2 Aralık 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

2 Aralık 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA Charlie Chaplin'in çevreyi kendilerine hâs öüzelliklerle önilmüze seren film- lerinden hangisi için hakikate uymu- yor veya uydurma denebilirdi ? Son yıllarda çevrilen filmlerin ı büyük kusurunu veya ek ikliğım a saklamadan önce, Kozintsev, İngi liz filmcilerine Charlie Chaplln in blr yazısını hatırlatmıştı. Chaplin yazı- anne "iden lıe'n mimik sına mı, ııem de lxc=lmn bir g9ae x»::..'.îA Yani işsizlik, buhranlar, harb ve fa- şizm tesirleri Chaplin'in filmlerinde ön plâna alınmıştı. Kendisini taklide kalkanların sayısının oldukça yük- sek olduğunu herkes bilirdi. Fakat bunlardan hiçbiri onun seviyesine çı- kamamıştı. Bununla beraber Şarlo - dan daha komik palyoçaların, Şarlo- dan daha becerikli akrobatların or- taya çıktığını da kimse saklayamaz. Ne var ki, Chaplin'in filmlerindeki esas gerçekçiliğe hiçbiri erişememiş- tir. Bütün bunları Londrada etrafını alan filmcilere açıklayan Rus rejisö- Kozintsgev sözlerinin sonunda son yıllarda çevrilen — filmlerde buldugu kusurları da söyiemişit!r. Rejisöre gö- ve bu filmlerin en büyvük kusuru sal- ruz südelik ve tabillikten uzak olma- ları değil, aynı zamanda günlük ha- yatın dertlerini ve karışıklığını da aksettirmekten kaçınmalarıdır. Kozintsev geçen haftalarda Lon- drada socn yılların fiimleri Üstünde dü.üncelerini açıklarken hemen he- men aynı günlerde başka bir nıeşhur rejisör de Pariste istikbale ait plân- ları hakkında basına bilgi veriyordu. Bu vejisör Orson Welles'di. Welles'in 19ll'dc rej!sotlüi_'ünü yaptığı “Citizen Kane - Yusttaş Kane” 1958'de Brük- sel Fîıannda dünyanın en iyi 12 m- minden biri clara.ı seçı..mıctl ; Aurt Laş Kane” nin iki hafta ö Vendöme ve Studıo Publicis adlı si- nemdlarında yeniden gösterilmeye anması, sinema muhitlerinde ge- niş akisler yarattı. F'ilmin bilhas “Jsa Nouvelle Cague - Yeni Cereyan ekolünaü dahil genç rejisörleri tesir altında bıraktığı anlaşılmıztır. Bilin- diği gibi “Yeni a yer alan François Truffant “400 Dar- be” 27, Alain Resnais “'Hiroşimo, Aşkrm” 37, Claude Chabrol “Kuzen- ler” 27 ve Eduardo Molinaro “Duvara Dönük” 31 yaşındadır. Welles'in “Yurttaş Kane” 1 genç Fransız rejisörleri arasında o kadar büyük bir heyecan yaratmıştır ki Zzı Fransız tenkitçilerî 4 Yeni Cereyan" cılar için “Bu kadar telâşa lüzum Crson Welles “Yurttaş Kane” de “Yeni cereyan”... yoktu ama, ne yapsınlar, bunların çoğu Marlon Brandonun “The Wild Öne - Kanlı Hücum” u ile sinema sey- retmeye başladılar” demekten kendi- lerini alamadılar. Diğer taraftan da “Yeni Cere: yan” cılara hak verm ze : ele alınışı, yeniliğinden hiçbir şey kay- betmemiş olan reji, fotoğraf ve mon- taj tekniği “Yurttaş Kane” in daha uzun Z: unutulmayacağını gös- terimektedir. Film çevrilirken ondo- kuz g#ene oncek.i âdiliklere bilhassa mmiyet daha arttırıyor. Welles bu filmde Amerikalı bir gazete sendikası baş- kanının yükselisini ve çöküşlünü an- latır. Yirminci —Yüzyılın başlarında işe atılan gazeteci 1929 daki iktisadi ırasında çevirdiği dolaplar sâyesinde kuvvetinin en yüksek ka- tına çıkar. Film ilk gösterildiği za- man Welles'in yarattığı kahraman için gerçekten bir gazete sendikası başkanı olan William Randolph He- arst'e ben.zı r dendi. Bu be Ş o kadar kuweuıydi ki filmden Hearst'e ait gazetelerde bahsedilmesi yasak edilmişti. Dreiser'in yazdığı “The Ti- tan' adlı romanla “Yurttaş Kane ara- sında da bir benzeyiş mevcuttur. Fa- kat Welles'in, filmi Hearst'ün haya- tını anlatmak vey nın bir karikatürünü çizmek için çe- virdiğini söylemek ne kadar büyük bir hata ise "“Yurttaş Kane” nin Dre- etmek te o kadar büyük bir kusur sayılır. — “Yurt Kane” — gâdece Hearst gibi insanların hayatını ince- lemekte ve bu tip insanların yaşadı *” devirde ön plâna geçen psikoloji & “ yircinin önüne sermektedir. Heatvst'e benzeyenlerin gâyeleri, yaşayışları ve hareketleri bu filmde özetlenmek- tedir. Hearst gibilerin yaşadığı devir- lerdeki sosyal düzensizlikler ve bu tipteki insanların bu düzensizliklerin içinde nasıl yükseldikleri, nasıl ıstı- rak çektikleri ve nasıl mahvolduklarn “Yurttaş Kane” de hikâye edilir. Film Dreiser'in romanındaki drama- olmamakla beraber rı hatırlatmaktadır. Hikâye bazen ge- riye, bazen ileriye dönerek Kane'in karakterindeki heyecanların ortaya çıkmasına sebep olur. AMKİS, £ ARALIK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: