7 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

7 Eylül 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

O Sonra ilâve etti: niye m Siz nasılsa yazacağınızı yazarsınız” dedi. Gençlerden biri atıldı: “ —Aman Osman bey, biliyorsu- © Basın Ahlâk Yasası diye bir şey yili gülümsedi. Sağ eliyle havada bir daire çizerek: “-—— Biz bu memlekette tatbik e- dilmiyen Anayasayı da biliriz” diye cevap verdi. Kapının önüne birikenler saatler ilerledikçe artıyordu. raklıların büyük bir kısmı mahallenin çocukla- rıydı. Oyunlarını bir kenara bırak mış, evin önüne sıralanmışlardı, Yan- daki apartmanların pencere ve bal- konları şık hanımlarla doluydu. Devlet ve Hükümet Başkanı Ge- neral Gürsel Bölükbaşının evine Ba- kanlıklar »- Bahçelievler yoluyla gel- di. Gürselin Cadillacı'nın önünde Baş- kanlığa ait gene siyah renkte bir oto- mobil vardı. Otomobilden ağır ağır inen Gene- ral Gürsel, kapının önünde bekleşen kalabalığı görünce bir an durdu. Ka- ledi, Kaşlarını kendisine has şekilde Se hafif hafif başını salladı: *— Nereden duydunuz gene bura- ya geleceğimi?” dedi. Gülümsemesini arttırarak (aynı dinç adımlarla riş kapısına doğru yürüdü. Arkasında bir havacı yâver, üç tane de refakat polisi var- dı. Kapıya yaklaştığı sırada bir an duraladı, hafifçe geri dönerek kala- balığı eliyle selâmladı ve “Merhaba” dedi, Daha sonra Bölükbaşının elini askerce sıkarak: “ —âizi selâmlarım” dedi ve ba- sıyla da hafifçe selâmladı. CKMP Genel Başkanı, Devlet ve Hükümet Başkanının elini sıktıktan sonra yanında bulunan Nurettin Ar- dıçoğluyla, Ahmet Bilgini Gürsele takdim etti. Sonra hep birlikte içeri gırildi. Ev sahibi ve misafiri gazete- ciler de tâkip ettiler. 8. Caddenin 5 tutuşturdular. Birkaç poz resim çek- tiler, Resimler çekilirken her ikisi de gülüyordu. Bir ara Bölükbaşı Gürsele Me — İşte e» diktatör» ler bunlar Paşam” Gürsel en b sta. Salonun ..!lundaki kırmızı abajuru kısa bir süre tetkik eden Gürsel, köşe de 4. Louis stili kanapenin sol tara- fına oturdu. Ona yakın bir koltuğa da Bölükbaşı oturmuştu. Kısa bir AKİS, 7 EYLÜL 1960 süküttan sonra babacan General, ba- bacan tavrıyla gazetecilere döndü, kendine has hâliyle hafifçe “— Biz buraya hususi bir sohbet için geldik. Siz burada olursanız işin hususiyeti kalmaz” dedi. Gazeteciler, bordo renkli yol ha- lısının Üzerinden hafif ve isteksiz a- dımlarla meye doğru yürlürlerken Lay ri in birinci ve ikinci sarllağn lk yl galiba” diye söze baş- lamıştı. Konuşma tamamı tamamına 44 dakika sürdü. “Bu süre içinde Gürsel sâde kahvesini içip zevkle iki Sam- sun sigaram tüttürdü. Sıcak yavaş yavaş azalmış ve başkentin serin ak- 4 GC. Sümer basın ailemiz Hortlaklar bastı şsamlarından biri başlamıştı. Bayan Bölükbaşının ikram ettiği soğuk li- monatayı ağır ağır içen Gürsel, bar- dağı masaya bıraktıktan 18 dakika sonra Bölükbaşının evinden ayrıldı. Dışarıda pek sevdiği, kendisini fazla sıkıştırmalarına rağmen ir türlü kıramadığı gazeteciler vardı. S alleri âdeta biliyordu. Elini hafifçe kaldırarak “ss Osman beyle dostça konu$ş- tuk. Bu bir dostluk ziyaretidir. Os- man bey beni ziyaret etmişti, ben de şimdi iade ediyorum, o kadar. İşleri- min çokluğu sebebiyle bir parça geç bile kaldım, Sohbetimizde ne politi- YURTTA OLUP BİTENLER kadan, ne de kabineden görüştük ço- cuklar” dedi. Gürsel yürümeğe başlamıştı. Ga- zetecilerin boyunlarını büküp kendi- sini tâkip ettiklerini görünce daya- namadı, tekrar durdu ve Kabinenin cumartesi günü ilân edileceğini -ki edildi. söyliyerek gönüllerini hoş etti. Gene piramit meselesi. Baskan Gürselin CKMP Genel Baş- kanını ziyaretinden birkaç gün sonra Ankara caddelerinin birinde e- lindeki gazeteye göz atan resmi el- biseli bir yedek subay talebesi evve- l& soğuk bir ter döktü, sonra gülüm- siyerek yanındaki arkadaşını dürttü: Vartayı kolay atlattık. Bak...” dedi. Arkadaşı gazeteyi, gösterenin e- linden aldı ve manşetinde iri punto- larla yazılı habere baktı, O da arka- daşı gibi ük anda şöyle bir titredi, sonra derin bir nefes alarak İki yedek subay talebesinin gördüğü haber hakikaten bâzılarına soğuk ter döktürecek kadar mühimdi. Ha- berde sâdece Yüksek Tahsil mezun» larının Yedek Subay olabileceği yazı- lıydı. Kanun teklifi Milli Birlik Komi- sında dağlar kadar fark vardı. Yedek subay olabilme imkânını sağlıyan o- kulların bir yıl içinde verdikleri ne- zunların toplamı 11-12 o>in arasın- dayadı. Silâhlı kuvvetlerin sefer ihti- yacı ise yılda ancak 3500 kişiydi. Bu hesaba göre yer yıl 8000'e yakın ye- dek subay adayı fazlalık teşkil edi- yordu. İşte bu 8000 kişiye yapılan masraf fuzüliydi. Üstelik, ordunun er ve teknik assubay sıkıntısı Li Bundan dolayıdır ki ordun demelerinde gene bir sıkışıklık eyi le geliyordu. Kanun teklifi ayrıca, yedek su- baylık süresinin iki yıla çıkarılması- nı istiyordu. Bundan başka orduda küçük subay ihtiyacım karşılamak için -yüzbaşı, üsteğmen- bir muvak- kat sınıf ihdası talep ediliyordu. Bu sınıfa dahil olabilmek için en az lise ve muadili okullardan mezun olmak gerekmekteydi. İstekliler askerlik vazifelerini yaparken bir yıllık kıta hizmetinden sonra müracaat edecek- ler ve okullara sevk edilerek muvaf- fak oldukları taktirde asteğmen ola- rak orduya katılacaklardı. Bundan sonra dokuz yu mecburi hizmetleri 19 pm

Bu sayıdan diğer sayfalar: