Uşak Hadiselerini Anlalıyor — gelmezne gönlümüz kalır” demlşler. Sonrudan öğrendik ki ©- vin beyini P. ve Vali tazyik et- miş. Paşayı eve kabul etmemesi: söylemiş. (ıenı,- D. P. li evde mesel: yi anasın . Anarın vcrdlğl ce- vap şu: “Scn Nıkım Savaşını tın- tırlamazsın. İrzunız namusumnuz, dügman çizmesi t türk ile beraber İsmet Puşa bizi lmr(ardı Eğer böyle bir cahillik ya- parsan sana emzirdiğim sütü haram rim”. Genç demokratın hanımı da “ben seni mert bir erkek olarak tanıdım ve evlendim. Böyle bir şey yaparsan senden boşanırım” demiş. Saat 17 de ziyarete gidilecekti. Misafir kaldığımız evin önü yüzler- © jandarma İle dolmuştu. Ziyaretin mahsurlu olmadığını söy- ledim. Bana: “Kemali tiyle Dmlet idaresinde bulunınuş bir Ansansınız vaziyetimi takdir etme- niz lâzım. Bu iş için katli emir al- ” dedi. Bu sırada İnönü evin sokak için- deki diğer bir kapısından otomobile binmek Üüzereydi. Polisler derhal a tarafa koşuştular. Paşa otomobi! binerken emnl,vet nın kapısını tutmuş ve İnönüye bul! 1 bir memur olarak kal ve çocuklarına bunu miras bı- rak” dedi ve otomobile blııerek u- zaklaştı. Valinin her seviyedeki bıta mensuplarına verdiği “Vur’ emri de böylece dinlenimmedi. Takviyeli tertip A kşam yemeğinden sonra sgant M- re doğru Valinin Devlet vakxıtala- saAni ne binecektik. Ben sabahleyin saat beşte uyandım. Evin önündeki mey- danda 700-800 kişilik -ellerinde çir- n ibareler yaz:lı dövizlerle- bir top- luluk gördüm. Durumu diğer arka- daşlara bildirdim. Uşak l başkan:n- dan da vaziyeti öfrendim. Bir gece evvel Vali köylerden adam topla- mış. ÂAynı gece Ankaradan Eskise- hire kadar ucsakla oradan da Kü- tahya Üüzerinden Uşaka emniyet ge- nel mndilrü (emsl Göktan, jandar- a m kumandanlığı kurmay 5 g başka.nı olan t ve müdür muavini İsmall Küntay bey- lerin getirildiğini öğrendik. Bir hâdise çıkacağını anladılı bey siz vak- / İ müdürü araba r k Valiyi evinde aradık. Telefon cevap vermedi. Bunun Üzerine Uşuk sav- cısını vazifeye davet ettik. Trenin kalkmasına yarım saat vardı. İstasyona gitimek için ıaııta istedik. Bütün vasıtalar garajlarda hapsedilmişti. Ana yola açılan so- kakların köşe başları polik kuvvet- leriyle tutulmuştu. Ortada polis ve Jandarma kuvvetleriyle onların hi- mayesindeki mütocas lıJer ve yolcu olan bizler vardık. “aruk A- yanoğlu, Nihat hnrgmalp ve Rıza Salıcayla birlikte partili ark:ıdaş- lardan birinin hususi — otomobilin Paşayla birlikte bindik ve İstasyona geldik. Mütecaviz topluluk istasyon ve civarında adeta mevzi almıştı. deki vazifelileri ve doktoru da vut- rada tren gelmişti, mütecaviz xurubu yararak ilerliyorduk. Bu «e- fer öne ben geçmiştim. Paşa ort daydı. Sağında Faruk Ay noğlu solunda Rıza Salıcı arkasında da Nihat Sargınalp vardı. Kalabalıktan önümüzü göremediğimiz ve mahal- lin yabancısı olduğumuz için peron- daki rampanın farkına varamadık. İlk sendelemeyi ben yaptım. Paşaya dikkat etmesini söylemek üzere ri döndüğümde kendisinin sağında ve solundaki arkadaşlara yumruk- Iarlu tecavüz edildiğini bmıaına Pa- şayı arkadan muhafaza eden Sar- gınalpın palt osunun ensesinden çe- kilerek İnönüye aşılmağa çalışıl- dığını gördüm. ! Uşak bâdiselerinden bir sahue Hazin Perona gidebilmek için mecburea topluluğun içine girdik. Gece sa! kadar sarhoş edilen bu kimseler ırallı küfiülrler savuruyorlardı. Pa,şa şapkasını cline aldı ve önümüz cerek mütecavizlere _saptıkları işin Türklüğe ve ev sahipliğine yakış- madığını söyledi ve üzerlerine yü- rüdü. Pasanın bu hamlesi karşısın- da ton'u'uk geri çekilmiş, yol açıl- mısş, bazı adamlar — yakalarındaki D. P. rozetini çıkar:p “tuh Allah ceznnizı versin bizi bunun için mi getirdiniz” demişlerdi. Polln ve Jandarma — seyirciydi. Gurubun içinde Uşak Belediye re- dal, D. P. ll ve İlçe başkanları Uşak geker fabrikasının müdür seviyesin- İşte naniyeler içinde geçen bu da etraftan bir de taş yafmıya haş- penceresindeki iki ha- mmın h—rvndı beni şaşkınlıktan kur- tardı. “ca taran yok mu Pasayı bldürli;orlar" sesleri arasında dön- düm. Paşaya bir taş İsabet etmilş ti. Beyaz saçları arasından bir kan cİzgisi şakağına doğrıı inmektey ıll Başına atılan bu tasta daha bilyük bir taş da omuıun:ı l.—a- bet etmişti. Hâdise anında A dan gelen heyet Üyelerinin İstasyo- nun balkonunda olanı biteni gillerek seyvrettiklerini — arkadaşlarım gör- müşler. İşte Uşak hâdiseleri ve haşımız- dan geçen harin macera budıir.. KDIALI BEYAZIT ARİT & ARAPIN (xE$