24 Eylül 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

24 Eylül 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIL C Kurumlar 30 yılın eşiğinde K Sanayii betebe ri süslü, Türkiye Çimento A.Ş.ninaz dikkat için türlü dolapların çalışmalarının kösteklenmesine, koyunun gözünden düşürülmek elden gelenin yapılmasına orağm Türk Dil Kurumu ayakta durabildi, varlığım koruyabildi ve Atatürkün en büyük ülküsü olan Türk Dilinin özleşmesine çalıştı. 27 Mayıstan sonra talih, Türk Dil Kurumuna yeniden gülmeye başladı. Kurumun, sesini daha iyi duyurabil- çevrilmesine, hal- için I L I K mek, amacını şansı a gerçekleştirebilmek imari tarzı ve betebe mozaik- leriyle dikkati çeken Türk Dil Kuru- mu binasında bir aydan fazla za- mandır gecenin geç saat ln ka- dar yanan ışıklar, Dil devriminin 30. yıldönümü hazırlıklarıyla ilgilidir. ıl önce bugünlerde, İstanbul- daki Dolmabahçe Sarayının ışıkları da geç saatlere kadar sönmüyordu. rada da, bir takım adamlar telâşlı GİRİ gidip geliyorlar, o toplanıyor- lar, konuşuyorlar, çalışıyorlar, o tar- tışıyorlardı. 30 yıl önce, Eylülün bu günlerinde 1. Türk Dil Kurultayının hazırlıkları Atatürkün yönetiminde yapılıyordu. oGazetelerde en gözde yerler bu konuya ayrılıyordu. O za- manki adıyla "Türk Dil Tetkik Ce- miyeti" bildiriler .yayımlıyo ordu. Son yayımlanan e "Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretle- rinin Kurultaya dinleyici olarak işti- T. D. K. Genel Merkezi Göz önünde bir çalışma 26 rak edeceği" de bildiriliyordu. Oysa, gerçekte Atatürk, Kurultayın bir din- leyicisi değil, doğrudan doğruya ya- pıcısı, hazırlayıcısı, yaratıcısıydı. Bü- tün çalışmalarla doğrudan doğruya kendisi ilgileniyor, emirler veriyor- Türkçenin de, Türkiye gibi ba- ğımsızlığa kavuşması gerektiğini ilk ren, bu yolda savaş a- çan ve savaşı kazanan adam, Ata- türk olmuştur 30 yıldan bu yana türkçenin ge- niş ölçüde ve biraz da inanılması güç bir hızla özleştiği, oarındığı, kendi öz benliğine kavuştuğu açık bir ger- çektir. Hiç bir direnme, hiç bir kar- şı koyma türkçenin yabancı kelime- lerden ayıklanmasına engel olama- mıştır. Öyle ki, o zaman Dil devri- mine karşı çıkanlar, bunun gereksiz- liğini ileri sürenler, şimdi aynı iti- razlarını, Dil devriminden sonra di- limizin kazandığı türkçe kelimeleri kullanarak yapmaktadırlar! Gerçek- ten de bugün dilimizde yayılmış, benimsenmiş, A binlerce yeni kelime vardır Neler yapıldı? ürk Dil Kurumu 30 yıl içinde, bir- birinden önemli ve bir o kadar da değerli tam 300 eser yayımlamıştır. Bu bile başlıbaşına bir başarı gidir. Bunların hiç biri birkaç gün- lük, birkaç aylık çalışmayla ortaya konabilecek eserler değildir. Bunlar, bir insanın bütün ömrünü alabilecek çapta büyük ve yorucu çalışma iste- yen eserlerdir. 30 yıllık çalışmaların en önemli- lerinden biri de terim çalışmalarıdır. Atatürk, körpe Türk çocuklarına "zât-ül ilkaah-üz zahire" dedirtmenin anlamsızlığını biliyordu. Bu yüzden, onun öncülüğünde kurulan terim ko- misyonları günler, geceler boyunca çalıştı.. Bu çalışmalar, başından so- nuna kadar Atatürk tarafından iz- lendi. Bugün okullarımızda o kullanı- lan matematik terimlerinin birçoğu- hazırlanması ve bu terimlerle oöğre- time başlanması, kolay iş değildi. Bir yandan Orta öğretimdeki te- rim işi geniş ölçüde çözüm yoluna girerken, bir yandan da gazeteler, dergiler, sanatçılar, yazarlar dilin a- rınması uğrunda çalışmaya oyul- dular. 1945 yılında Anayasa dilinin türkçeleştirilmesi işi, Dil devriminde atılan önemli bir adımdır. 1950 - 1969 dönemi ise, yurdun bütün işlerinde olduğu gibi, dil işinde de bir gerile- me dönemi olmuştur. D.P.'nin yap- tığı ilk iş, Türk Dil Kurumuna ve- rilen devlet yardımını kesmek o ve Anayasayı eski dile çevirmek oldu. 1932 yılı 26 Eylülünde Dolmabahçe Sarayında yapılan ilk Türk Dil Ku- rultayında, Atatürkün gözüne gire- AKİS, 24 EYLÜL 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: