YABANCI B. Rudnschau imdi esas olan şey, o binanın sa- dece dış kredilerin üzerine oOku- rulması değil, fakat aynı zamanda bizzat kendi milyarlık hesapla- rı tasfiye etmesi meselesidir. Fakat buna rağmen, kalkınma plânının is- tediği şeylerin büyük kısmının biz- zat memleketin kendi imkân ve va- sıtalariyle finanse edilmesi Oo gerek- mektedir Türkler jeopolitik durumlarının, bütün Avrupa ve hür dünya için pek büyük ehemmiyeti ohaiz olduğunu gayet iyi bilmektedirler. Ama on- ların, bu hür dünyanın, çok müb- rem olan kalkınma konusunda yar- dıma amade oluşuna fazla kıymet atfetmemeleri de lâzımdır. Türkler- den, bizzat ağır fedakârlıklarda bu- lunmaları ve Türkiye Cumhuriyeti- nin kurucusu Atatürkün bir zaman- lar yeni milli devletin siyasi (o ba- kımdan sağlamlaştırılması, o kökleş- tirilmesi bahis konusu olduğu zaman başarıyla çağırdığı milli kuvvetleri- nin, nasıl hâlâ zinde ve harcanma- mış, tükenmemiş olduğunu göster- meleri beklenmektedir. (Alman) Le Monde B Yılık Plân yakında Meclis ta- rafından kabul edilecektir. e Koa- lisyonun her üç partisi de iç istikrazı sağlayacak vergiler konulması o hu- susunda anlaşmışlardır. - Beş Yıllık Plân ilk şeklinden bugüne bir hay- li değişiklik geçirmiştir. Hattâ bu değişiklikler obüyük gürültüye se- bep olmuş ve ilk plânı hazırlayanla- rın istifalarına yol açmıştır. Fakat bu' değişikliklerin ne olduğu hak- kında pek az bilgi oedinilmektedir. Yalnız, mühim olduklarına inanmak gerekmektedir. Çünkü, Hükümetin Plânlama, Müşaviri Prof. Tinbergen Ankaraya, istifa edenlerle görüşme- ye gelmiştir. e İstanbul basını, Mü- şavirin vazifesinden ayrılmayı odü- GÖZÜYLE TÜRKİYE şündüğünü ve bunu, o plânlamanın aldığı son şeklin ilk düşünülenden çok farklı olduğunu belirtmek (o ve bu duruma itiraz edebilmek için ya- pacağını yazmışlardır. Hükümet ta- rafından getirtilmiş bir yabancı mütehassısın baskı yapan bu tutumu kuvvetli itirazlara yol açmıştır. Hat- "Bu dâva Türkiye Millet Meclisi tarafından Türk Hükümeti- nin hazırladığı bir Türk Plânını Ka- bul etme davasıdır" demiştir. açıklama (obir milliyetçilik mili ve Avrupa işbirliği oruhu- na uymamaktadır. İnönü kabinesi- nin bütün Bakanları da Meclis tara- fından kabul edilebilecek obir plân üzerinde çalışılması hususunda hem- fikirdirler. o Meclis doğrudan doğru- a yeni vergi konulmasını gerekti- recek bir plân kabul etmeyecektir. Böylece vergi, Tekel maddelerine yeni fiyat koymakla ve benzin fiyat- larının yükseltilmesiyle elde edilecek tir. Senato bunu kabul etmiştir. Bu narhların hayatı daha pahalılaştıra- cağını iddia ederek toprak vergisi konulmasını ileri sürenlere (oOEkrem Alican, pek az kimsenin toprak sa- hibi olduğunu ve toprak vergisinden fayda beklemenin hayali bir şey ol- duğunu söylemiştir. (Fransız) Almanyanın Sesi ederal Alman basınında son hat- ta içersinde de Türkiye hakkın- da çeşitli haber ve yorumlar çıkmış- tır. Makariosun Türkiyeye (yaptığı Ziyaret ve bu ziyaret esnasında vu- ku bulan nümayişler, basında kısa haberler şeklinde yer almış ve bu konuda henüz hiçbir yorum yapılma- mıştır. Buna mukabil, şimdi Federal Al- manyada miktarları 20 bini bulan Türk işçileri hakkında birçok yorum yayınlanmıştır. Bunlar (o arasında Türk işçilerinin çalışkanlık ve o ka- biliyetlerini öven yazılara o rastlan- dığı gibi, şikâyet mahiyetinde olan- ları da vardır. Türk İşçilerini umu- miyetle öven yazılara rağmen, ço az bir yekün tuttuğunu burada mem- nuniyetle belirtmek istediğimiz şi- kâyet eye bu ri birisi de, n havalisinin en büyü ek biri olan nk Post gazetesinde çıkmıştır. Budapeşde Radyosu eğerli yoldaşlar, D ürkiye Komünist Partisi Mer- kez Komitesi ve bütün Türk Komü- nistleri adına Macar Sosyalist İşçi Partisinin 8. Kongresini selamlarım. (...) Türkiye, emperyalistlerin harp hazırlıklarının başlıca merkezi hali- ne getirilmiştir. . Memleketimiz A- merikan askeri kuvvetlerine, saldır- gan ordulara kiralandı. Fakat silâh- ların bedeliniyoksul Türk halkı ö- demektedir. o Sosyalist memleketlere karşı ve emperyalist emellerle kuru- lan NATO ve CENTO gibi anlaşma- lar, o memleketimizin sömürgeleşme- si imkânlarını hazırladı. Amerikan tekelleri memleketimi- zin ekonomik hayatım kontrolleri al- tına aldılar. Her yıl biraz daha ka- baran askeri bütçeleri desteklemeli küntü, hayatın her sahasında tesiri- ni gösteriyor. Türk halkı memleke- tin bu feci durumunun artık asıl se- bebini o anlıyor. Emperyalislrin harpçi politikalarını benimseyen, ge- rici partilerin ve Ankara İdarecile. rinin kimlerin menfaatlerine hizmet ettiklerini biliyor. Milh bağımsızlık, barış ve demokrasi uğrunda Türki- yenin kaderine hükmeden gericilere karşı savaş, başta işçi sınıfı olmak üzere, memleketin bütün demokra- tik kuvvetlerini tek bir cephede bir- leşmeğe zorluyor. o Gerici çevrelerin türlü baskılarına rağmen bu birlik gerçekleşme yolundadır. Türkiye Ko münist Partisi hemen hemen 40 yıl- dır ağır şartlar altında gizli olarak çalışıyor. Her türlü polis baskısına, teröre rağmen an devam edi- yor. Partimiz, Dünya Komünist ve İşçi Partilerinin 1957 ve 1960 Mos- kova kararlarına bağlıdır. e Bugün başında büyük Leninci Krutçefin bulunduğu (o Sovyetler Birliği Komü- nist Partisi, dünya komünist ve işçi partilerinin savaş ve zafer yolunu aydınlatan tükenmez bir ışık kayna- gıdır AKİS/31