çevrelerde nazizmin iktidara gelmek üzere olduğu intibaını uyandırdı. Al- manyanın her devrinde iktidarın ya- nında yer almış bulunan gruplar bü- tün imkânlarıyla derhal Hitlerin yanı na koştular. Bir defa, nazileri komü- nizme karşı paratoner sayıyorlardı. Daha mühimi, Hitler iktidara geldiği takdirde kendi kazançlarının artaca- ğını, işçilerin baskı altına alınabile- ceğini, eski pederşahi sistemin avdet edeceğini hesaplıyorlardı. o Nasyonal Sosyalist Parti ile iş çevreleri arasın- da 1930 seçimlerinden sonra münase- betlerin kurulması pek zor olmadı. Bu münasebeti, daha sonra Hitlerin Reichsbank Başkanı ve Ekonomi Ba- kanı olan, o sıralarda bir iktisat ga- zetesi çıkaran açıkgöz Walther Funk sağladı. Funk her iş olup bittiğinde sanık sıfatıyla çıkarıldığı oNürnbetg mahkemesinde "sanayici arkadaşlar ın ve bilhassa Ren bölgesindeki ge- niş madenler sahiplerinin Hitlere, müstakbel iktidarın özel teşebbüse prim tanımasını sağlamak maksadıy- la geniş yardımlarda bulunduklarını açıklamıştır. Gerçekten, iktidara giden yokuş- ta naziler büyük meblâğlara muh- taç bulunuyorlardı. Gerçi gazeteleri ve yayınları, üyeleri para sağlamı- yor değillerdi. Ama bütün o A. veya S.S. kafilelerini beslemek para- ya ihtiyaç gösteriyordu. Alman iş a- damları, ancak Ordunun düştüğü ha- tayla kıyaslanabilecek bir gaflet için- de Hitleri desteklemeğe ( başladılar. Hitler, 1931 yazından itibaren bütün mesaisini o tarafa teksif etti. Mem- leketi bir baştan ötekine dolaştı, zen- ginlerle şahsen konuştu, onlara bü- yük kazançlar vaad etti. Gerçi bir yandan da adamları sendikaların a- Sızlarına bal çalıyorlardı ama, özel teşebbüs yatırımı nereye yapması ge- rektiği hususunda fazla bir tereddü- de kapılmadı. Hitlerin yanında yer alan büyük zenginlerin başında işçilerin nefret ettikleri kömür kralı Emil Kirdorf, çelik kralı Fritz Thyssen, gene bir büyük çelikel Albert Vögler gelmek- tedir. Hitlerin 1930 ile 1933 arasında tırmandığı iktidar yokuşunda başlı- ca destekleri kömür ve çelik sanayi- inin elebaşıları oldu. Bunların yanın da armatör, kimya endüstrisi kralı, lastik sanayii ileri gelenleri, banker- ler, sigortacılar keselerinin ağzını kendilerine iktidara geldiğinde geniş menfaat sağlayacağına ve kuvveti e- linde (obulundurduğuna o inandıkları Hitlere açtılar. Halbuki Hitlerin, a- sıl kuvveti bu oldu. Nitekim, Hitlere 1923'ten itibaren yardım eden, fakat nazilerin kurdukları vahşi rejim kar- şısında gözü açılmakta ogecikmeyen Thyssen yazdığı "Hitlere para ver- dim" adını taşıyan kitabında gözünün ve basiretinin nasıl bağlanmış bulun- duğunu anlatmaktadır. Aklı sonradan başına gelen çelik kralı zenginlerin nazilere 1930 ile 1933 arasında yılda TARİH iki milyon mark vermiş olduklarını yazmaktadır. Şahsen kendisi, bir mil- yon mark vermiştir. Hitlere, 1931 civarında Young pla nına itiraz ederek iktidar o safından ayrılmış bulunan ve sonradan naziz- min belli başlı desteklerinden biri o- lan Schacht da, bütün iktisat ve mali- ye çevresi, iş adamları, zenginleriy- le birlikte katıldı. Bütün bu milyo- nerler, Almanyanın istikbalini oOHit- lerde görüyorlar ve onu destekleme- yi akıllılık sayıyorlardı. Bu hava için- de Hitlerin, memleketi idare eden ta- kım arasında da "Beşinci Kol" bul ması güç olmadı. 1930 ile 1933 ara- sında, korkunç bir entrika tezgâhı Berlinde faaliyete geçti. Bu çevrenin kilit noktalarından birinin General von Schleicher'in söylediği şu söz -bir ara Başbakan olmuştur- ibret vericidir: "— Alman sadakatinden bahse- dilir! Lafl Yetmiş gün iktidarda kal- dım, yetmiş defa ihanete uğradım.." Altı milyon oyla kuvvetini gös- terdikten sonra Ordunun ve zengin- lerin desteğini sağlamakla işe başla- yan Hitler, bu entrika ağının içinden geçerek, daha doğrusu onu başarıy- la kullanarak Almanyanın kaderini e- line aldı. , (Gelecek yazı: "Hedefe doğru - Örümcek ağına ttulmadan bütün entrikaların üstesinden gelen Şansöl- ye Hitler) AKİS, 24 EYLÜL 192 Hitler Brüning ile beraber Bir realist ve bir hayalperest