sonra Kendisine teklif müdürlüğünü de, radyo ekibi bulunmadığ fı için, e ii. mişti. Radyoculuğun ancak bir ekip çalışmasıyla yükselebileceğine ina- nan gen; müzikçi, Prof, Aydın Yal- ç. Doçent Münci Kapani, Metin Anddan müteşekkil bir komite ku- Yulmasına ve Ankara Radyosu Prog- ram Müdürlüğünde Mahmut Öngö- Tenin, Prodüktörlükte Erhan İmsetin, Temsil Müşavirliğinde de Adalet A- Zaoğlunun çalışmalarına devam et- melerine güvenerek bizzat, Genel Müdür Ahmet Yıldız ve Bakan Zühtü 'Tarhanın emri Üzerine, Ankara Rad- yosunda Müdür Yardımcısı ve Batı Müziği Yayınlam Şefi olarak çalış- mayı kabul etti © Bu sabah Ne yazık ki bugün Faruk Güvenç ara Radyosundan ikinci defa kalbi kırık olarak ayrılmış bulunu- yor. Bir ay önce kendisini Ankara Ahmet Yıldız bu sefer başka birisini Radyosu Batı Müziği Yayınlan Şefliğine tâyin etmekte bir kusur görmemiştir. Radyodan kendi arzusu ile aymlan Faruk Güvençin kalbinin kırık olmasına sebep den olması değil, yerine Milli Birlik Komitesinde bacanağı bulunan ba$- ka birinin eski usüllere göre tâyin e- dilmesi ve Ankara dakikada yine dertleriyle li Fakat Faruk Güvenç ve onun gibi düşünen genç kafalar çoktur ve 27 ortalıkta kıpırdanan eski usüllerle mücadele etmekten bu genç kafalar hiçbir za- man yılmayacaklardır. MI OKUYOR - Bu Büyük Gaf Düzeltilmeli X eni bir “bacanak saltanatı” devri mi başlıyor? Ankara Badana: daki son olayı, derhal düzeltilmesi beklenen bir yanlışlık saymaz- suk, böyle bir korkuya kapılmamak elde değildir. Dahu şimdiden zi- hinlerde, “tukkeler değişti ama, kafalar ve bu düşünce, şimdilik şurada bu lirtlerle beslenmiye başlamıştır. Bunca yılın mâneviyat kırıcı tutu- muyla şartlanın bir kötümserlik. bugün için ileriye pewbe güözlükler- le bakılmasına imkân veremez. Devrim sonrasının getirmesi gereken iyi hava içinde bile henüz haklı dayanaklarından ayrılıp tedaviye doğ- ru gidilememiş olan bu kötümserliğin dağıtılması, ancak elle tutulur dellişre dayanan bir “iyi niyet” sayesinde mimkün olacaktır. Oysa şimdilik iyi niyet, sâdece bir yarı-efsâne durumundağlır. Olay ortuda: Ankara Radyosunu ıslah edecek dört kişilik kurul, protesto amacıyla, görevini bırakmıştır. Bu kurul, yurdun ileri gelen aydınlarından meydana gelmiştir. Biri profesör, biri doçent, biri eser sahibi bir sanat ve bilim adamı, sonuncusu ise yıllanmış bir şöhretin sahibi bir musiki uzmanıdır. Kurulun protesto istifası, işte bu sonuncu kişinin Ankara Radyosu musiki yayınları gefliğinden uzaklagtırılma- sı yüzünden olmuştur. Niçin yapılmıştır bu uzaklaştırma liğine yetirilmesini, hem de müspet çalışması, yetkisi, ve ya bugüne kadarki hizmetleriyle doğrulanmış bir kişinin yerine getiril- mesini gerektiren tek sebep budur: Bir “Milli e bacanağı olması... Kimdir bu kültür hayatunızda bir kilit “deve lâyık görülen şahıs? Söyliyelim: Eski bir emekli çalgıcı ve bugün için de bir elektrik- çi dükkâm işleticisi. Dil bilir mi? Hayır. Bugüne kadar radyo prog- ramcılığı ve musiki yayıncılığı yapmış mıdır? Hayır. Geniş, yaygın ve müspet bir musiki kültürü var mulır? Hayır. Bu işe uygunluğu, bun- den uzaklaştırılan musiki yayınları şefindeki bütün meziyetler, bütün vasıflar bu şahwta yokfur. Bütün bu hiçliklerine rağmen, hiç olmazsa, hayatta yapabileceği tek işin musiki yayınları gefliği olduğuna -saf- dilce bile olsa- inanmış bir kişi midir? O da hayır. Çünkü bu şahıs, sırf bacanak olmasının verdiği güvenle, önce radyonun tonmaysterliğine talip olmuş, fakat ücreti sz bulduğu musiki yayınları şefliğini is- temiştir. İstemiş ve bu üdevi de almıştır. Mi Çünkü bir “Milli Bir- lik”çinin bacanağıdır. Bacanaklara “hayır” diyecek kadar olgunlaş- madık benim. lığı anlayışının da tatbik mevkiine k olmaktadır. Kurul, musiki yayınları ilan bu uygunsuz tâ- yinin Hükümetçe korkunç bir gaf olduğunun en kusa semende idrâk edilip yapılan yanlışlığın en ksa zamanda düzeltilmesi yoluna umarak gün daha ödevinde kalabilirdi, di- Ye düşünebiliriz. Nitekim bundan önce de bir başka korkunç gaf ani şu eski Adalet Bakanınınki- hemen düzeltülmiştir. Ay- başlın çâre AKİS, 7 BYLÜL 196/ : k ng i 3 ,