13 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

D SF ——— İ ae Olimpiyatlar Beyrutta Türk turistler 38 Sporcuya 37 idareci.. 10 muhte- Nf spor kolunda katılacağımız Ü- çüncü Akdeniz Oliünpiyatları kafilesi- nin t.eşı kkül tarzı budur. Basit hir he- bir ida.ı*ecı düş- leketlerde bu nisbet bir sporcuya bir idareci olduğuna göre, idareci - spor- cu nisbetinde, Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğünün bütün — gayretlerine rağmen, gene de birinciliği elde et- miş sayılamayız. Ne çare ki, bu 37 idareci arasında, bir doktor ve gerçek bir masör de mevcut değil- dir. Doktor hiç hesaba katılmamıştır. Masör diye de Gazi Terbiye Enstitü- sü Müdür Muavini Vahit Frhanın git- mesine karar alınmıştır... Bununla be- raber, alınan her karar da tutulmuş değildir. 120 kişilik bir idareci - spor- cu kafilesinin İstanbul ve Ankaradan Beyruta uçakla gitmesi bahis mev- Zuu olunca memleketimizde iş gören uçak seferleri şirketinin temsilcileri Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü- nün kapısını aşındırmaya başladılar. Nihayet formül bulundu ve en büyük tenzilâtı yapacak şirketten biletleri- nin alınmasına karar verildi. Hatta bu iş âçin bir komisyon bile kuruldu. Nitekim şirket mümessilleri Komis- yon huzurunda belli ve sabit fiyatlar Üzerinde yapabilecekleri iskontolârı açıklarlarken, Umum — Müdürilüğün 28633 numaralı telefonu çaldı ve bi- Jetlerinin nereden alınması gerektiği Umum Müdür Vekili Mehmet Arkana bildirildi. Biletler de bir müddet son- mir gereğince elinverdi. Alınan bıle'l(r fizerinde her hangi bir indir- me yöktuü ama, bu husus mühim de- ihli. Tel erorıdakl direktif yerine geti- rilmişti ve laâazım olan da Fakat yabancı memleket)enn spor kar.ı.îe'ıen bızım gibi hareket etiniyor- lardı, Meselâ Fransanın 66 sporcusu- nun başı sadece 10 idareci vardı: İspanyollar, “Ispanya Neresi, Beyrut Neresi” dememişler, sporcularını 0- tobüslerle seyahat ettirmişlerdi. Zira nlera göre, otobüsle seyahat etmek- le Beyruta bir yerine iki sporcu gön- derilebilirdi. Anlaşılan — Yugoslavlar, vapurla kafilelerini hareket cttırmck— le, Fransızlar, İspanyollar gibi bu leri zerre kadar bilmediklerini or taya koymakta ve Türk ilesinden Ör- ınc—k alımadıklarını göstermektedir- er. Türk Kafilesinde söz sahibi kim- "er, Lübnanın Başşehirinin bu mev- simde gayet güzel olacağını da kes- tirmiş olacaklar ki, eşlerini de Üçün- cü Akdeniz Olimpiyatları gibi büyük bir sportif temastan mahrum etime- ye gönülleri razı olmamış ve bu mese- leyi de tatlı bir formüle bağlamayı bilmişlerdi. Umum Müdür Vekili Meh- et Arkanın, Atletizm Federasyonu başkanı Jerfi Fıratlımn, Bisiklet Fe- derasyonu başkanı Talat Tuncalpın muhterem zevceleri, Bisiklet Federas- ruta hareket etmişlerdir. Beyrut gibi magazaları câzip eşya ile dolu ve he- le Olimbpiyat oyunları yapıldığı bir sı- rada, dışardan gelenlerle büsbütün eğlenceli bir şehirde hanımların da yapacağı pek çok iş vardı. Esasen UUNAY ve Arkan seyıh:ıf arifesinde Dönüş te böyle neşeli olsa... 4AKİSZ, 13 ERİY 1959 kaf.lede doktor bulunmadığı icin bu İ fedak: ardan, kâr hanımla: her hangı bir sporcunun hastı lıkmda hastabakıcı olurdk !stmıde etmek kabildi... hinet Arkan !ş ırkn.dnşlnrı ara- nınıla Bon derı»m—— hesaplı ve temkinli bir kirnse olarak tanınırdı. Ilâkin bu defa bu tahmine uygun bir şekilde hareket etmemiş, ipin ucunu elinden kaşçırmıştı. Kendi paraları ile Olim- piyatlara katılmak arzusunu izhar e- den Üç atlete veriniş olduğu sert red- cevabı daha henüz hatırlarda iken, üÜç hanımın, bu cevabın hemen *aka- binde Beyruta -kendı paraları ile de olsa- gitmeleri, hanımların sözlerinin atletlerden daha çok geçtiğini göster- mekteydi. Kafilenin Ankaradan hareketi de eğlenceli safhalar arzetti. Milli Eğı- tim Bakanlığı Vekili Tevfik İleri Fe- derasyon Başkanlarına Beyrutta sa- edilir olmanın tek caresi vardı: Altın maslalyayı kazanm Fsenboğa hava alanmda Beyrut Uçağının son hazırlıkları yapılırken meydanainen bir başka uçaktan İran- dan dönen güreşçilerin indiği görül- dü. Ne var ki, İranda ikinci olan Türk takımı ile ilgilenen olmadı. Madem ki ikinci olmuşlardı, cezalarını çeksin- erdi.. Ama eksik kadro, yarım ya- mp, yanlış idare... bunları düşünen yoktu. Bu sebeble, Dağıstan- l1 ve Akbaşın da dahil olduğu güreş- çi kafilesi, meydandan veresiye temin ettikleri taksilerle şehre dönebildiler. Anlaşılan taksi şöforleri güreşimiz- deki gerçek ölçü ve insafa, ilgililer- den daha çok sahiptiler. Sonra bisikletçilerimiz için bir ih- bar vaki olmuştu. Gümrük memur- ları sadece bisikletçileri ısrarlı bir şe- kilde saatlerce aradılar. Fakat bir şey bulamadılar. Bir de sporcular ve idarecilerin harcırahları ve yövmiye- lerinin hangt barem dalnilinde, hangi sistem içinde Ödeneceği bilinmiyor- du. İdarecilere günde 45 lira, sporcu- lara ise günde 15 lira yövmiye ödene- ceği kat'i idi. —Anlaşılan idareciler Beyrutta sağa sola koşarak, terleye- rek daha çok yorulacaklar ve bir sporcunun Üç miali enerji tuketerek. bu vövmiyeyi hak edeceklerdi Lider çelmelendi xıılli Lig maclanna bu hafta da !ı- #4 d abul ve » bir İzmir a takımı da İstanbuldıı rakıplerl ile karşılaştılar Cumanesi günü Ankarada yapı- lan il ta Şeker-Hilal, İzmirin “Demir lebleblsî" sayılan iki takım- dan biri olan Karşıvakayı 1 - O yendi. Ayni Karşıyaka ki, daha gecen hafta Istanbulda Vefayı — perişan etmişti. tılan Roket”i düşüren AnkaragzÜcü arasındaydı. ce kalğamanları bu defa da Ankara- ' 33