1 Kitap okudum Adı: Zonguldak Hikâyeleri Yazarı: Mehmet Seyda Türü: Hikaye Baskı: Yeditepe Yayınları 115, İs- tanbul 1962 Yeni Matbaa, 96 sayfa 250 kuruş (İsteme adresi: oP.K.77 İstanbul) Konu: Zonguldak Hikâyeleri Meh- met Seydanın iki roman denemesin- den sonra kitap halinde yayınlanmış altı hikâyedir. Ancak bunlar, yazılış önce hikâyelerdir. Meselâ "Ü- çüncü Vardiya" adlı hikâyenin ya- zılış tarihi 1937. Hikâyelerin en taze si de 1942 tarihini taşıyor. Yani yirmi yıl önce kaleme alınmış ve o günden bu yana dinlendirilmiş hikâyeler. Ki- tabın adından da kolayca anlaşılaca- a gibi, Mehmet Seyda hikayelerin- kömür memleketi Zonguldakı, Zonguldakın insanlarını anlatıyor. Kö mür ocaklarında çalışanlar, onların gündelik hayatları, dertleri, sevinçle ri, can kaygıları, çapkınlık hikâyele- ri, kadın hırsı ile işlenen cinayetle? Bütün bunlar basit, sade bir dille an- latılıyor. Beğendiğim: Mehmet Seyda başa- rılı bir yazardır. Sesi soluğu o biraz geç çıkmasına rağmen, daha ziyade Sabahattin Ali ekolünün başarılı ya- zarlarından biri olara günümüze kalmıştır. Anlattıkları hep va cı, kandırıcı şeylerdir. Yazar, yaşa- dıklarının, gördüklerinin dışında bir şey yazmamış. İşlek de bir dili var. Beğenmediğim: (Mehmet o Seyda- nın hikâyelerinde beğenilmeyecek bir şey yok. Herşey iyi düşünülüp ter- tiplenmiş. Söylenecek tek şey, en ta- zesi bundan yirmi yıl önce yazılmış olan hikayelerin bugün ç daha modem ve hareketli tarzda yazıla- bileceğidir. Sonuç: "Zonguldak Hikâyeleri" o- kunmaya değer bir kitaptır. İlhami SOYSAL AKİS/36 AKİSÇİLER SİZİN İÇİN GÖRDÜLER, DİNLEDİLER, SEÇTİLER Sergi Aliye Berger: 1951 yılındanberi dün- yanın muhtelif yerlerinde (o başarılı sergiler açmış, 1954'de o İstanbulda toplanan Uluslararası Sanat Kongre- si tarafından birinci mükâfata layık görülmüş olan ressam Aliye Berger, 16 Kasım rikan Derneğinde bir Renkli Çini Mürekkebi Sergisi" aç- tı. 50 den fazla eser bulunan ve 25 Kasıma kadar açık kalacak olan sergi büyük bir ilgi ve takdirle iz- lenmektedir. Bir süredir çeşitli sanat çevrelerinde gezinmekte olan ilgi, şu sırada Türk - Amerikan Derneğinde- ki bu örnek sergi üzerinde toplanmış bulunmaktadır. Kitaplar Kirli Eller: Günümüzün ünlü fransız düşünür ve edebiyatçılarından Jean - Paul Sartre'in yedi tabloluk oyunu. Eseri Berin Nadi dilimize çevirmiş. e Eyüboğlu da bir önsöz mış. Egzistansiyalizmin yaratıcı- tarınllan olan Sartre'in bu eseri o- kunmağa ve üzerinde durulm ger bir eser (Cumhuriyet Yayınları, İstanbul. İsteme adresi: Cumhuriyet gazetesi. 116 sayfa 5 Ura) ârlı Su: Veteriner Profesör Se- lâhattin Batunun şiirleri. Şiir dünya- mıza yeni sesler getirmekten uzak, düşünen ve duyan bir insanın yaz- dığı, bir yanı eksik şiir denemeleri. (Dost Yayınları 28, 54 sayfa 250 ku- ruş, Rüzgârlı sokak Ovehan 4, An- kara) Dertli Kaval: Masallarıyla Andersen Medal mükğfatını kazanmış olan ünlü İ yazarı Eflâtun Cem Gü- ney ile oğlu Çetin Eflâtun Güneyin birlikte hazırladıkları, büyük -, kü- çük herkesin zevkle okuyabileceği, hoş bir eser. Birinci bölümde, kita- ba adını veren "Dertli Kaval" masa- lı, ikinci bölümde ise Eflâtun Cem Güneyin "Kara Yazı" adını verdiği ağıtlar yer almıştır. (Yeditepe A yınları, Halk Kitapları serisi |, ni Matbaa 1962 İstanbul, 96 sayfa 300 kuruş) Öğretmenin Tören ve Günler El Ki- tabı: Ortaokul Müdürü İsmail Hakkı Kaytanlının şiirler, güzel sözler, pi- yes parçaları, monologlar, diyaloglar ve konuşma Örnekleriyle zenginleş- tirerek, büyük bir titizlikle düzenle- diği, her zaman için öğretmenlerin elleri altında bulunması gereken de- ğerli bir eser. (Köy ve Eğitim Ya- yınları, Ayyıldız Matbaası Ankara 1962, 320 sayfa 10 lira. Sipariş ad- resi: Köy ve Eğitim Yayınevi P. K. 339 - Ankara) Sinema Plajda Buluşalım: İtalyan hafif şar- kılar okuyucusu Dominigo Mudignio' nun sözde sinema denemesi. Önemli olan hikâye, ya da film değil. Tipik bir italyan, ikide bir kamera karşı- sına geçiyor, kendi dilinden yanık şarkılar "geçiyor". içinde de ne kadar güzel figüran kız varsa bir kolayına getirilip soyulu- yor ve seyirciye "müzik ve göz zi- yafeti" çekiliyor. (Ankara) Kan Dâvasının Sonu: Western'lerde Anthony Mann kuşağına dahil John Sturges'in "Last Train From Gun Hill'i de hep o bildiğimiz Vahşi Ba- tının kanunsuz kişilerinin serüvenle- rini anlatıyor. Sturges'in bu filmin- deki destekleri iki iyi oyuncusu -Kirk Douglas ile Anthony Çuin-, fotoğraf direktörü Charles Lang Jr. ve bu tür filmlerin en iyi müzik yazarı Dimit- ri Tlomkin. Karısının katilini arama- ya çıkan "kahraman şerif", en iyi ar kadaşıyla silâh çekişmek zorunda kalıyor. vs. vs.. (Ankara) Yüz Çehreli Sahtekâr: in en iyi filmi. Risi, elindeki yumuşak, her kalıba kolaylıkla girip "çıkabilen oyuncu Vittorio Gassmann'dan âza- mi şekilde yararlanıyor. Hikâye, do- landırıcılık üzerine. Fakat Risi, ge- reken yerde taşı gediğine koyuyor ve toplumu bir güzel alaya alıyor. Gö- lünüz, gülecek ve seveceksiniz. (An- kara) Jerry Lewis Kore'de: Hollywood sinemasının Lubitch - Capra - Stur- ges ve Wilder kuşağından sonra ge- lenler arasında en başarılı okomedi rejisörü olarak bilinen Tashlin, bu kez de Jerry Lewis ile geyşayı ve geyşalığı alaya alıyor. (İstanbul)