bu dostça, şakalaşarak yapılır. Buna rağmen, kahve sohbetleri ciddi hava- larını hiç İybermezli. Çünkü seç- menler bu arada, en ciddi ve lüzum- lu soruları sormaktan çekinmezler ve adayı sözleri ve hareketleriyle de- gerlendirme imkânını bulurlar. Eski- den bu toplantılar ekseri kavga ile leler, istenmiyen şahıslara kapalı de- ğildir artık ve gürültücüler üzerine ateş açmaktan vazgeçilmiştir. Bu- nunla beraber, toplantıları tertip e- denler gene de ihtiyatlı davranır, tat- sız karşılaşmaları, tatsız konuşmala- rı vaktiyle hazırlanmış gündemlerle, programla önlerler. Bu toplantılarda teknik bir ekip de mevcuttur. Opar- lörler, açık hava toplantılarında gü- neşlik konulup kaldırılması vesai- re hep en mükemmel şekilde tanzim edilmiştir. Hiçbir teknik gaf yapıl- maz. Aynı şekilde, herhangi bir at- lama yapılmaması için de aday, bil- hassa uğraşır. Davetlerde kimsenin unutulmaması, taraftar bir kahveha- ne Sahibinin gönlünün alınması en başta gelen kaidelerdendir. e Yoksa, taraftar patron ertesi gün kahveha- Marsilya- çıkan rakip aday, senli, benli konuştuğu bu eski dostunun bütün imkan ve avan- tajlarını takdir ettiğini söyler. oFa- kat, dürüst bir seçimde de kolay ko- lay alt olmayacağını, bütün mesele- nin ikinci turda komünistlerin ne ya- pacağına ve ilk turda U. N. R.'nin a- dayının ne kadar oy alacağına bağ- lı olduğunu da açık kalblilikle belir- tir. Fransada yn e sporcu tarafı bu defa, özellikle gö- ze Garpımıştır. Şaka ciddiyeti yok e miş ve mücadele hirs havai boz- HAŞİR, “25 Kasımdan sonra, Ba lipler ve inilir kim oldRi olsu beraber şaraplarını içebilmeliler" di. yen bir sosyalist seçmen, karşısında- kiler tarafından hararetle tasvip e- dilmiştir. Seçmenin bu yolda geliş- erçek siyasi olgunluğun se- vindirici bir işaretidir. A.B.D. Akinın tipi her seçim amerikan hal- kının tipik bir portresini çekip se k seçiminin "müşkülpesentin teki" olduğunu gös- termiştir. Bu müşkülpesent adam, i- şi günden güne azıtmakta, kılı kırka yarmakta, bildiğini ookumaktadır. New Hampshire'de ona, mıntıkanın Cumhuriyetçi olduğunu istediğiniz kadar söyleyiniz, o, oyunu emok- ratlara veriverir. North Carolina'da, dedelerinin Demokrat olduğunu siz ona İntrilarmasınız da o bilir. Ama işte, bir çift Cumhuriyetçiyi Kongre üyesi olarak seçmekte mahzur gör memiştir. Büyük isimler artık onu etkiliye- memektedir. Başkan Kennedy biz- zat (Kentucky'ye gitmiş, Wilson Wyatt için çalışmıştır. Sonuç, Ken- tucky'de o Cumhuriyetçi bir senatö- rün, Ihruston Morton'un kazandığı- nı göstermiştir. Üstelik (oGoldwater taraftarı bir Cumhuriyetçiyi -bu da cabası olacak- Üçüncü bölgeye so- kuvermişlerdir. Milletin eski sevgili- si İke'da Kennedy'den daha etkili olamamış, California'lı (seçmenlerin Nixon'a bir şans vermelerini isteye- rek ateşli bir kampanyaya girişme- sine rağmen, California Nixon'a an- cak kapıyı göstermiştir. Gerçi genel olarak, amerikan nın tanınmış isim ve şöhret zaafından tamamiyle kurtulmuş olduğunu ( söylemek im- kânsızdır ama, dedesinin aksine, bu- ünkü amerikalı, "zengin adam" kompleksinden kurtulmuştur. Teddy Kennedy'nin kendi kendisini idare- den âciz bir sevimli çocuk olduğun- da herkes Si N e etmiş- ti, ama seçim ması ile Teddy Senstoya İÜ sikerdi Aynı şekilde, Ohlo'lular da meşhur Bob Taftınm oğlunun, milletvekilliğine he- nüz hazır olmadığını seçim propa- 7. yapanlardan çok duymuşlar- ama onu gene de Washington'a gönderdiler, Buna mukabil, New - York'ta Nelson Rockefeller'in 800 bin v alacağını üst yonetim atan- lara halk iyi bir ders verdi ve Roc çilenin yam 500 bine indirek, "bu t bir is olduğun müdahalecilere “bildirdi. Gi“ olarak, Amerikalı seçmen bu düne göre çok daha "müsta- kil ve "nü y edilmez" bir "kişilik kazanmıştır. Bu hal, gün geçtikçe daha açık bir kilde kendini göster- mektedir. Küba meselesi dolayısıyla Amerikanın bir atom harbi eşiğinde olduğunu söyleyenler, amerikalıyı o anda beyzbol ha temkinli, söylenemezdi. olarak parti sorumluluğundan, rarlı, sağlam politikadan söz açanlar da onu daha fazla ürkütemediler. Ca- lifornia'da halk bir Demokrat vali seçti, fakat Senatoya bir Cumhuri- Ye yolladı. Ohio ve Pennsylva- ia'da ise, Cumhuriyetçi valilerle De- mokrat senatörlerde karar kıldı. İdeoloji nutukları amerikalı seç- mene hiçbir şey dememektedir. Ra- dikalizmin yatağı oOolarak bilinen New - York bir Cumhuriyetçi sena- tör ve Cumhuriyetçi vali seçmiştir. Cumhuriyetçilerin kalesi olan | eski e. m © z 5 2 Pi © a © e > a © G 'n 8 w 3 J © 1948 den beri, oyu almışlardır. Şüpheci seçmen bazan, Pennsylyania ve Mic- higan'da olduğu gibi, Demokratlara oy kullanıp, bunların yanında bir- kaç genç Cumhuriyetçi (değeri de murakabe maksadile seçmiştir. Sonuç olarak görülmüştür ki, partilere sırf particilik bakımından bağlılık artık gevşemiş, ananevi ma- halli seçim kalelerine (oeskisi (o gibi rağbet kalmamıştır. Hep aynı seçim patronunu kullanmaktan o bıkanlar, biraz da yenisini denemek istemek- tedirler. Güney eskisi kadar Demok- rat değildir artık. New England ve tarımcı Orta Batı daha az Cumhu- riyetçidir. Siyasi muvazene huzursuz bir şekilde biraz daha sola, biraz daha batıya, biraz d dinin politika üzerindeki etkisinden mi bahsetmişti? Bu defa din konu- su çok nadiren ağza alındı. Mg ratları seçim başında en çok Küba meselesi mi sarsıyordu? Sonunda bu mesele onlara âdeta yardım etti. B' yılın Amerikan seçmen portre- si, tıpkı bir aile albümündeki re- simler gibi, geçen yıllarınkini andır- makta, fakat birçok da (değişiklik göstermektedir. Bu yıl amerikalı seç- menlerin çoğu, bugüne kadar bir ara nene kulak vermeyip, Başkana başa- rı şansı tanımak ve siyasi partiler- k şahıslara inanmak, şahı la- ayülünded memnuniyettir. Herşey bitmiş ve ge- lecek seçime kadar herşey unutul- muştur.