SİNEMA Başrolde bir top!.. Yurttaş Kane” hisst bir dram lt filmini defalarca seyrettim, Fordun olduğu için değil de daha çok film — tekniğini öğrenmek çok ışlme yaradı. tekniğine getirdiği yenilikler bakı- — Son filmimi birkaç le ından unutulmaz filmler arasında — Ka'da — tamamladım. 15"" Don yer almıştır. Orson Wclles bu filmi — Çuixote Goes To Moon - Don Kişot çevirdiği zaman 25 yaşındaydı. K rolılnde büyük bir başa:ı sağladığını imse inkâr edemez, Kendisi; ber oynayan Joseph Cotten ve Eve- rett Sloane da Welles'inkine yakın bir başarıya erişmişlerdir. “Yurttaş Kane” in Pariste sebep olduğu heyecanda.n sonra Orson Wel- les Studio de Boulogne'da kendisini görmeye gelen gazetecilere “Holly- ood'a Ö meden önce filmciliğe ehemm.yet vermezdım" demiştir. "Scsslz filmlerden ı hoşuma giderdi, fakat bunların teknlği eski devirlere aitti. En takdir ettiğim re- fisör John Ford'dur. “Kurttaş Kane”i irmeye başlamadan önce onun “Stagecoach - Cehennem Dönüşü” ad- , VA KURTULUŞ YAYENEVİNİN ÖNEMLİ BİR ESERİ DAHA ŞAİR ve YAZARLARIN HAYATI ÇIKTI Öğretmenler ve öğrenciler i- » çin paha biçilmez değerde fuy- dalıdır. Fiyatı 6 liradır. Posta Kutusu adresimize 5 liralık posta pulu gönderenlere derhal gönde- aa ee A G z — 'AKİS, 2 ARALIK 1959 Aya Gidiyor”, Filmin daha montafjını ta.mamlay adım. Ben de oynuyo- nadığım rol Servantes'in karakterlerlnden birine ait değil. $Şim- i de burada (Paris'te) Darxyl F. Zanuck'un çevirdiği “Crack in the Mirror - Ayn Çatlak” isimli filmde iki rolde birden görüneceğim. Film bittikten sonra Marlene Dıct- rich ile Paris'te bir televizyon gös- terisi hazırlamak niyetindeyim. Son- ra Dublin'e gecip Shakespeare piyes- lerinde rol almak istiyorum.” Filmler Gurur ve İhtiras B 1r Amerikalı prodüktör - rejisör ardı. Bu prodüktör her filminde lmi — “Cham, İ f the Brave - Cesurl Ulkesi." "’l'he Men - Erkekler”, “Cy'ran de Bergerac”, “Death of a Salesman - Satıcının Ölü- mü”, "“High Noon - Kahraman Şerif”, Poster - Bir Yastıkta”, Gibi Değil” adlı diğer filmler takip etmişti. Bu filmlerin hepsi büyük hir Üstünlük taşımamakla beraber sine- ma muhitlerinde söz konusu edilen Eserlerdir1 49 da “cevriler the Brüve” Amerikada zer .ıLx mescle- sini eio-alar. ilk .ilm..ı.rucn biri oldu- ğu için igmi uzun müddet ağızlardan düşmemişti. Avynı ro—.JA u' » Tejlğüö rÜn iki senc Örde q:'. j “Yhe Do- fiant Oneg - Serkeşler” lqc Türkiyede göster hmed’m halde dalıa ;,ımdıden büyük bir toplauniış ve dişar gelen haberlere bal: ıîı*sı gusterı!d'ğl “Home of haftadan b n güsterilen aS ten sonra seyire'nin aklında ne hi- kâyenin kuruluğu, no i-1 göğüslerini sallıyarak İspanyol Gansına benzor bir gösteri yapan Sop)ım Loren. ne n bütün vıkmak İçin türzlü zor- luklarla İspanyanın bir ucundan öbür ucuna götürülen topun hikâyesi bile seyirciyi heyecana sürüklemekten çok uzaktır. Film bittiği zaman yalnız bir noktayı merak etm Stanley er “Gurur ve Ihtıms"ı çevimıeye nçın lüzum görmüştür?.