Haftanın İçinden Demokrasin Hik sanırsa ki, Demokrasinin kendini savun- ak için hiç bir silâhı yoktur, o fena halde yanı- lıyor demektir. Bütün rejimler gibi, demokratik odü- zen de düşmanlarına karşı mukavemet imkanına Sa- hiptir. Zaten, bunun aksi nasıl düşünülebilir? Sabah- leyin ilk kalkan melanet erbabı sistemi okökünden sarsmak ve devirmek kudretine malik olacak! Böyle olsaydı, bugün İngiltere ve Amerika dahil, tek bir memlekette Demokrasinin zerresi okalmazdı. rında faşistler, bazılarında komünistler düzenin tan üstesinden gelirlerdi. Demokratik idarenin hak ve mokrasiler, bu tertipleri boşa çıkarmayı bilmişlerdir. âdece güçsüz, suni, yapmacı emeokrasilerdir ki ilk hücum karşısında ya teslim bayrağını oçekmişler, ya da ruhlarını kaybedip şekillerini değiştirerek (âdi bir totaliter rejim haline gelmisler, mukadder (o akı- betlerini öyle bulmuşlardır. Ancak, her milletin layık olduğu sistemle idare edildiği gerçeği henüz kıymetin- den bir şey kaybetmiş değildir. Güçlü Demokrasiler, demokratik rejim altında yaşamaya hak azanmı toplulukların kurdukları, yaşattıkları (o Demokrasiler- dir. Türk Demokrasisi, işlediği onyedi — içinde oçok sarsıntılar geçirmiştir. Bunun en vahimi, 27 Mayıs harekatıdır. O tarihte rejim, bir tehlikeli operasyona lüzum göstermiştir. Ameliyat başarıyla yapılmış, kahat devresi, biraz uzun dahi sürmüş olsa geride bı- rakılmış, tabii hayata dönüş bütün güçlüklere rağmen gerçekleşmiştir. Bir yıla yakın zaman var ki oparle- manter rejim, çetin görünen mânileri en sonda hep aşa aşa devam ediyor. Demokrasiye inanmamış değil, Demokrasiye inancı biraz sallantıda her devlet oade- minin, kudret sahibinin kendi "şahsi rejim"ini karmak için faydalanmaktan geri kalmayacağı hâdiseler en ziyade bizde o mevkii işgal eden zatın gayretiyle nor- mal mecraıa sokulmuş, macera heveslerinin akibetin- den bizzat maceracılar kurtarılmış, ucuz teşvikler dai- ma kulak arkası edilmiştir. Türk Demokrasisinin, 15 Ekim seçimleri bilinen talihsiz, ama mantıklı, insaflı düşünülürse tabii oso- nuçlarından bu yana biri iyi niyetli, diğeri kötü iki ka- tegori tarafından tehdit altında tutulduğunu görme- mek i nı yoktur. Biri sağda biri solda, birbiriyle işbirliği yapan yayın organlarına sahip, o gayelerine varmak için ilk şartın bugünkü hükümeti odevirmek olduğunda müttefik iki aşırı uç maskesini yüzünden çoktan atmıştır. Partiler içinde yaygın A. P. yi ken- dilerine âlet ederek oyunlarını "Restorasyon" etiketi altında oynayan, bu hüviyetle eski vurgun devrinin geri gelebileceğini sanan safdil bedbahtların servetiy- le finanse edilen ırkçı grup C. derecesinde nef- ret ettiği A. P. nin hissi mirasını koz diye kullanmak- tadır. Onun tam karşı ucunda, bu yobazlara karşı be- lirmesi mukadder tepkiyi Atatürkçülük, Devrimcilik, 27 Mayıscılık görünüşü altında istismar ederek ve ma- sum sosyal adaleti bayrak diye kullanarak, dışardan gönderilen parayla beslenerek bir komünist cereyan ilk başarısını Hükümeti devirdiği gün kazanacağı ümi- AKİS, 24 EYLÜL 1962 in Silahları Metin TOKER dindedir. O sağ gibi bu sol da, teşhis edilmiş durum- dadır. Ama bu kategorinin yanında bir ikinci grup var- dır ki, Demokrasi düşmanlarını bertaraf etmek için Demokrasinin esasım yok etmeyi tavsiye etmektedir. Arpacık sızısından çıkarmak, romatizma kesmek, bademciğin ihtilatını önlemek için gırtlağı doğramak taraflısı olan bu zevat memleketin her kritik anında olduğu gibi bugün de kudret sahiplerini şaşırtma gay- retindedir. Menderesin, ıstıraplı sonuna böyle telkin- lere kulak vere vere gittiği hiç kimsenin meçhulü de- $ildir. Herkesin bilmesi gereken husus İsmet İnönü- nün iptidai, pamuk tarlasından başbakanlık odasına gelip aklını şaşırmış zavallı D. P. Genel Başkanı olma- dığı ve arkasında elli yıllık bir tecrübe hazinesi bulun- durduğudur. Kördüğümleri İskender gibi çözüp yumur- taları Kristof Kolomb tertibi dik tutmanın hiç bir fa- zileti bulunmadığını kavrayacak kadar izanlarını mu- hafaza edenler emokrasisinin tehdit o altında olduğunda hiç. kimsenin şüphesi bulunmadığı şu sıra- da yol göstermeye çalışırken daha serin kanlı davran- malıdırlar. Bugünün tahriklerini, her şeyden önce gerçek de- gerleriyle kıymetlendirmek lâzımdır. Memleketin kud- retli çevreleriyle temas imkanına sahip bulunanlar, üç eraber hale getirdiklerini . Bugün Hükümet, en ufak delilik teşebbüsünü bastırmak için her zamankinden fazla desteğe maliktir. Zira, silah tersine işlemiş, kullananı yaralamıştır.. Eylül ayının ortasında çıkan bir takım gazeteleri gören aklı başında herkes, siyasi meşrebi ne olarsa olsun aynı hisle irkilmiştir: "Yok, bu olmaz!" Kuvvetli, haklı, memleket umumi iyi niyetin ve gerçek memleketseverliğin sembolü line en ziyade son taşkınlıklar dolayısıyla (o yükselmiş bir Hükümetin "ültra - demokratik" tedbirlere ihti- yacı olmadığının bilinmesi lâzımdır. Demokrasinin ta- biatı içindeki tedbirler, bizim Anayasamızın anayasa düzenini korumak için verdiği imkanlar üçbuçuk tatlı su kahramanının çanına rahatlıkla ot tıkayacak takat- tedir. Mei dışarda veya içerde melanet yuvalarını ka- zımak bu imkanların arasındadır. Hükümet, bunları kullanmadığı takdirde günahkâr olacaktır. Hükümet Başkanının ve Hükümet çevrelerinin belirttiği (o niyet hâdiselerin aldığı şeklin mükemmelen takdir edildiği- ni ve bir gafletin bahis konusu olmadığım göstermek- tedir. Şirretler döndükleri günden yarına bur mamalıdırlar. La ni verdiği ölçüsüzlükle gemilerini yakmış pejmürde lemlerin hakkından sosyal hiç bir karışıklığa meydan vermeden ve bunca emek ir rejimi (odejere etmeden gelmesini bilecektir. Zaten bu, sistemin gerçek bir hayatiyete sahip olup olmadığının da imtihanını teşkil edecektir.