tılıların Hindistana silah yardımı yapma kararını beklenmedik bir şiddetle o karşıladı. i lahların Keşmir meselesi dolayısiyle kendiline karşı kullanılacağını one sürüyordu. e Batılıların ve Hindista- nın teminatlarına rağmen, Pakista- nın bu konudaki tereddütleri hâlâ ortadan kalkmadı. Halk efkârında Batıya karşı geniş bir itimatsızlık, ine karşı ise sempati duyulmaya başladı. Bu arada CENTO ve SEATO paktlarından o çekilme teklifi yapıl- dı. Devlet adamlarının Çine yapa- cakları ziyaretler plânlandı. Hattâ Çinle bir saldırmazlık opaktı imza- lanması fikri ortaya atıldı. Bu durum karşısında Batılı ülke- ler Pakistana gereken ilgiyi göster- diler. Amerika ve İngiltere, Harri- man ile Duncan Sandys'i her iki ül- kede temaslar yapmak üzere hare- kete geçirdi. Eyüp Hanla ve Nehru ile yapılan görüşmelerin sonunda Keşmir meselesine bir bal çaresi bul- ak üzere müzakerelere başlanması kararlaştırıldı. imdi Hindistan, bir yandan Çin- le hudut ihtilâfını halletmek için, öte yandan da Pakistanla Keşmir mese- lesini çözmek üzere temaslara baş- layacaktır. Fakat her iki meselede de tarafları kolayca tatmin edecek hal oçarelerine varmak O fevkalâde güçtür. Bu durumda ihtilâfların da- ha uzun müddet süreceği kolaylıkla söylenebilir. İşler yolunda Pakistan bu si- BİR ADAM TANITIYORUZ U Thant n Küba buhranı, Birleşmiş Mil- letler Teşkilâtı bakımından bazı önemli gelişmelere yol açtı. Buhra- nın artık yatışmış sayılabileceği bu- günlerde dikkatler yavaş yavaş ol- yın muhasebesini yapmaya çevril- mekte. Bu açıdan bakınca, Birlet- miş Milletler Teşkilatı ile ilgili ge- lişmelerin, dünya barışı bakımından, Küba olaylarının "aktifinde yer al- dığı görülür. Gelişmelerden O birincisi, bir yıl- dan beri Genel Sekreterlik maka- mını işgal etmekte olan Yardımcı U Thant'ın şahsıyla ilgilidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, o geçen hafta ittifakla aldığı bir kararla U Thant'ı 3 Kasım 1966'ya kadar Ge- nel Sekreter olarak hizmet etmek üzere Genel Kurula tavsiye etti. Gü- venlik Konseyi, kararı, süreksiz üye- ler adına Ghana tarafından yapılan teklif EŞ almıştı. Birleşik Amerika ve Sovyet Rusya, bu teklifi daha önce kendi aralarında görüşmüşler ve birlikte kabul etmeyi kararlaştır- a 1. Bir yıl öncesine kadar dünya halk oyunun meçhulü olan bu Burmak diplomatın, birbiriyle çatışan dünya kuwvetlerinin müşterek tasvibini bu kadar kolaylıkla elde edebilmiş olması hiç de küçümsenecek bir olay de- ğildir. U Thant'ın Küba buhranı sırasında uzlaştırıcılık görevini büyük bir başarıyla yerine getirmiş olması bu gerektir. Nitekim Krutçef, buhranın en şiddetli anında U Thant'a, şim- diye kadar hiçbir Genel ei için kullanmadığı, okşayıcı sözlerin dolu bir mektup göndermiş ve "Barışı kurtarma yolundaki gayretleriniz çok büyük bir takdirle karşılanmaktadır. Bu gayretlerin daima bizim tarafımızdan da destekleneceğinden emin olabilirsiniz" demişti. Küba olaylarının, Birleşmiş Milletlerle ilgili olarak ortaya çıkardığı ikinci gelişme, bizzat Teşkilâtın yapısı hakkındadır. As nin de U Thant'ın şahsıyla birleşen bir noktası vardır. Sovyetler bir müd- det önce Genel Sekreterlik görevinin yerine o getiriliş şekliyle ilgili | bir teklif yapmışlardı. Bu teklife göre, ayni yetkilere sahip, Doğu, Batı ve Tarafsızlar bloklarına mensup üç ayrı Genel Sekreter seçilmeliydi. Bu tak- dirde Genel Sekreterliğin ( işleyemez bir organ durumuna gelmesi çok mümkündü. Küba olayları, tek Genel Sekreterin duruma süratle ve mü - essir bir şekilde müdahale edebildiğini Sovyetlere göstererek bu tehlikeyi bertaraf etti. U Thant'ın seçimini kabul etmiş olmaları da Sovyetlerin hiç olmazsa 1966 ya kadar troyka sisteminden feragat ettiklerini göste- riyor. Burmanın 53 yaşındaki bu budist diplomatı, son olaylar sırasındaki ak- tif tutumuyla bir yandan Birleşmiş Milletlere, uzun müddetten beri eksik- liği hissedilen, prestiji sağlamış, öte yandan da kendisinin çok mahir bir uzlaştırıcı olduğunu ortaya koymuştur”. Bununla beraber onun uzlaştırı- cılık kabiliyeti hakkında daha kesin konuşabilmek için, Sovyet Rusyanın Batıya karşı davranışını değiştirmesini beklemek lâzımdır AKİS/23