bulunması, küçük toprakların ran- tabl olmaması şüphesiz önemli rol oynamıştır. Ama "4 T"lerdeki ak- saklık aynı bedbaht neticeyi bugün de doğurmaktadır. "4 T“, toprak an esasını teşkil eden Tes- bit, Tevzi, Tahsis ve Temliktir. tapulu arazisine toprak sahibine karşı duyulan hu- dutsuz bir kin ve devlete yöneltilen lanet olmaktadır. Böyle bir vasat içinde komünist alan. taş atıp kolunu nek lüzu- u dahi neden hissetsin Uçurum açılıyor Ss tem, "böyle gelmiş, böyle gider" sayılabilir. Ama bir yandan ta- rımın motorlu, diğer taraftan sulu hale gelmesi topraktan kazanılanın baş döndürecek şekilde yükseltmiş, bütün fiyatlar fırlamış, Kıbrıslı sporcular başkanının le çok fakiri yanyana yaşar hale sokmuştur. Hele ovadan sıtma kal- nca kuro' bütün mukaddes kitaplarda bahsedilen ve ağızların suyunu akıtan cennetten bir parça i lazım- yoluyla getirdiği, bazen yılda 10 bin lirayı bulmaktadır. Biri yiyip de, nasıl yiyip!*, biri bakınca -hem de nasıl bakış!-, kıyametin kopması giç olmamıştır. yek ki i rTtama eklenmiş ve oy faktör ni meseleler, hususi “alâkalar 7 oğur. muştur. Devlete ve devlet memuruna dayanan ağalar bu ortam içinde par- tiye ve parti teşkilatına dayanıp hü- kümlerini yürütmekte o gecikmemiş- lerdir. Birinci fasıl tek parti devrin- de, ikinci fasıl bilhassa D. P. devrin- de sınıfların arasını uçurum haline getirmişlerdir. ağmadan açıkgöz köylülerin faydalanmadıklarını söylemek hata- dır. Bir seçim arefesinde devrin Ta- nümün hesapsız kitapsız köylüye verilmesini emre- caviz aleyhinde bir ayrı dava açmak gerektiğinden üçyüz dava ikamesi YURTTA OLUP BİTENLER T.H.K. nın ve M. Canın pullar Bari sikke de bastırsaydı! lazımdır. Zaten Adanada toprak ko- nusu ile, tevziat ile alakalı dava e ya alarının miktarı onbinlerl ifade edilmektedir ve bunların içinde yarım asıra SEREN zamandır sü- renleri var Adananın oy ve toprak problemi- nin kalbi Mihmandar bucağıdır ve oraya kadar uzananların bütün Çu- kurovayı bir ayna gibi görmeleri mümkündür. Buna rağmen kazan, Kadirli ilçesinde patlamıştır. ve ye unutulmaz İnce Mehmedin yazarı Yaşar Kemalin memleketi- dir. Romantik meyilli olanların İnce Mehmedin havasını Kadirlide hisset- meleri çok kolaydır. Ama realist ba- şla da benzerlikler bulmak imkân- sız değildir. Kadirli bir kaç ailenin elinde kalmıştır. Bu ailelerden bir kısmı C.H.P. lidir, bir kısmı D.P. li. nfa: oğu zaman parti ayrılık- larını sihirli değnekle dokunulmuşca- sına yok etmiş ve politika teşekkül- leri değil il kaş m ve ik Kadirlide pamuk atin nında kârlı çeltik zamlı. mii EL, işe yeni ve esaslı bir unsur da- ha sokmuştur. Kadirlide, okanunun ve nizamın girmekte her devirde çok müşkilât çektiği bu ilçede, devletin toprağını reilmmi. devletin su- yunu satanlar eklenm Kadirlide 5 bin dönüm çeltik e- kilmektedir. I dönüm aşağı yukarı bin lira getirmektedir. Bu, 5 milyon lira demektir. 3039 sayılı çeltik ka- nunu ve talimatnamesi gereğince çel- tik işini Çeltik Komisyonu düzenle- mektedir. Komisyon Kaymakamın bae a Teknik Tarım Memu- EN t yi ie Başka ve Çeltikçilerin temsilcisinden mü- rekkeptir. Çeltik ziraati demek su larını taksim etmektedir. Komisyo- nun tasarrufları bir yıllıktır. Hakkı müktesep yoktur. İtirazlar ancak vermektedir. Ama imame itibariyle altı aileden ibaret Komisyonun tahsis ettiği, arklar, kârlı çeltik vk kâfi gelmemek- tedir. Çeltikçi daha fazla suya muh- taçtır. Savrunun suyu, bir de değir- menlere verilmektedir. Ağalar, değir- menlerini kapayıp nehrin suyunu satmaya koyulmuşlardır. Hem değir- meni olup hem çeltik ziraati yapan- A.P. ilçe kendisine yla izah etmekte isterse öyle kullanabileceğini belirt- mektedir. Suyu satanların ve alan- ların da arkasına sığındıkları zırh budur. Halbuki bu, fabrikası olduğu için kendisine ham madde tahsis edi- leli adamın fabrikasını çalıştırmayıp ham maddeyi kârlı şekilde satması- nın eşidir ve doğrusu istenilirse pek AKİS/17