Grivas karısıyla Yumuşadı lJanan bir uçakla Akdenizin incisi olan çtu ve Adanın en bü- OŞ yük otelıne yerleşti. Yunan de G ul- ) le'ü olm rüyalarını gören Grivas, ufak b.r yolcu uçaeğıyla adaya gel- di ve ufak bir otcle yerleşti. Kıb- Tısın müstakbel Cumhurbaşkanı ile Kıbrısın sâbık tedhişçisi General "w na k i beyanatla- ©$ rına bakılırsa derin Bgörüş farkları 4 “vardı. Grivas, Anayasa çalışmalarm- suçlandırıyordu. Sonra, Gri- ngiliz Üslerinin sahasına * girmemeliydi. 1 Bundan başka anlaşmalar ve Kıbrı 1 sın Commonwealth'e katılması, Ada halkının tasvibine sunulmalıydı Asker ve din adamı konuşmalarına | ce saat 11 e doğru son buldu. Maka- “ rios, konuşmaların sonunda, basın ğ mensuplarına “Bütün an'aşmazlıklar ! halloldu” dedi. Sonra. vanında duran “General Grivas'a — dönerek, “doğru mu” diye sordu. Grivas başını sallıya- rak, Makarıoq'u tasdik ettı Fakat | ertesi günün s 1 General, “Daha — | işin başındayız. C ddl m(*sı—lelcrc sıra gelmedi” demekxten kendini alamadı — | Konuşmalar, Perşembe günü gündüz ve gece devam etti. Konuşmaları mü- « teakkip, Kıbrısın müstakbel Cumhur- başkanı, Generale Anayasa çalışma- ları hakkında izahat verdiğini açık- d a güntl müÜşterek bir tebliğ J yayınlıy sker ve din adamı, bütün İ îhtılaflarm son bulduğunu acıkladı- k tebliğ, ikisi arasında anlayış ve samimi itimat”tan sSÖz ediyordu. Tebhğde “Kıbris Hele- nizmi ve Kıbrıs halkı”ndan uzun u- fp;ı bah-ıedıliyordu takat Kıbrıs hal- *! kının iki unsurundan biri olan Türk B 4n'ln 13 RRİM — 1980 cemaatinden t:ak kelimeyle olsun bah- sedilmiyordu Makarlos. tebliği denlste bakan ge- niş — dairesinde okudu, sonra basın mensuplarına “güçlükler bitti” dedi. Sözlerini tasdik ettirmek maksadıy- la, mutad Üzere Generale döndu ve "deledxklçrlm doğm değil alini sor rivas, “Evet, bAz Büç- lükler vardı. ama hepsi halloldu” ce- vabını verdi. Fakat güçlüklerin ns.qıl hal yoluna gırdığmi anlam: kün olmadı, Eğer Grivas ile Ma.karkıs arasındaki güçlüklerin halli, Anaya- sa Komisyonunda “Grivasa şunu, şu- nu Ve şunu kabul ettiremem"” tarzın- da yeni go'rüşlere yol açacaksa, As- ker ve din adamı arasındaki anlaşma- nın hyatınm çok yüksek olduğunu ka- bul etmek lâzımdı. Atina konuşmaları eneral ve din adamı arasında Ro- dosta konuşmalar devaın ederken Atinada Türk - Yunan başladı. Ön çalışma mâhiyetinde olan Atina konuşmaları Zürih v. n anlaşmalarının askeri hükümlerinin tatbike konması Ve Kıbrı.s. Türkiye, Yunanistan arasında askeri &- nın ha..ırlanması ile ilgiliydi. Türkiyeyi Atina BUyuk Elcısi Nurett'ın Vergin ve bir kurmay Subay temsil ediyordu. Ra- uf Denktaş Kıbrıs temallclıivdı Atina konuşmaları işin kolay ta- rafıydı Adayı dış tehlıkelerden kom— mak sadıyla, ge ç Cumhuriyet, Türkıye ve Yunanistan arasında as- keri bir ittifak hwrlamcaktı. Sonra YURTTA OLUP BİTENLER Londra anlaşmalarına göre. Adaya mek lâzımdı. lük çıkması beklenmiyordu. Asker- ler, Londra Anlaşması hükümlerinin icabı. “Kıbrıs Cumhuriyeti kuvvetlerinin tâlimini deruhte cek” ve “mahdut sayıda subayhu-da.n mürekken” olacaktı. Türk kuvvetleri ile fazla sayıdaki unan kuvvetlerinin tek bir kumanda komisyonu vazifesini bitirdikten 3 ay sonra. kurulacak lenin Yunanlııar ve ekseriyet- teki Kıbrıs Rumları tarafından hiç bir ehemmiyeti yokttı. Fakat “"Türk azınlığına bâzı garantilerin tanın- dığı Rum ekseriyeti altındaki Cumhu- riyet” fikrine Kıbrıs Türklerini alıştı- rabilmek için, Cumhuriyet Hükümeti “Mehmetçik Adaya ayak bastı” pro- pagandasına güveniyordu... Basın B asın - Yayın ve Turizm Umum Mü- dürlüğünün Akay sokağındaki ye- ni binasında çalışan memurlar, geçen haftanın ortasında Çarşamba sabah:, bütün odalardan duyulan bir zil se&i Üzerine kendilerine ve bürolarına çe- yaretçisiyle kargılıklı ıcen şube mü-