söyle- mesi çok kimseyi tedirgin etmiş bu- lunuyordu. Bu endişedir ki bir kısım M. B. K. üyesini Silâhlı Kuvvetlere mensup birliklerin komutanlarıyla temasa zorlamış, bir teşkilat kurul- muştur. Teşkilât, M. B. K. ve devrin ida- recileri üzerindeki kudretinin elle tu- tulur ilk neticesini İrfan Tansel hâ- disesinde almış, Tanselin tayini iptal olunmuş, bunun üzerine Hava Kuv- vetlerindeki o hareketi yapan subay- lar, başta Tümgeneral Süleyman Tun cel olduğu halde istifa ederek çekil- mişlerdir. Tabii o hadiseler sırasında da, mutad veçhile, iki tarafın ikisi de makla suçlamışlardır. Ama daha sonraki hadiseler, iki tarafın ikisinin de seçim ve Demokrasi taraftarı ol- duğunu ortaya koymuştur. Bir kaç hikâye Cinta, ilk başarı üzerine kuvvet ve sahasını (o genişletmiş, Ordunun hemen bütün yüksek kademesi oye- minli taahhütlerle (bağlanmışlardır. man zaman, şu eski subayın hu subayı veya öteki eski subayı "cun- taya dahil olmakla" itham edişi bu yüzdendir. Ama o cunta seçimleri yaptırtmak, demokratik düzeni kur- durmak ve idareyi sivillere teslim e- dip Silâhlı Kuvwvetleri eski görevleri- sında bulmuştur. Cuntaya dahil ot- lukları, hattâ onun kurucuları ara- General Hüsnü Özkan Mührün Süleymanı kim? HAFTANIN İÇİNDEN Şaşılacak bir şey yok Metin TOKER A P. Kongresini "Müfritler" kazanmış bulunuyor. "Müfritler" kazan- mamış olsalardı, pek şaşmak gerekecekti. A.P., bazı kimselerin göster- mek istedikleri gibi, o takımda sembolünü bulan bir parti olduğu için de- ğil.. A. P. nin o takım olmadığı muhakkaktır. Ama bugün Türkiyede, po- litikayla uzaktan yakından alâkalı her teşekkülde organize halde bulu- nan, gayret sarfeden, ciddi ve verimli tertip yapanlar "Müfritler"dir. Dü- şünmek lazımdır ki A. P. Kongresine o takım öyle bir hava vermeye muvaffak olmuştur ki "Mutedil" diye bilinenler kürsüye dahi çıkmak ce- saretini bulamamışlar, bulanlar ise yuhalanmış, hakarete uğramış, çamu- ra tutulmuş. İftira sağanağına maruz bırakılmıştır. Kullandıkları silâh- lar belirli, kendileri fütursuz, metodları yakışıksız bir kabadayı gru- bu, memleketin C. H. P. den sonra en büyük partisi olan A. P. yi ele ge- çirmiştir. Bu neticeden hiç kimseye fayda gelmeyeceğini, aksine, şirret- lerin önünde yenilmiş olan edepliler akıllarını süratle başlarına toplayıp açık vaziyet almadıkları ve inanılmaz çekingenliklerini, kararsızlıklarını devam ettirdikleri takdirde vahim ihtilatların doğacağını görmek için dehaya ihtiyaç yoktur. "Müfritler", C. H. P. içinde A. P. içinde olduklarından farksızdırlar: İki esaslı nokta olmas, bunların C. H. P. yi de bir ikinc ; i bir bedbaht D. P. haline getirmeleri iş değildir. Bir yandan ii erken kalkıp kongre basan kabadayılar", diğer taraftan "Ooo, o ağırbaşlı" pa- ravanasının arkasında herkese horoz şekeri dağıtacak kadar kaypak po- litika esnafi elele verince bir partinin bütün mutedillerini şirretlikle sin- direbilirler. C. H. P. içindeki birinci unsur, bir liderin, İsmet Paşanın mev- cudiyetidir. O konuda koparılan gürültüleri iyi değerlendirmek lâzımdır. İsmet Paşa, vaziyet almayacakmış! İsmet Paşa, bir tarafı tutmayacak- mış! İsmet Paşa, gürültücülerin şamatasına, bu metodlardan nefret ettik- leri için "lanet olsun!" diyecek itidal ve basiret taraflılarını kurban ede- cekmiş: Bu, İsmet Paşadan, Gümüşpala olmasını istemekten başka nedir ki, lütfen söylenir mi? C. H. P. nin kimlerin eline geçeceği memle- ketin ve demokratik düzenin a en önemli meselesiyken o partinin lideri, memleketin sorumlu şahsiyeti ve demokratik düşenin I numaralı savunucusu el bağlayıp oturacak.. Bunu İsmet Paşadan istemek için, ger- çekten yüz lâzımdır. İsmet Paşa mücadele edeceği için, liderlik görevini sonuna kadar ya- pacağı için C. H. P. içinde şirretler A. P. deki hemcinslerinin kolay zafe- rini kazanamayacaklardır. Ama bu, bir gerçeği asla unutturmamalıdır. İçinde bulunduğumuz şartlar altında "kendini bilenler" siyasi partilerden gittikçe soğuyorlar, onlardan uzaklaşıyorlar, demokratik düzenin bu te- mel müesseselerini mücadelesiz "politika esnafı"na terkediyorlar. A. P. Kongresi çalan bir tehlike çanıdır. C. H. P. içindeki "kendini bilenler"i bu Kurultaylarında partilerini mutlaka seviyeli, açık ve ileri fikirli, kötü manasıyla politikadan ve Çirkin Politikacıdan nefret eden kimseler için "içine binilebilecek bir gemi" haline getirmek mecburiyetindedirler. Bu- nun yola, bir takım prensipleri kati olarak partinin temel fikriyatı hali- ne cesaretle getirmek ve demagoglardan korkmayarak, onların kaba gös- terilerinden ve gürültülerinden yılmayarak azimle, cesaretle, imala sa- vaşmaktır. c alım ki A. P. gibi C. H. P. de Siyaset hayatımız için kaybe- dildiği ve o Sin ötekinin kıratında bir ekibin eline geçtiği anda, Partisiz Rejim taraflıları insaf sahibi her memleketsevetin gözünde hak kazana- caklardır. O zaman memleket için, felaketten felaket beğenmekten başka yapacak iş kalmayacaktır. AKİS/9